TBK 478. Madde
Türk Borçlar Kanunumuzun 478. maddesi şu şekildedir:
Eser Sözleşmesi – Hükümleri – Yüklenicinin borçları – Ayıp sebebiyle sorumluluk – Zamanaşımı
Madde 478 – Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Başlık
TBK’nın 478. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KISIM: Özel Borç İlişkileri – YEDİNCİ BÖLÜM: Eser Sözleşmesi
Madde başlığı şu şekildedir: Eser Sözleşmesi – Hükümleri – Yüklenicinin borçları – Ayıp sebebiyle sorumluluk – Zamanaşımı
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 478. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarını karşılamaktadır.
Tasarının tek fıkradan oluşan 478 inci maddesinde, işsahibinin kendisine ayıplı eser teslim edilmesi sebebiyle, yükleniciye karşı açabileceği davaların tabi olduğu zamanaşımı süreleri düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan “e. Müruruzaman” şeklindeki ibare, Tasarıda “e. Zamanaşımı” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “gayrimenkul inşaata müteallik” şeklindeki ibare yerine, Tasarının 478 inci maddesinde “…taşınmaz yapılarda” şeklindeki ibare kullanılmıştır.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin birinci fıkrasından ve bu fıkrayı karşılayan kaynak İsviçre Borçlar Kanununun birinci fıkrasından farklı olarak, Tasarıda, kendisine ayıplı mal teslim edilen alıcının, ayıptan doğan haklarının tabi olduğu zamanaşımı süresine yollama yapılması yerine, çeşitli olasılıklar ve eserin niteliği göz önünde tutularak, her birinin tabi olduğu zamanaşımı süresi ayrı ayrı belirtilmiştir. Buna göre:
1. Yüklenicinin, eserin ayıplı olarak meydana getirilmesinde ağır kusurunun (kastının veya ağır ihmalinin) bulunmaması koşuluyla açılacak davalar, eserin teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yıllık; taşınmaz yapılarda ise beş yıllık zamanaşımına tabi olacaktır.
2. Yüklenicinin, eserin ayıplı olarak meydana getirilmesinde ağır kusuru varsa bu takdirde açılacak davalar, eserin niteliğine bakılmaksızın, teslim tarihinden başlayarak yirmi yıllık zamanaşımına tabi olacaktır.
Böylece, 818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak, haksız fiillerde zamanaşımına ilişkin Tasarının 71 inci maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesiyle uyumlu bir düzenleme yapılmıştır. Ancak, haksız fiiller için öngörülen iki yıllık kısa zamanaşımına, taraflar arasındaki ilişkinin bir eser sözleşmesi olduğu göz önünde tutularak Tasarıda yer verilmemiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 363 üncü maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “…işsahibinin müteahhide ve inşaata iştirak eyleyen mimar ve mühendise karşı mütalebesi” şeklindeki ibarenin, Tasarının 478 inci maddesinde “ayıplı eser sebebiyle açılacak davalar” söz konusu olduğu için, madde metnine alınması gereksiz görülmüştür.
Maddede yapılan düzenleme karşısında, Tasarının 146 ncı maddesinin (6) numaralı bendi, yüklenici yönünden, ayıplı eser meydana getirilmesi dışında kalan diğer sözleşmeye aykırılık hallerinde uygulama alanı bulacaktır.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Alt Komisyonca, Tasarının 478 inci maddesine, yüklenicinin ağır kusuruyla ayıplı bir eser meydana getirmesi halinde, yirmi yıllık zamanaşımı süresinin, hem taşınmaz yapılar dışındaki eserler, hem de taşınmaz yapılarda uygulanabileceğini daha açık bir biçimde belirtmek amacıyla, maddede geçen “…ve yüklenicinin ağır kusuru varsa” ibaresinden sonra gelmek üzere, “ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın” ibaresi eklenmiş ve madde Komisyonumuzca da bu şekliyle kabul edilmiştir.
TBMM Kabul Metni
478’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.