Türk Borçlar Kanunu Madde 41

TBK 41. Madde

Türk Borçlar Kanunumuzun 41. maddesi şu şekildedir:

Sözleşme; Temsil; Yetkili temsil; Temsil yetkisinin içeriği ve derecesi

Madde 41: Başkası adına ve hesabına temsil kamu hukukundan doğmuşsa, temsil yetkisinin içeriği ve derecesi bu konudaki yasal hükümlere; temsil hukuksal bir işlemden doğmuşsa, temsil yetkisinin içeriği ve derecesi o hukuksal işleme göre belirlenir.

Temsil yetkisi üçüncü kişilere bildirilmişse temsil yetkisinin içeriği ve derecesi, bu bildirime göre belirlenir.

Başlık

TBK’nın 41. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Kaynakları – BİRİNCİ AYIRIM: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

Madde başlığı şu şekildedir: Sözleşme; Temsil; Yetkili temsil; Temsil yetkisinin içeriği ve derecesi

Gerekçe

Türk Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

818 sayılı Borçlar Kanununun 33. maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan oluşan 41. maddesinde, temsil yetkisinin kapsamı düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 33. maddesinin kenar başlığında kullanılan “2. Salahiyetin derecesi” şeklindeki ibare, Tasarının 41. maddesinde, “b. Temsil yetkisinin kapsamı” şeklinde değiştirilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununun iki cümleden oluşan 33. maddesinin birinci fıkrası, Tasarıda tek cümleye dönüştürülmüştür.

818 sayılı Borçlar Kanununun 33. maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “salahiyetinin derecesi” şeklindeki ibare, fıkraya açıklık kazandırmak amacıyla, Tasarının 41. maddesinin ikinci fıkrasında, “yetkinin varlığının ve kapsamının belirlenmesinde” şeklinde değiştirilmiştir.

Sistematik yapısı ile metninde yapılan değişiklik ve arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44 ve 45 inci maddeleri aynen kabul edilmiştir.

TBMM Tartışma ve Kabul Metni

41. madde başlığını okutuyorum:

b. Temsil yetkisinin kapsamı

MADDE 41-

BAŞKAN – Madde üzerinde iki adet önerge vardır.

Önergeleri okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 41. Maddesinin 2. Fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve talep ederiz.

“Temsil yetkisi üçüncü kişilere bildirilmişse, yetkinin varlığı ve kapsamı konusunda bu bildirimden daha dar yorum yapılamaz.”

Faruk Bal

Mehmet Şandır

Rıdvan Yalçın

Konya

Mersin

Ordu

Osman Ertuğrul

Beytullah Asil

Behiç Çelik

Aksaray

Eskişehir

Mersin

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

Görüşülmekte olan Borçlar Kanunu Tasarısının 41. maddesinin, başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

“b. Temsil yetkisinin içeriği ve derecesi

Madde 41- Başkası adına ve hesabına temsil, kamu hukukundan doğmuşsa; Temsil yetkisinin içeriği ve derecesi, bu konudaki yasal hükümlere, Temsil, hukuksal bir işlemden doğmuşsa; temsil yetkisinin içeriği ve derecesi o hukuksal işleme göre belirlenir.

Temsil yetkisi üçüncü kişilere bildirilmişse; temsil yetkisinin içeriği ve derecesi, bu bildirime göre belirlenir.”

Ali Rıza Öztürk

Rahmi Güner

Ali İhsan Köktürk

Mersin

Ordu

Zonguldak

Ergün Aydoğan

Bayram Meral

Bilgin Paçarız

Balıkesir

İstanbul

Edirne

Şevket Köse

Adıyaman

BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Hükûmet?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Şevket Köse…

BAŞKAN – Sayın Köse, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 321 sıra sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 41’inci maddesi üzerine verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinize saygılarımı sunarım.

Sayın milletvekilleri, çok önemli bir yasa tasarısı üzerinde çalışmaktayız. Ülkemizin büyük bir ekonomik kriz yaşadığı günümüzde bu yasa çok daha anlamlı hâle geliyor. Seçim bölgem olan Adıyaman bunun en iyi örneklerinden birisidir. Bu anlamda teşvik konusuna değinmek yerinde olacaktır.

5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun uygulaması 2009 yılı sonunda sona ereceği için, bunun yerine geçmesi beklenen teşvik paketi Haziran 2009’da açıklanmıştır. Teşvik paketi ana olarak ayrılmış dört bölge için farklı uygulamalar öngörmektedir. Bu bölgeler dâhilinde değerlendirilen illerin dağılımı ise hâlâ tartışılmaktadır.

Değerli arkadaşlar, illerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında 65’inci sırada yer alan Adıyaman, aynı sıralamada 20, 21 ve 26’ncı sırada yer alan illerle birlikte üçüncü bölge kapsamına alınmıştır. Nüfusunun yarısına yakını mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan Adıyaman’ın bu biçimde değerlendirilmesini sizin takdirlerinize bırakıyorum.

Sayın milletvekilleri, Doğu ve Güneydoğu’daki birçok ilimiz, yaşayacağı mağduriyeti çeşitli biçimlerde dile getirmektedir. Bundan dolayı 5084 sayılı Teşvik Kanunu’nun iki yıl daha yürürlükte kalması için yasa teklifi vermiş bulunmaktayım; umarım bu teklifimi dikkate alırsınız.

Türkiye’nin sanayicisi, esnafı kan ağlıyor ve borç batağında yüzüyor. Bu dönemde esnafımızı, sanayicimizi rahatlatacak yasalar çıkarılması beklenirken iktidar oralı bile olamıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başbakan gezsin, çiftçiye, sanayiciye, esnafa sorsun bakalım; kriz teğet geçmiş mi geçmemiş mi yoksa kriz beşli dirgen gibi vatandaşın böğrüne mi saplanmıştır?

Değerli arkadaşlar, AKP İktidarı sayesinde Türkiye’nin siyasi ve ekonomik şartları her gün biraz daha ağırlaşıyor; dolayısıyla, hayat çekilmez hâle gelmiştir. Yine, AKP İktidarı sayesinde yani 2009 yılında gelen kriz nedeniyle 3 milyona yakın insan işsiz kalmıştır, 1 milyon insanın evine, iş yerine haciz gitmiştir. Aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez, yatan mahkûm sayısı 100 binleri aşmıştır -9,5 milyon insanın karşılıksız çekten- ve 1,5 milyon insanın ise senedi protesto edilmiştir. İşçi, memur, esnaf ve emekliler açlık sınırının altında kaldı, yaşam standardı olarak. 100 binden fazla -geçen yıl itibarıyla söylüyorum- esnaf kepenk kapattı. 8 milyon insan yoksulluk sınırının altında hayatını sürdürmektedir ve en önemlisi, yedi yıl önce Türkiye’nin borcu 220 milyar iken bugün 500 milyar Amerikan dolarına gelmiştir, o sınıra dayanmıştır.

Sayın milletvekilleri, eminim, bana geldiği gibi, hepinize her gün yüzlerce telefon geliyordur. “Çek kanunu ne olacak?” ve “Teşvikten yararlanamıyoruz.”, “Ne olacak, ne yapacağız?” diye bir sürü sorular bize soruluyor. Bu soruların çözümüne ilişkin, iktidar herhangi bir çaba göstermiyor. Size soruyorum: Ne yapacağız bu çek kanunu konusunu? İnsanlar cezaevine giriyor ya da girmeyi bekliyor. İktidara sesleniyorum: İnsanlarımıza bunu reva mı görüyorsunuz? Cumhuriyet tarihinde ilk defa mahkûm sayısı –biraz önce belirttiğim gibi- gerçekten 100 binleri aşmıştır. Ortada düzeltilmeyi bekleyen birçok sorun var iken bir an önce çek konusunu Genel Kurula getirip düzenlemesini yapmalıyız.

Sayın milletvekilleri, daha önce de belirttiğim gibi, Adıyaman’da TPAO’da çalışan 20’ye yakın işçi kardeşimiz maalesef açlık grevine gitmişlerdir. Aynı pozisyonda olan 1.060 işçi işbaşı yaptı ama bu arkadaşlarımızın mağduriyeti hâlâ devam etmektedir.

Değerli üyeler, Hükûmet sorunları düzeltmek yerine daha farklı işlere girişiyor. Elektriğe zam yaptı. Ayrıca doğal gaza çok büyük miktarda zam yapılması bekleniyor. Bunlar hâlihazırda olanlar. Bu yetmediği gibi bir de bunun üzerine TRT vergisi eklendi. Hükûmet, işçinin, memurun, emeklinin maaşına komik bir zam yaptı.

Değerli milletvekilleri, iktidar verdiği zammı fazlasıyla geri almaya başladı; kaşıkla verdi, kepçeyle geri alıyor. Bu, halka yapılan zulmün diğer bir adı değil midir? İnsanların aldığı her ürün için TRT vergisi koyamazsınız. TRT’nin reklam gelirleri yetmiyor mu? Ayrıca TRT’nin bütçesi yok mu? Yoksa TRT’de yapılan kadrolaşmanın boyutları TRT’nin bütçesini mi geçti? Öncelikle, bu haksızlığın önüne geçilmesini diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çizdiğimiz tabloda Borçlar Kanunu neden özel bir önem taşıyor görmekteyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Köse.

ŞEVKET KÖSE (Devamla) – Teşekkür ederim Başkanım.

Hükûmet, bu sorunların üzerine gitmelidir. Samimi ve iyi niyetli olan her türlü girişime biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman destek vermeye hazırız.

Bu duygu ve düşüncelerimle verdiğimiz önergenin kabul edilmesini diliyor, sözlerime son verirken en içten saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Köse.

Sayın milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

HAKKI SUHA OKAY (Ankara) – Sayın Başkan, kaç kişi olduklarını biliyorum.

BAŞKAN – Tabii, efendim.

Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir. (CHP sıralarından alkışlar)

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 41. Maddesinin 2. Fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve talep ederiz.

“Temsil yetkisi üçüncü kişilere bildirilmişse, yetkinin varlığı ve kapsamı konusunda bu bildirimden daha dar yorum yapılamaz.”

Faruk Bal (Konya) ve arkadaşları

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, arkadaşlarımız bilgi verdiler. Biraz önce kabul etmiş olduğumuz önerge en aykırı önerge olduğu için bu önergeyi işleme koyamıyorum.

Kabul edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler