Türk Borçlar Kanunu Madde 255

TBK 255. Madde

Türk Borçlar Kanunumuzun 255. maddesi şu şekildedir:

Kısmi ödemeli satışlar – Taksitle satış –  Sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurması ve geri alma açıklaması

Madde 255 – Taksitle satış sözleşmesi, alıcı bakımından, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının eline geçmesinden yedi gün sonra hüküm ve sonuçlarını doğurur. Alıcı, bu süre içinde irade açıklamasını geri aldığını satıcıya yazılı olarak bildirebilir. Bu haktan önceden feragat edilemez. Geri alma bildiriminin sürenin son gününde postaya verilmiş olması, sonuç doğurması için yeterlidir.

Satıcı geri alma süresi içinde malı alıcıya devretmişse alıcı, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir; aksi takdirde sözleşme hüküm ve sonuçlarını doğurmuş olur.

Alıcının geri alma hakkını kullanması halinde, kendisinden cayma parası istenemez.

Başlık

TBK’nın 255. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KISIM: Özel Borç İlişkileri – BİRİNCİ BÖLÜM: Satış Sözleşmesi – DÖRDÜNCÜ AYIRIM: Bazı Satış Türleri

Madde başlığı şu şekildedir: Kısmi ödemeli satışlar – Taksitle satış –  Sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurması ve geri alma açıklaması

Gerekçe

Türk Borçlar Kanunu’nun 255. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “3. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi ve geri alma açıklaması” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

Tasarının üç fıkradan oluşan 254 üncü maddesinde, taksitle satış sözleşmesinin yürürlüğe girmesi ve geri alma açıklaması düzenlenmektedir.

Maddenin birinci fıkrasında, taksitle satış sözleşmesinin, satıcı bakımından, sözleşmenin kurulduğu anda hükümlerini doğurmaya başladığı halde alıcı bakımından taraflarca imzalanmış bir nüshasının eline geçmesinden başlayarak yedi gün sonra yürürlüğe gireceği belirtilmektedir. Fıkradaki düzenlemeden, Taksitle satış sözleşmesinin satıcı bakımından sözleşmenin kurulduğu anda hükümlerini doğurmaya başlayacağı anlaşılmalıdır. Fıkrada öngörülen yedi günlük yasal süre içinde alıcı, bir tazminat yükümlülüğü söz konusu olmaksızın, dilerse sözleşmenin kurulmasına ilişkin irade açıklamasını geri alabilecektir. Ancak, alıcı geri alma iradesini satıcıya yazılı olarak bildirmek zorundadır. Geri alma bildiriminin sürenin son gününde postaya verilmiş olması, sonuç doğurması için yeterli olacaktır. Alıcının korunması amacıyla, onun geri alma hakkından önceden feragat edemeyeceği kabul edilmiştir. Böyle bir feragat, Tasarının 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesin hükümsüzlük yaptırımına bağlı olacaktır. Yine aynı fıkra uyarınca, Alıcı, bu süre içinde irade açıklamasını geri aldığını satıcıya yazılı olarak bildirebilir. Bu haktan önceden feragat edilemez.

Maddenin ikinci fıkrasında, satıcının malı geri alma süresi içinde alıcıya devretmiş olması durumunda alıcının, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabileceği; aksi takdirde sözleşmenin yürürlüğe gireceği öngörülmektedir.

Maddenin son fıkrasında, geri alma hakkını kullanan alıcıdan cayma parası istenemeyeceği belirtilmektedir.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 254 üncü maddenin kenar başlığındaki “Sözleşmenin yürürlüğe girmesi” ibaresi “Sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını doğurması”; madde metnindeki “yürürlüğe girer.” ibaresi ” hüküm ve sonuçlarını doğurur.”, “yürürlüğe girmiş olur.” ibaresi de “hüküm ve sonuçlarını doğurmuş olur.” şeklinde “Yasa ve benzeri kural normlara ilişkin “yürürlüğe girme” teriminin sözleşmelerde uygun düşmeyeceği, sözleşmeler yönünden sözleşmenin hüküm anı (Tasarı m.11) yahut hüküm ve sonuçlarını doğurması deyimlerinin daha doğru olacağı” gerekçesiyle değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 255 inci madde olarak kabul edilmiştir.

TBMM Tartışma ve Kabul Metni

255’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir