TBK 24. Madde
Bu yazımızda Borçlar Kanunumuzun 24. maddesini inceledik. Maddenin gerekçesi, uygulaması, çözdüğü uyuşmazlıkları yazımızın devamında bulacaksınız.
TBK 24. maddede borç doğuran sözleşmelerde genel işlem koşulları başlığı altında değiştirme yasağı ele alınmıştır.
Türk Borçlar Kanunumuzun 24. maddesi şu şekildedir:
Genel işlem koşulları – Değiştirme yasağı
Madde 24: Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır.
Başlık
TBK’nın 24. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Kaynakları – BİRİNCİ AYIRIM: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri
Madde başlığı şu şekildedir: Genel işlem koşulları; Değiştirme yasağı.
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 24. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “IV. Değiştirme yasağı” kenar başlıklı yeni bir maddedir.
Tasarının tek fıkradan oluşan 24. maddesinde, genel işlem koşullarını değiştirme yasağı düzenlenmektedir.
Maddede, tip sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme yapma yetkisi veren kayıtlara yer verilemeyeceği belirtilmektedir. Bir tip sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer verilen bu tür kayıtlar, Tasarının 27. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi anlamında kesin hükümsüzlük yaptırımına bağlı olacaktır. Başka bir ifadeyle, burada aynı fıkranın ikinci cümlesinin uygulanması söz konusu değildir.
Genel işlem koşullarının, düzenleyen tarafından tek yanlı ve önceden hazırlanmış olması, bunların Tasarının 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca sözleşmenin kapsamına girmesi, bu sözleşmenin düzenleyen tarafından tek yanlı olarak değiştirebileceği anlamına gelmez. Ancak, uygulamada genel işlem koşulları içinde, bu koşulların tamamının veya bir kısmının değiştirilmesi konusunda düzenleyene yetki verildiği görülmektedir. Maddede, kendisinde böyle bir yetkiyi saklı tutmuş olsa bile, düzenleyenin bu yetkisine dayanarak, sözleşmeyi tek yanlı, yani dilediği gibi değiştirme ya da yeni düzenleme yapma yolu kapatılmış ve bu tür kayıtların yazılmamış sayılacağı öngörülmüştür.
Bu tür düzenlemeler de, Hukukumuza yabancı değildir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6 ve 6/A maddelerinde de sözleşmedeki haksız şartlara ilişkin düzenlemeyle tüketicileri koruyucu nitelikte benzer hükümlere yer verilmiştir. Aynı Kanunun tüketici kredisine ilişkin 10. maddesinde, sözleşmede öngörülen kredi koşullarının sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilemeyeceği öngörülmüştür. Uygulamada, hemen hemen bütün tip sözleşmelerde, düzenleyenlere, böyle bir yetkinin verilmiş olduğu ve uyuşmazlık halinde bu düzenlemelere geçerlilik tanındığı göz önünde tutulduğunda, bu madde hükmünün önemi kendiliğinden anlaşılır.
Maddede söz konusu edilen kayıtlar, sadece düzenleyen lehine, diğer taraf aleyhine olan değişiklik ya da yeni düzenleme yapma yetkisi veren genel işlem koşullarına ilişkindir. Buna karşılık, diğer taraf lehine yapılacak değişikliklerin ya da yeni düzenlemelerin geçerli olduğu konusunda duraksama yoktur.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Tasarının 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26 ve 27. maddeleri aynen kabul edilmiştir.
TBMM Tartışma ve Kabul Metni
Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321) (x)
BAŞKAN – Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
9’uncu Birleşimde yapılan görüşmelerde birinci bölümde yer alan 23. madde kabul edilmişti.
Şimdi, 24. maddenin başlığını okutuyorum:
IV. Değiştirme yasağı, MADDE 24
BAŞKAN – Evet, madde üzerinde üç önerge vardır.
Önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321 sıra sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 24. maddesinde yer alan “içeren kayıtlar” ibaresinin “veren kayıtlar” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ, Mustafa Elitaş, Ali Bayramoğlu, Mehmet Sekmen, Nusret Bayraktar
Gerekçe: Madde metninin daha açık ve anlaşılır olması ve ifade düzgünlüğünün sağlanması amacıyla bu değişiklik önergesi verilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321 Sıra Sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 24. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali Rıza Öztürk, Ali İhsan Köktürk, Turgut Dibek, Ali Oksal, Rasim Çakır
“Madde 24- Düzenleyene; genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü tek yanlı olarak ve karşı yan aleyhine değiştirme ya da yeni düzenleme yapma yetkisi veren kayıtlar geçersizdir.
Gerekçe:
Madde metninin daha kısa, daha anlaşılır kılınması amaçlanmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunun Tasarısı”nın 24. maddesinin “Düzenleyene tek yanlı olarak ve karşı taraf aleyhine sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi içeren genel işlem koşulları yazılmamış sayılır” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal, Mehmet Şandır, İzzettin Yılmaz, Osman Ertuğrul, Rıdvan Yalçın
BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyor musunuz?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz Değerli Başkanım.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Faruk Bal.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Bal. (MHP sıralarından alkışlar)
FARUK BAL (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Borçlar Kanunu’nun 24. maddesiyle ilgili verdiğimiz önergenin gerekçesini açıklamak üzere huzurunuzdayım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, genel işlem şartları, borçlar hukukumuza kazandırılması gereken önemli bir müessesedir. Genel işlem şartları 21. maddede düzenlenmiştir. Genel işlem şartlarını ihtiva eden unsurlar da 21. madde kapsamı içerisinde olması gerekir. Değiştirme yasağı da 21’inci madde içerisine alınması gerekirdi. O madde görüşülürken Milliyetçi Hareket Partisine mensup arkadaşlarımız tarafından 24. maddenin ortadan kaldırılmasını ve 21. madde içerisine bir fıkra olarak eklenmesini önermiştik, bu önergemiz reddedilmişti. Bu defa 24. maddeyi olabildiğince hukuki, olabildiğince uygulayıcılara kolaylık sağlayan bir tarzda düzenlenebilmesi için önergemizi sunmuş bulunmaktayız. Şimdi, 24’üncü maddeyi ben size okuyacağım, arkasından da bizim değişiklik önergesini okuyacağım, hangisini daha iyi anladığınızı da size soracağım. Ona göre de vicdanınıza hitap ederek önergenin kabulü konusunda gereğini yapmanızı rica edeceğim.
Şimdi, 24. maddeyi lütfen dikkatle dinleyin: “Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi içeren kayıtlar yazılmamış sayılır.” Değerli arkadaşlarım, bu kadar uzun, bu kadar tekrarlı ve bu kadar karışık bir anlamı birbiri içerisine sıkıştıran bir başka metin düzenlenmesi yarışması olsa bundan daha kötüsü olmazdı. Önergemiz de şu: “Düzenleyene tek yanlı olarak ve karşı taraf aleyhine sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi içeren genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.” Bu derecede sadeleştirilmiş, yalın bir anlatımla maddenin değiştirilmesini talep ediyoruz.
Elbette ki bu bir öneridir, kabulü de ağırlıklı olarak iktidar partisine mensup milletvekillerinin takdirine bağlıdır ancak daha önceki 23 maddenin görüşmelerinden anlaşılmıştır ki parmak usulü, hak ve hukuk yerine, adalet yerine, kanunu iyi bir şekilde oluşturma, olgunlaştırma düşüncesi yerine, alınan işaretle oy kullanılarak bunun reddedileceğini tahmin ediyoruz. O takdirde, karşımıza şu sorun çıkıyor: Bu kanun, Borçlar Kanunu mu? Evet. O zaman, böyle sorumsuz bir anlayış ile milletvekilliği vicdanını vicdani değerlerine değil de verilen işaretlere göre kullanma anlayışını şuna değiştirmemiz lazım, değiştireceğimiz konu: Değerli milletvekilleri, bu kanun uygulanırken, Borçlar Kanunu uygulanırken, İzmir’in Torbalı ilçesinde bir ayda 62 kişi intihar etmiştir. Bu intiharların sebebini araştırmak gerekir. Borçlar Kanunu’nun yüklemiş olduğu alacak ve verecek meselesinin, piyasa ekonomisinin bozulması neticesinde, insanların canına kıyacak kadar sıkıntıya düştüğü, canından bezdiği bir ortama getirilmesinin sorumluluğunu da bu Meclisin üstlenmesi ve bu sorumluluğun gereğini yerine getirmesi gerekmektedir.
Değerli arkadaşlarım, bu intihar vakaları toplumdaki bir çatlamanın, sosyal bütünlüğün bozulmasının ve ahde vefa, sözleşmeye riayet etme gibi kuralların ortadan kalktığı, onun yerine vahşi düşüncelerin, vahşi iradelerin hayata geçerek insanları canından usandırdığı, canından bıktırdığı bir ortam yaratmıştır. İşte, bu ortamda Hükûmetin, bunun ortadan kaldırılabilmesi için tedbir alması gerekirken, bunun ortadan kaldırılması için ortak aklı yaratmayı becermesi gerekirken, ortak aklı yaratabilmek için de sosyal mutabakatı sağlaması gerekirken, sosyal mutabakatı da milletin temsilcilerinden yani muhalefet milletvekillerinden de bekleyebilecek yol ve yöntemleri geliştirmesi gerekirken inatla, ısrarla ve “Benim dediğim dedik.” anlayışıyla bir dayatma içerisinde bulunmasını yanlış görüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun efendim.
FARUK BAL (Devamla) – Bunu milletimizle paylaşıyoruz. Bu yanlışın tek bakış açısı açısından çıkacak bir yasa ile yeni çatlamalara, yeni kargaşalara ve hukukun hafızasının ortadan kaldırılacağı bir neticeye gideceği konusunda uyarıyoruz.
Temenni ediyoruz ki ortak akıl yaratılabilir. Milletimize huzur ve güven içerisinde uygulayabileceğimiz ve sosyal hayatın her alanında uygulanacak olan olgunlaştırılmış bir Borçlar Kanunu armağan etme imkânı hasıl olur diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321 Sıra Sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 24. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali Rıza Öztürk (Mersin) ve arkadaşları
“Madde 24- Düzenleyene; genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü tek yanlı olarak ve karşı yan aleyhine değiştirme ya da yeni düzenleme yapma yetkisi veren kayıtlar geçersizdir.”
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) – Ben konuşacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Dibek.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 24’üncü madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına verdiğimiz önerge hakkında söz aldım. Öncelikle saygıyla selamlıyorum tüm Meclisi ve vatandaşlarımızı.
Aslında, Sayın Bal az önce 24. maddeyi açıkladı. Gerçekten, hukukçu olmayan arkadaşlarımız belki bu konuyu yeterince fark edemeyebilirler ama Komisyon sırasında gerek Başkanımız gerek Hocamız ve diğer hukukçu arkadaşlarımız… Ki Sayın Bakan yok, bugün Sağlık Bakanımız burada. O kadar yoğun Türkiye’de gündem varken Sayın Bakanın hukukla ilgili, Borçlar Kanunu’yla ilgili bir kanunda Hükûmeti temsil etmesi de gerçekten takdire şayan bir olay. Yani Hükûmette başka bir bakan, hukukçu bir bakanımız yok muydu orada bulunsun! Onu da takdirlerinize bırakıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Gerçekten, çok uzun bir cümle değerli arkadaşlar, tek cümle, arada hiçbir şey yok. Okuduğunuz zaman, ben de hukukçuyum, değerli grup başkan vekili arkadaşlarımız, AKP’nin Adalet Komisyonu üyesi arkadaşlarımız var, kesinlikle bu maddeyi anlamaları çok zor, en az 2-3 kez okumaları gerekiyor. Biz ne yaptık? Yine bu cümlenin hiç içeriğini değiştirmeden, aynı anlamda, aynı mahiyette olmak kaydıyla, kısalttık ve daha anlaşılabilir hâle getirdik. Sayın Komisyon Başkanımızın aslında önergemizi değerlendirmesi gerekeceğini düşünüyorum ama “Katılmıyoruz.” dediler.
Şimdi, değerli arkadaşlar, genel işlem koşullarını değiştirme yasağını içeriyor bu önerge. Ben, Sayın Bal okuduğu için tekrar, mevcut 24’üncü maddeyi okumak istemiyorum ama bizim önergemizde “Düzenleyene; genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü tek yanlı olarak ve karşı yan aleyhine değiştirme ya da yeni düzenleme yapma yetkisi veren kayıtlar geçersizdir.” şeklindeki cümle çok daha anlaşılabilir bir cümle ve bunu da Genel Kurulun takdirine sunuyorum.
Ben, önergemizin en azından -Komisyonda kabul edilmemekle beraber- Genel Kurulda kabul edilebileceğini umuyorum.
Az önce, değerli sözcüler konuşurken, AKP sözcüsü arkadaşlarımız da hak, hukuk, adalet sözcüklerini çok fazla kullandılar ama Türkiye’de neler yaşanıyor, hele hele hukuku uygulamakla birinci derecede sorumlu olan yargıçlar, savcılar göreve başlarken hangi usuller, hangi yöntemler uygulanıyor; bu konuda, Sayın Adalet Bakanımız burada yok -o olsaydı çok daha iyi olacağını düşünüyorum- ama gıyabında bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum, söylenenlerle burada yaşananlar arasındaki çelişkiyi de aktarmak adına: Bir hukuk öğrencisi hâkimlik sınavlarına 3 kez değişik dönemlerde girmiş, yazılı sınavı her üçünde de yüksek puanla kazanmış, mülakata davet etmişler fakat her nedense mülakat sonunda bu aday arkadaşımız bir türlü hâkimlik mesleğine atanmamış, her seferinde olumsuz yanıt verilmiş.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Bıyığı badem değil diye.
TURGUT DİBEK (Devamla) – Tabii, o da merak etmiş, demiş ki: “Niye böyle oluyor?” Mülakatta da bir sorun yok, mülakatın da çok başarılı geçtiğini kendisi de görüyor. Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde Bakanlığa yazmış “Niye ben atanmıyorum?” diye. Kendisine yanıt vermiş Bakanlık. Verilen yanıtlar burada, onlardan birkaç kısmını, tabii, birkaç paragrafı da okumak isterim. Hakkında bir güvenlik soruşturması yapılmış, hem güvenlik şube yapmış hem İstihbarat Daire Başkanlığı yapmış. Verilen yanıtlarda, değerli arkadaşlar, bu adayla ilgili olarak şu söyleniyor, Güvenlik Dairesi Başkanlığı diyor ki: “Bu kişi hakkında arşiv araştırması yapılması talebinde bulunulmuş –işte- kendisinin yapılan arşiv araştırmasında güvenlikle ilgili konularda ilişik kaydına rastlanılmamıştır.” İstihbarat Daire Başkanlığı da şöyle diyor: “Evet, biz de araştırdık, biz de baktık, öğrenciyken bazı toplantılara katıldığına dair duyumlar var ancak bu duyumlar yapılan çalışmalarda teyit edilemediğinden herhangi bir kaydına da rastlanılmamıştır.” Yazılı metni burada, Sayın Bakanımıza, Komisyona da verebilirim bunu.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu kişi hakkında güvenlikte de hiçbir şey yok. Kendisine en sonunda şu yazı yazılmış, denmiş ki: “İşte, siz bize soruyorsunuz niçin atanmadığınıza dair. İşte, hakkınızdaki güvenlik evrakları bunlar. Hakkınızda herhangi bir ne arşiv kaydı vardır ne de istihbari olarak herhangi bir kaydınız vardır yani bunlarla alakası yoktur atanmamanızın, normal mülakat çerçevesinde siz atanmadınız.” Mülakat değerlendirmesiyle ilgili de biliyorsunuz, daha evvel yönetmelik hükümleri gereği yapılan o mülakat işlemi daha sonra, geçen dönem, yani geçen yıl buradan çıkan kanunla yasal hâle gelmişti.
Değerli arkadaşlar, şimdi, bu kişi, Tunceli Çemişgezek doğumlu, ismi de Mahir. Şimdi, ben şöyle bir baktım, tabii, kişiye bakıyorsunuz, hiçbir şey yok, çok güzel, yüksek notları var. Ben kendisini tanımıyorum, hiç bilmiyorum, Ankara’da ikamet eden bir vatandaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı. Hani Sayın Başbakan sık sık diyor ya, proje, en sonunda millî birlik… Millî birlik projesine dönüşen birtakım söylemler var: “Türkiye’nin her yeri, Türkiye’deki tüm vatandaşlarımız eşittir bizim için, kutsaldır.” diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
TURGUT DİBEK (Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlar, bu kişiye bakmışlar –ben kendi yorumumu açıklıyorum, hiçbir şey yok çünkü, evrakları da vereceğim- ya demişler, bu Tunceli doğumlu. Kamer Genç de burada yok, burada olsa belki daha anlaşılabilir olurdu. Ya, Tunceli Çemişgezek, ismi de Mahir yani olsa olsa demişler, bunun bize pek faydası olmaz, bundan sorun gelir. Yani, anası babası düşünememiş bu vatandaşımızın, bu öğrenci arkadaşımızın ismini Recep ya da Abdullah koysun, ileride bir sorun çıkmasın diye. Ama böyle bir düzenleme, böyle bir değerlendirme yapıldığı çok net ortada. İleriye dönük olarak bu arkadaşımız bu göreve hâkim olarak atanırsa, az önce tüm sözcülerin belirttiği gibi, hukuka, bağımsızlığa, yargı bağımsızlığına gölge düşürmeden bu görevini yapar, biz de kendisinde yarın öbür gün sıkıntı yaşarız demiş arkadaşlar, mülakat komisyonundaki arkadaşlar. İstihbarattan da demişler ki, ya bir şey yok ama siz almayın bunu, diye oraya bir şey koymuşlar.
Değerli arkadaşlar, gerçekten çok üzüntü verici bir olay. Türkiye’de bunlar da yaşanıyor. Bunları arkadaşlarımız konuşurken lütfen bunları da görsünler diyorum. O millî birlik projesi söylemleriyle bunlar hiç çakışmıyor değerli arkadaşlar.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Dibek.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Yoklama talebi var.
Yoklama talebinde bulunan milletvekili arkadaşlarımı tespit edeceğim:
Sayın Anadol, Sayın Ünlütepe, Sayın Öğüt, Sayın Öztürk, Sayın Durgun, Sayın Emek, Sayın Küçük, Sayın Güner, Sayın Keleş, Sayın Ertemür, Sayın Coşkuner, Sayın Çöllü, Sayın Çakır, Sayın Ekici, Sayın Okay, Sayın Aydoğan, Sayın Köse, Sayın Özer, Sayın Süner, Sayın Ramazan Kerim Özkan, Sayın Barış.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) KANUN TASARI VE TEKLIFLERI (Devam)
2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321) (Devam)
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkanım, müsaade eder misiniz?
BAŞKAN – Buyurun efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Biraz önce konuşan Turgut Bey arkadaşımız Tunceli’yle ilgili bir vatandaşın isminden söz ederken “Kamer Bey de yok burada.” dedi. Biliyorsunuz ben devamlı devam ediyorum ama tabii ki devamlı da burada olmak zor.
Yalnız, Turgut Bey’in o Mahir Demir’le ilgili dile getirdiği konuyu gayet iyi biliyorum. Mahir Bey yalnız değil, Tuncelili, yüksekokul okuyan binlerce öğrenci -yani binlerce belki fazla ama yüzlerce öğrenci- kaymakamlık imtihanında, hâkimlik ve savcılık imtihanında en yüksek puanları alıyorlar, maalesef sözlüde eleniyorlar.
Genel Kurulun bilgilerine arz ediyorum.
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) – Sayın Başkan, buradan duyamadık, kürsüden anlatsın.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama uygun görürseniz eğer…
BAŞKAN – Sayın Genç’in dışarıda olduğu bir zamanda… Yani, köşesine baktı, onun için “Yok.” dedi.
Teşekkür ederim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321 sıra sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 24 üncü maddesinde yer alan “içeren kayıtlar” ibaresinin “veren kayıtlar” şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ (Yozgat) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) – Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Madde metninin daha açık ve anlaşılır olması ve ifade düzgünlüğünün sağlanması amacıyla bu değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge istikametinde 24. maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.