Türk Borçlar Kanunu Madde 21

TBK 21. Madde

Türk Borçlar Kanunumuzun 21. maddesi şu şekildedir:

Genel işlem koşulları; Kapsamı; Yazılmamış sayılma

Madde 21: Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.

Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır.

Başlık

TBK’nın 21. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Kaynakları – BİRİNCİ AYIRIM: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

Madde başlığı şu şekildedir: Genel işlem koşulları; Kapsamı; Yazılmamış sayılma.

Gerekçe

Türk Borçlar Kanunu’nun 21. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “II. Kapsamı / 1. Yazılmamış sayılma” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

Tasarının iki fıkradan oluşan 21. maddesinde, genel işlem koşullarının sözleşme metnine yazılmamış sayılacağı durumlar düzenlenmektedir.

Sözleşme metninde genel işlem koşullarına yollama yapılmakla yetinilmesi, uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Maddenin birinci ve ikinci fıkralarında kullanılan “yazılmamış sayılır.” şeklindeki ibareye, İsviçre Borçlar Kanununun 995. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, 999. maddesinin ikinci fıkrasında, 1002 ve 1006. maddelerinin birinci fıkralarında, 1104, 1106. maddelerinde, 1109. maddesinin birinci fıkrasında, 1110. maddesinde yer verildiği görülmektedir. Alman Medeni Kanununun (BGB) genel işlem koşullarına ilişkin 305c maddesinde de, aynı hukuki etkiye sahip benzer bir ifade kullanılmıştır.

Maddenin birinci fıkrasında, genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, düzenleyenin sözleşmenin yapılması sırasında diğer tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi vermesi, bunların içeriğini öğrenme olanağını sağlaması ve onun da söz konusu koşulları kabul etmesine bağlı kılınmıştır. Aksi takdirde, böyle genel işlem koşulları yazılmamış sayılacaktır.

Maddenin ikinci fıkrasında, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağı belirtilmiştir. Bu nitelikteki genel işlem koşullarının, düzenleyence, bunlar hakkında açıkça bilgi verilip, içeriğini öğrenme olanağının sağlanması ve diğer tarafın da bunu kabul etmesi, yazılmamış sayılma yaptırımının uygulanmasını engellemez. Böylece, Alman Medeni Kanununun (BGB) 305c maddesinde olduğu gibi, şaşırtıcı kuralların sözleşmenin içeriğinden sayılmaması ilkesi benimsenmiştir. Mesela, uygulamada döviz tevdiat hesabı sözleşmelerinde, yatırılan yabancı paradan farklı bir yabancı para ya da Türk Lirası ile hesaptaki meblağın ödenebileceği genel işlem koşuluna sıkça rastlanmaktadır. Döviz hesabını belli bir yabancı para cinsinden açtıran kişiye, hesabın bulunduğu kurumca farklı bir yabancı para ya da Türk Lirası ile ödeme yapılması, olağan dışı sayılacağı için, bu tür bir genel işlem koşulu yazılmamış sayılacaktır.

Nitekim, İsviçre Federal Mahkemesinin bir kararında da, cari hesap şeklinde işleyen bir kredi işleminde, ipoteğe ilişkin metnin içine örtülü olarak konulmuş olan bir kefalet yüklenimi olağan dışı bulunmuştur (BGE 49 II 185). Ayrıca kredi sözleşmelerinde, neredeyse ayrıksız olarak yer verilen, kredi kurumunun dilediği anda hiçbir gerekçe göstermeksizin hesabı kat edeceği, ilişkiye son vereceğine ilişkin hükümler de olağan dışı olduklarından yazılmamış sayılacaktır.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26 ve 27. maddeleri aynen kabul edilmiştir.

TBMM Tartışma ve Kabul Metni

21. maddenin başlığını okutuyorum:

II. Kapsamı

1.Yazılmamış sayılma, Madde 21

BAŞKAN – Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 21. maddesinin ilk fıkrasına birinci cümle olarak:

“Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.” cümlesinin eklenmesini, Tasarının 1. fıkrasında yer alan “kabul etmesine bağlıdır.” ibaresinden önce gelmek üzere “ayrıca ve açıkça” ibaresinin eklenmesini, Tasarının 2. fıkrasında yer alan “yabancı” kelimesinin yerine “aykırı” kelimesinin yazılmasını,

21. maddenin üçüncü fıkrası olarak:

“Düzenleyene tek yanlı olarak ve karşı taraf aleyhine sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi içeren genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.” ifadesinin eklenmesini,

21. maddenin sonuna son fıkralar olarak

“Yazılmamış sayılma, sözleşmenin diğer hükümlerinin geçerliliğini etkilemez. Bu durumda düzenleyen, yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez. Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda düzenleyen yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.” İfadelerinin eklenmesini, madde fıkra numaralarının teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.

Faruk Bal, Mehmet Şandır, Rıdvan Yalçın, İzzettin Yılmaz, Osman Ertuğrul

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Önerge üzerinde söz talebi?

Faruk Bal, Konya Milletvekili.

İSA GÖK (Mersin) – Süre kalmadı ama Sayın Başkan, beş dakikadan az kaldı.

FARUK BAL (Konya) – Süre yetmeyecek.

BAŞKAN – Süre var, altı dakika var.

FARUK BAL (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’na muhalefet etmemizin birkaç tane sebebi vardı. Bunlardan bir tanesi dil, ikincisi ise maddelerin yerinden oynatılması suretiyle seksen üç yılda oluşmuş hukuk hafızasının ortadan kalkacağına, Türk Ceza Kanunu’nda olduğu gibi bir hafıza kaybını borçlar hukuku alanında da yaşayacağımıza ilişkin düşünceydi. Bu düşünceye karşı iktidar kanadı, 105 tane fazla maddenin olduğunu, bu maddelerin Borçlar Kanunu içerisinde yer almasının mümkün olmadığını, bundan dolayı da maddelerin tümünün yerinin değiştirildiğini ifade ettiler. Oysa bu önerge, dikkatle izlenir ise, Borçlar Kanunu’na yeni kazandırılan bu madde ve bundan önceki maddelere biz de katılıyoruz, bir kısmına biz de katılıyoruz, düzeltme taleplerimizin dışındakilerine. Ancak, üç tane yeni maddeyi bu madde içerisine taşımak suretiyle hem tasarıdaki anlam bütünlüğünü sağlamış olacağız hem de belirli bir konunun bir madde çatısı altında tümüyle değerlendirilebilmesine imkân sağlayacağız. Demek ki iktidar kanadına, 105 tane fazla maddenin Borçlar Yasası’nın içerisine sığdırılmasındaki zorluğun bulunmadığını bu önergeyle ortaya koyuyoruz.

Gerçekten, maddeye eklenmesini arzu ettiğimiz birinci fıkra bu kanunun 25. maddesinde düzenlenmiştir ve 25. maddenin aynen bu maddenin birinci fıkrası hâlinde yazılması madde bütünlüğünü ve maddede anlatılacak hususun belirgin bir şekilde ve etrafını da kapsayacak bir biçimde yer almasını sağlayacaktır.

İkinci olarak ise, 24. maddedeki değiştirme yasağını da bu madde kapsamı içerisine almak suretiyle aynı madde içerisinde bir maddeyi daha eksiltmek mümkün olacaktır.

Yine 21’inci maddedeki düzenlenen hususu da bu madde içerisine bir fıkra olarak aldığımız takdirde “Borçlar Kanunu’nun yazılmamış hâli” diye nitelendirdiğimiz, sözleşmelerdeki birtakım eksiklikleri bir tek madde altında ve tüm hususları kapsayacak bir şekilde değerlendirmiş olacağız. Bu, borçlar hukuku uygulayıcılarına önemli bir kolaylık sağlayacağı gibi aynı zamanda maddelerin değiştirilmesi gerekçesini de ortadan kaldıran özel bir, güzel bir örnektir.

Demek ki bu önerge bu kadar haklı ise, madde enflasyonu şeklindeki 105 tane maddenin de bu örnekte olduğu gibi diğer maddelere sığdırılması, diğer maddelerin arasına serpiştirilmesi mümkün olacaktır. İşte, bu mümkün olma hâli de özel hukukun temel yasası olan, borç ilişkilerini düzenleyen Borçlar Kanunu’muzdaki hafıza kaybını önleyecektir. Bu kadar basit, bu kadar açık olan önergemizi yüce Kurulun takdirine arz ediyor, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

21. maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

  • İlk yayınlanma tarihi: 23 Nisan 2021

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler
Bize WhatsApp'tan ulaşın!