ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
ADANA
DAVACI :
VEKİLİ : Avukat Saim İNCEKAŞ, Turhan Cemal Beriker Bulvarı, Ziya Algan İş Merkezi No:9 K:5 D:41, 01010 Seyhan/ADANA
DAVALI :
KONU : Haksız suç isnadı nedeniyle uğranılan manevi zarar karşılığı olarak, 8.000,00-TL.’nin haksız fiil tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemidir.
HARCA TABİ DEĞER : 8.000,00-TL.
AÇIKLAMALAR
1- Davacı müvekkilimiz, davalı tarafından gerçekleştirilen haksız suç isnadı nedeniyle Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/259 E. sayılı dava dosyası üzerinden yargılanmış ve adı geçen mahkemenin verdiği 08.03.2018 tarihli ve 2018/177 sayılı karar ile üzerine atılı hakaret ve tehdit suçlarından BERAAT etmiştir. Karar, 25.04.2018 tarihinde kesinleşmiştir (Ek-1: Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/259 E., 2018/177 K. Sayılı 25.04.2018 tarihli kesinleşme şerhli beraat kararı).
2- Davacı müvekkil, Kars Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nde Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmaktadır. Müvekkilimiz, 22.02.2017 tarihinde resmi kıyafetli olarak sivil araç ile mesai arkadaşı Gökhan ÇELİK ile birlikte işe gittikleri sırada davalı, idaresinde bulunan 36 AS 070 plaka sayılı aracı ile trafikte sol şeritte seyir halinde iken birden sol şeritte durmak suretiyle trafik kurallarını ihlal etmiştir. Davalının trafik kurallarını hiçe sayarak yapmış olduğu hareket üzerine dava dışı polis memuru arabadan inerek davalı ile konuşmaya başlamıştır. Konuşmalar sırasında müvekkilimiz araçtan inmemiş, araçta beklemiştir. Tartışmanın uzamasıyla birlikte araçtan inen müvekkil davalının resmi evraklarını istemiş fakat davalı evraklarını vermek istemeyerek olay yerinden ayrılmıştır. Bunun üzerine müvekkilimiz görevi gereğince davalıya trafiği düzenleme ve denetimle görevli trafik zabıtası veya özel kıyafetli ve işaret taşıyan diğer yetkili kişilerin uyarı ve işaretlerine uymamak ve taşıt yolu üzerinde sol şeritte duraklama sebebiyle trafik idari para cezası kesmiştir. Olayın üzerinden yaklaşık üç hafta geçtikten sonra muhtemelen trafik idari para cezasının davalıya tebliğden sonra davalı yan, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilimiz hakkında hakaret ve tehdit suçlarından şikayette bulunmuştur.
Müvekkilimizin davalıya karşı hiçbir kötü sözü bulunmamasına rağmen, tehdit etme gibi bir durumunun söz konusu dahi olmamasına rağmen davalı HAKSIZ OLARAK ŞİKAYETTE BULUNMUŞ, KARAR DURUŞMASINDA DAHİ GERÇEK DIŞI BEYANLARINA DEVAM ETMİŞ, MÜVEKKİLİMİZİN ARAÇTAN İNDİĞİ SIRADA DAVALININ ÇOCUKLARI OLAY YERİNDE OLMAMASINA RAĞMEN ÇOCUKLARINI GERÇEK DIŞI BEYANDA BULUNMAYA YÖNLENDİREREK MÜVEKKİLİMİZİN CEZA ALMASI İÇİN ÇALIŞMIŞTIR.
3- Müvekkilimiz, davalı tarafından yapılan haksız şikayet sebebiyle idari soruşturma geçirmiş hakkında Kars Valiliği Emniyet Müdürlüğü tarafınca araştırma raporu düzenlenmiştir. İşbu araştırma raporunda “…kamera kayıtlarının incelenmesinde adı geçen çocukların P.M. Rabia EKER’in olay yerine gelmeden 40 sn. önce oradan ayrıldıklarının tespit edildiği, çocukların konu ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulundukları, … Davalının TRAFİK KURALLARINA UYMADIĞINI KENDİSİNİN KABUL ETTİĞİ ANCAK CEZADAN KURTULMAK İÇİN TRAFİK GÖRELİLİLERİNE SUÇ İSNAT ETTİĞİ, ÇOCUKLARIN DA KENDİSİNİ DESTEKLER MAHİYETTE İFADE VERMEK İÇİN YÖNLENDİĞİ ” tespiti ile müvekkilimiz hakkında suç oluşturacak hiçbir emare bulunmamasına rağmen davalının haksız şikayette bulunduğu sabittir (EK-2:Kars Valiliği Emniyet Müdürlüğü 98696860-42117.Arş.Srş.2017/28 sayı araştırma raporu).
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/891 E. 014/15583 K. sayılı 19.11.2014 tarihli kararında “Dosya kapsamından, davalının şikayet e-mailinde, davacının aracına kaza tespit tutanağı hazırlamayıp, aracını kaldırımdan trafik levhasına sürttürerek çıkarttığı ve aracında maddi hasar oluştuğunu belirterek şikayetçi olduğunu yazdığı anlaşılmıştır. Araçlar çarpışmadıkları halde, davalının ifadesinde; diğer aracın, kendi aracına arkadan çarptığını söylediği, diğer araç sürücüsünün ifadesinde; çarpışmadıklarını davalının aracını sigortadan yaptırmak amacıyla çarpıştıklarını söylemesini rica ettiğini söylediği, davacının da içinde bulunduğu ekip dışında başka bir ekibin de olay yerine gelerek araçların kaza yapmadıklarını, davalının aracında eskiden oluşmuş hasarların olduğunu tespit ettikleri ve bu hususta tutanak düzenledikleri anlaşılmıştır. Yukarıda anlatılanlar ışığında; DAVALININ, GÖREVİNİN GEREĞİNİ YERİNE GETİREN DAVACIYI HAKSIZ YERE ŞİKAYET ETTİĞİ ANLAŞILMIŞTIR. ŞU DURUMDA, MAHKEMECE HAKSIZ ŞİKAYETİN VARLIĞININ KABULÜYLE UYGUN BİR MİKTAR MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREKİRKEN, dosya kapsamına uymayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.” denmektedir (EK-3:Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/891 E. 014/15583 K. sayılı 19.11.2014 tarihli ilamı).
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/16429 E., 2016/5564 K. sayılı 25.04.2016 tarihli kararında ” …Şu durumda, davalı işverenin, davacının evden çalıştığını ve eşyaların da zaten davacıda bulunduğunu bildiği halde, davacıyı şikayet ederek hak arama özgürlüğü sınırlarını aştığı ve şikayet hakkını kötüye kullanıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması isabetli olmamış gösterilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.” denmektir (Ek-4:Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/16429 E., 2016/5564 K. sayılı 25.04.2016 tarihli ilamı).
4- Yasal mevzuat ve Yargıtay ilamları ışığında hak arama olarak nitelendirdiğimiz ihbar ve şikayet hakkının kullanılması sınırsız özgürlük vermeyip şikayet hakkının kasten ve zarar verme amacı ile veya keyfi olarak herhangi bir delil ve emare bulunmadan kullanılmaması gerekmektedir. Aksi halde hak arama özgürlüğü kötüye kullanılmış olacaktır. Davaya konu olayda davalı şikayet hakkını tamamen kötü niyetli olarak adeta suç uydurarak müvekkilimiz hakkında haksız şikayette bulunmuştur. Mesnetsiz iddialarla haksız suçlamalarda bulunan davalıca müvekkilimizin kişilik hakları zedelenmiş, müvekkilimiz yaklaşık bir yıl süren ceza davası süresince kendisinin suçsuzluğunu ispat etmeye çalışmış, idari soruşturma geçirmiş, sürekli olarak hakkında açılan davayı düşünür olmuş ve huzuru kaçmıştır. Davalının haksız şikayetinden sonra müvekkilimiz hakkında başlatılan idari soruşturma nedeniyle söz konusu olay çalışma arkadaşları tarafından da öğrenilmiş ve bu durum müvekkilimizin çalışma ortamı açısından kendisini huzursuz hissetmesine sebep olmuştur.
5- Müvekkilimin, manevi tazminat ile zengin olma gibi bir amacı olmayıp yalnızca davalının haksız davranışının biraz olsun farkına varması ve kimseye haksız suç isnadında bulunmaması gerektiğinin farkındalığını oluşturmak ve kişilik hakları zedelenen müvekkilimizin uğradığı manevi zararlarının biraz olsun giderilmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da göz önünde bulundurarak makul sayılabilecek miktarda müvekkil lehine manevi tazminata hükmedilmesi için işbu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : 6100 S. HMK , 4721 S. TMK, 6098 S. TBK ve sair yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER :
1- Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/259 E., 2018/177 K. Sayılı dosyası
2- Kars Valiliği Emniyet Müdürlüğü 98696860- 42117.Arş.Srş.2017/28 sayı araştırma raporu (Dava dilekçemizin 2 no’lu ekidir)
3- Tanık beyanları ( Tanık isim ve adresleri bildirilecektir)
4- Bilirkişi incelemesi
5- Karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kalmak kaydıyla her türlü yasal delail.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle, davamızın kabulü ile, 8.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve karşı ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini saygılarımızla arz, vekaleten talep ederiz. 11.06.2018
Davacı Vekili