Yargıtay: Tapu Maliki ile Davacının Murisinin Aynı Kişi Olduğunun Tespitine Yönelik Karar Verilmekle Yetinilmelidir

⚡ Tapu maliki murisin isminde bir şüphe olması durumunda, mirasçı tarafından dava açılarak tapu maliki olan şahsın kendi murisi olduğunun tespitini istediği bir davada mahkeme tarafından hüküm kurulurken “tapu maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğu” şeklinde karar verilmesi yeterlidir. Davacı mahkemeden alacağı bu tespit kararıyla birlikte tapuya giderek gerekli kimlik düzeltme işlemlerini yaptırabilir.

📜 Tapu Maliki ile Davacının Murisinin Aynı Kişi Olduğunun Tespitine Dair Hükmün Kurulma Şekli

“Davacı, murisinin dava konusu taşınmazın tapu kaydında “Aziz kızı Kebire Mazlum” şeklinde yazılan kimlik bilgilerinin “Aziz kızı Kebire Yazıcı” olarak düzeltilmesini istemiştir.

Mahkemece, dava kabul edilmiş, hüküm davalı hazine vekilince temyiz edilmiştir.

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.

Somut olayda; tapuda malik görünen Aziz kızı Kebire’nin soy isminin nüfus kaydında yazılı olmadığı anlaşılmaktadır. Tapuda isim düzeltme davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi olduğundan tapu kaydında soyisim düzeltmesi yapılabilmesi için malikin soy isminin nüfus kaydında yazılı olması gerekir. Muris Kebire’nin nüfus kaydında soy ismi bulunmadığına göre, tapu kaydında soyisim düzeltmesi doğru değildir.

Bu malik hakkında yapılacak inceleme ve araştırma sonunda davacının murisi olduğu konusunda sonuca varıldığı takdirde; “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince tapu maliki ile davacının murisinin aynı şahıs olduğunun tespitine şeklinde karar vermekle yetinilmesi gerekirken, düzeltme yapılması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.” (14. HD. 16.2.2012-1305/2106)


⚡ Aşağıdaki olayımızda ise mirasçı mirasbırakanından kalan taşınmazın intikali için tapuya gidiyor ancak tapuda mirasbırakanın kimlik bilgileri yer almadığından kimlik tespiti yapılamıyor. Mirasbırakanın nüfus kaydı da bulunamıyor. Bu durumda mirasçı dava açarak mirasbırakanın kendisinin mirasbırakanı olduğunun tespit edilmesini sağlayarak intikal yapabiliyor.

📜 Mirasbırakanın Nüfusta Kaydı Bulunmuyorsa Tapuda İntikal Yapılabilmesi İçin Murisin Davacının Murisi Olduğunun Tespitine Karar Verilmelidir

“Mahkemece, dairemizin bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonucunda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen “Abbas kızı Şeker’in” nüfus kaydının temin edilemediği, yani bu şahsın nüfus sicilinde kayıtlı bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Nüfusa kayıt edilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir.

Davaya konu olayda, mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen Abbas kızı Şeker’in artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazın tapu kaydında tapu maliki olarak görünen Abbas kızı Şeker ile davacının murisi Abbas kızı Şeker Demirel’in aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde tespit hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde Abbas kızı Şeker’e Demirel soyadının ilavesi suretiyle tapu kaydında düzeltme yapılması doğru olmamıştır.” (14. HD. 9.10.2012-10345/11443)

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin