ADANA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE
DAVACI :
VEKİL:
DAVALI:
DAVA KONUSU : Maddi Tazminat (Belirsiz Alacak Davası) – Manevi Tazminat
Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkil daire vasfındaki taşınmazına üst kattaki dairenin su borusunun patlaması üzerine su sızması sonucu meydana gelen zararın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalılardan müşterek ve müteselsilen tazminine ilişkin talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR
1- Müvekkil, davalı Ahmet maliki olduğu ve davalı Yasin’in oturduğu daire vasfındaki taşınmazın alt katında (… adresinde) ikamet etmektedir. … tarihinde davalının maliki olduğu dairenin bulaşık makinesinin temiz su hortumunun patlaması nedeniyle davalının dairesini su basmış ve bu su müvekkilin dairesine sızmıştır. Ancak müvekkil, üst katındaki dairenin su bastığından ve dairesine de su sızdığından olayın vukua geldiği davalılar tarafından öğrenildiği anda haberdar edilmemiş ve bu nedenle oluşabilecek zararın artmasını önleme hususunda gerekli önlemleri alamamıştır. Su sızan dairenin ekspertiz çalışmalarında Sigorta A.Ş. tarafından müvekkilin dairesinin de hasarı tespit edilebilmesi için ancak Sigorta A.Ş.’nin talebi ile … tarihinde müvekkil haberdar edilmiştir. Davalı Yasin, müvekkille iletişime geçerek evinin anahtarlarını kendisine gönderdiği takdirde müvekkilin eviyle ilgileneceğini belirtmiştir.
Ancak telefon görüşmesini müteakip müvekkil daha önce yaptırmış olduğu Covid-19 testinin pozitif çıktığı haberini aldıktan sonra on günlük zorunlu izolasyon sürecine girmek durumunda kalmış ve bu nedenle bu süre içinde anahtarı teslim edememiştir. Covid-19 izolasyon süreci biter bitmez davalı Yasin’e iletilmek üzere arkadaşına anahtarı teslim etmiş, arkadaşı da ertesi gün davalı ev sahibine anahtarı bizzat elden vermiştir. (Ek 1- Covid-19 Sağlık Raporu)
Müvekkil, davalı Yasin’e olan güveni nedeniyle anahtarı kendisine arkadaşı aracılığı ile yollamış ve aynı zamanda davalıya durumla ve durumun ciddiyeti ile ilgili alınması gerekli önlemlerin olup olmadığı hususuyla beraber bilgi verilmesini talep etmiştir.
Yapılan Ekspertiz çalışmaları neticesinde Sigorta A.Ş. tarafından müvekkilin zararı 2.790,00 TL olarak tespit edilmiştir.
Davalı Yasin, müvekkilin dairesini gezdiği esnada bilgi vermek amacıyla müvekkili aramış, duvarlardan su sızdığını ve dairenin nemli olduğunu iletmekle yetinmiştir. Ancak müvekkil, 13/09/2020 tarihinde evine döndüğünde zararın tespit edilen miktarda olmadığını fark etmiştir.
Davalının üst kattaki dairesinden müvekkilin dairesine su sızması sonucu müvekkilin dairesindeki mobilyalar, halılar, duvarlar ve gömme dolap içerisindeki kıyafet ve eşyaları yoğun bir şekilde küflenmiş, kullanılamaz hâle gelmiştir. Müvekkilin annesinden yadigar kalan gelinliği ve başka örneği bulunmayan çocukluk fotoğrafları da gömme dolap içerisinde nem ve rutubetten tahrip olmuştur. Daireyi yoğun nem ve rutubet nedeniyle ağır bir küf kokusu sarmış ve bu hasar neticesinde daire oturulamaz hâle gelmiştir. Müvekkilin zarar neticesinde evinde kalamamış, tadilat süreçlerinde gösterdiği emek ve çaba sonucu yorgun düşmüş ve kendi işlerine bu nedenle yeterince vakit ayıramamış olup, bu olaydan maddi zarar görmesinin yanı sıra maddi zararından daha ağır bir şekilde manen yıpranmıştır.
Müvekkil için daire yaşanılamaz hâlde ve eşyaları kullanılamaz hâlde olduğundan on gün otelde kalmıştır. Otelde kaldığına dair fatura dilekçemiz ekindedir. (Ek 2 – Otel faturası)
2- Müvekkil 29/09/2020 tarihli talep dilekçesi ile zararını tespit ettirmek üzere başvurduğu Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 09/12/2020 tarih 2020/76 Değişik İş E. ve 2020/100 K. sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkilin eşyaları ve evinde küf nedeniyle zarar meydana geldiği, daire içerisinde yoğun küf kokusunun olduğu tespit edilerek zararının 50.300,00 Türk Lirası olduğu sonucuna ulaşılmıştır. (Ek 3 – Zarar Tespit Tutanağı)
3- Müvekkilin zararının tespitinin akabinde davalı Sigorta A.Ş.’ye poliçe kapsamında kalan zararın tazmini için 10/12/2020 tarihinde başvurmuş ise de olumlu sonuç alamamıştır. (Ek 4 – Sigorta A.Ş.’e Başvuru)
4- Davalı Sigorta A.Ş. ile müvekkil arasında arabuluculuk görüşmeleri yapılması amacıyla Adana Arabuluculuk Bürosu’na 20/01/2021 tarihinde başvuru yapılmış, 25/02/2021 tarihinde ise davalı şirket temsilcileri ile görüşme yapılmış ancak anlaşmaya varılamamıştır. Arabuluculuk son tutanağı dosyamız ekinde mevcuttur. (Ek 5 – Arabuluculuk Son Tutanağı)
5- Davalı malik Yasin’in sorumluluğu hususunda beyanlarımız:
Müvekkilin dairesine su sızmasına ve bu nedenle dairesinin ve eşyalarının zarar görmesine sebebiyet vermek suretiyle davalı Yasin’in maliki olduğu taşınmazın taşkın kullanımı söz konusu olup, taşkın kullanımın vukua geldiği tarihteki malikidir. (Ek 6 Tapu Kayıt Belgesi) “Zararlı sonucu doğuran davranış ya yapma gibi olumlu bir davranış ya da yapmama gibi olumsuz (kaçınma) gibi bir davranıştır.” (F.Eren Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 22. Baskı, 2017, s.690) Nitekim davalı malik Yasin komşuluk hukukuna aykırı olarak dairesinden müvekkilin dairesine su sızmasını engellemeyerek bir yapmama ödevini ihlal etmiştir.
Davalı Yasin, su sızmasına sebebiyet olan taşınmazın maliki sıfatıyla taşkın kullanım neticesinde müvekkil dairesinde meydana gelen zarardan TMK’nun 730. maddesinde düzenlenen “Taşınmaz Malikinin Sorumluluğu” uyarınca sorumludur.
Taşınmaz malikinin sorumluluğu
Madde 730- Bir taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanması sonucunda zarar gören veya zarar tehlikesi ile karşılaşan kimse, durumun eski hâline getirilmesini, tehlikenin ve uğradığı zararın giderilmesini dava edebilir.
Hâkim, yerel âdete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan zararların uygun bir bedelle denkleştirilmesine karar verebilir.
Gerek Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında gerekse doktrinde kabul edildiği üzere malikin komşuluk hukukuna aykırı olarak mülkiyet hakkının taşkın kullanımı sonucu sorumluluğunu öngören TMK’nun 730. maddesinde düzenlenen taşınmaz malikinin sorumluluğu bir kusursuz sorumluluk türüdür. Bu nedenle malikin kusurunun olması, taşkın kullanım sonucu oluşan zarardan maliki sorumlu tutmak için aranan şartlardan biri değildir. İlaveten taşınmaz malikinin sorumluluğu kurtuluş kanıtı getirilemeyen sorumluluk türlerinden olduğu için davalının şartların gerekli kıldığı tüm özeni gösterdiğini ispat etmesi hâlinde dahi sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Müvekkilin dairesine su sızması gibi komşuluk hukukuna aykırı bir taşkın kullanım sonucu oluşan zararın tazmini açısından da davalı malikin bir kusuru bulunması şartı aranmaksızın müvekkilin zararının tazmini hususunda sorumluluğuna gidilmesi gerektiği tartışmasızdır.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 2016/10773E. 2019/3735K. Sayılı kararı gereği;
TMK’nin 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
Her ne kadar davalı Yasin’in malik olarak kusuru olması gerekmese dahi, davalı dairesinin su bastığını ve müvekkilin dairesine su sızabileceği hususunu müvekkile geç bildirmek suretiyle zararın meydana gelmesi ve artmasında kusurludur. Kusursuz sorumlu olan davalının zararın meydana gelmesinde ek/munzam kusuru vardır.
6- Davalı Sigorta A.Ş’nin sorumluluğu hususunda beyanlarımız:
Davalı Yasin taşkın kullanılan taşınmazı su baskınına karşı sigortalattırmış olduğu anlaşıldığından ve Sayın Mahkemenizce de davalı taraftan talep edilmesi halinde tespit edilebileceğinden, mevcut olayda su baskını rizikosu gerçekleştiğinden oluşan zarardan diğer davalılar ile birlikte Sigorta A.Ş. TTK’nun 1478. Maddesi uyarınca müşterek ve müteselsilen sorumludur.
MADDE 1478- (1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.
7. Davalı Nur’un sorumluluğu hususunda beyanlarımız:
Davalı Nur davaya konu olan su sızan dairede ikamet etmektedir. Su basmasına sebebiyet veren bulaşık makinesinin kiracı Nur’a ait olduğu tespit edilmiştir. Davalı Nur bulaşık makinesini ve giderleri düzenli olarak kontrol etmemek suretiyle özen ve dikkat gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Kaldı ki uzun süreli bir tatil planı yapıp konutunu terk etmek durumunda kalacak makul ve dürüst bir insandan bekleneceği üzere konutu terk etmeden önce su vanalarını kapatması gerekirken, su vanalarını açık bırakmış ve olası kazalara karşı önlemini almamıştır. Bu ihmali davranışları neticesinde bulaşık makinesinin hortumu patlamış ve dairesini su basmış ve bu su basma nedeniyle de müvekkilin dairesine su sızmıştır. Bu sızan su neticesinde yukarıda da bahsettiğimiz üzere müvekkilin dairesinde ve eşyalarında zarar meydana gelmiştir.
Kendisinin özen yükümlülüğüne aykırı olarak ihmali davranışı neticesinde müvekkile bu haksız eylem sonucunda zarar vermiş olup, iş bu zarardan TBK’nun 49. Vd maddeleri uyarınca diğer davalılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumludur.
MADDE 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle müvekkilin malvarlığında, sosyal ve psikolojik kişilik değerlerinde meydana gelen zararın maddi ve manevi tazmini amacıyla işbu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER : TMK, TBK, TTK, HMK ve re’sen takdir edilecek hukuki sebepler.
DELİLLER : Karşı tarafça sunulan delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
1- Müvekkile ait Covid-19 Sağlık Raporu,
2- Müvekkile ait otel faturası,
3- Adana 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 09/12/2020 tarih 2020/76 Değişik İş E. ve 2020/100 K. sayılı tespit tutanağı,
4- Sigorta Poliçesi,
5- Ekspertiz raporu,
6- Tanık,
7- Bilirkişi ve sair her türlü yasal delil.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz ve re’sen nazara alınacak gerekçelere istinaden, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla;
1- Haklı davamızın kabulüne,
2- Bilirkişi marifetiyle müvekkilin zararının belirleneceği tarihe kadar şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın Sigorta A.Ş.’nin sigorta poliçesinde belirtilen sorumluluk miktarıyla sınırlı olmak üzere, zararın meydana geldiği 08/07/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine,
3- Müvekkilim şahıs varlığında meydana gelen zararın tazmini amacıyla 50.000,00 TL manevi tazminatın, zararın meydana geldiği 08/07/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılar Yasin ve Nur’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine,
4- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini Sayın Mahkemenizden saygılarımızla arz ve talep ederiz.
DAVACI VEKİLLERİ
EKLER :
1- Covid-19 Sağlık Raporu
2- Otel Faturası
3- Adana 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 09/12/2020 tarih 2020/76 Değişik İş E. ve 2020/100 K. sayılı dosyası tespit raporu
4- 10/12/2020 tarihli Sigorta A.Ş.’e Başvuru Formu
5- 25/02/2021 tarihli Arabuluculuk Son Tutanağı
6- Tapu Kayıt Belgesi
7- Onanmış Vekaletname Sureti