Satış Vaadine Dayalı Tapu İptali Davasında Kısa Kararla Gerekçeli Karar Uyumlu Olmalıdır
💡 Satış vaadi sözleşmesine dayalı açılan tapu iptali ve tescili davasında kısa karar ile gerekçeli karar arasında uyum olmalıdır. Özet olarak gerekçeli karar kısa karara aykırı olamaz. Bu bilginin dayanak kanun maddesi ve yüksek mahkeme kararı aşağıdaki gibidir.
Yargıtay Kararı
“Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, kabul edilmediği takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı S. Ç vekilince temyiz edilmiştir.
6100 s. HMK m. 294 de açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
Aynı Yasanın 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
HMK 298. maddesigereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
10.4.1992 Tarihli 7/4 s. İBK da kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasınin bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya gelince; kısa kararın 1. bendinde “davalıların murisi Ş. Ç in davaya konu taşınmazdaki 290/94932 hissesinin 870/284796 hisse olarak kabulü ile bu hisse den 290/284796 hissesinin tapusunun iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline, 580/284796 hissesinin yerinde bırakılmasına” karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm sonucunun 2 numaralı bendinde “davalıların murisi Ş. Ç. in davaya konu İstanbul İli, Ç. ilçesi, 3 ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki 252/2400 hissesinin 756/7200 hisse kabul edilerek, bu hisseden 252/7200 hissenin tapusunun iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline, geriye kalan 504/7200 hissenin yerinde bırakılmasına” karar verildiği, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür.
Bu itibarla, her ne kadar mahkemece kısa kararda maddi hata yapıldığından gerek çeli kararda düzeltildiği belirtilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.” (14. HD. 17.11.2015-11132/10528)