Satış Vaadindeki Belirsizliğin Hakim Tarafından Yorumlanması
Satış vaadi sözleşmelerinde vaat konusu bazen kafa karıştırıcı ve muallak olabilmektedir. Böyle durumlar Borçla Kanunu çerçevesinde hakimin satış vaadinin konusunu yorumlaması kabiliyeti bulunmaktadır.
Satış vaadi sözleşme tarihinde muris ölmüş ise, vaat borçlusunun geçecek payın da satıldığına ilişkin açık ve ayrı bir irade beyanının bulunmadığı takdirde yalnızca vaat edilen payın intikal eden pay olduğu kabul edilmelidir.
Yargıtay Kararı
💡 “Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, 2 parsel sayılı taşınmazdaki miras payının davalının kendisine satımını vaat ettiğini belirterek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı, satış vaadi sözleşmesi ile muris babası A. D. den intikal eden payın satışınin vaat edildiğini, muris annesi H. D. den intikal eden payın satışının sözleşmeye dahil olmadığını bildirmiştir.
Mahkemece, davalıya ait 20/80 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından satış vaadi sözleşmesine konu olmayan ve muris annesi H. D. den intikal eden payın da iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek temyiz edilmiştir.
Kaynağını BK 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, BK 213. maddesi ile TMK 706. ve Noterlik K. m. 89 hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken bir başka deyişle geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür.
Vaat alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK 706, maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davacı, 15.3.1993 tarihli biçimine uygun düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesine dayanmıştır.
Sözleşmelerde ve bütün hukuki işlemlerde kesinlik ifade etmeyen irada beyanlarının gerçek anlam ve amacı hakim tarafından BK 18/1. maddesine göre yorum yoluyla tespit edilir. Dava konusu satış vaadi sözleşmesinde borçlu satıcının gerçek amacı muris babası A. D. den gelen miras hak ve hisselerinin intikaline ilişkindir. Sözleşme yapıldığı tarihte muris anne H. D ölmüş ise de, satış vaadi borçlusu davalının, H. D den geçecek payın da satıldığına ilişkin ayrı ve açık bir irade açıklaması bulunmadığından satımı kararlaştırılan payın sadece A. D den intikal eden pay olduğu kabul edilerek sonucuna uygun hüküm kurulması yerine H. D. den intikal edecek payın da tescili doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” (14. HDD. 16.1.2007-15370/140)