Paydaş-Mirasçı Taşınmazı Bizzat Kendisi Kullanıyorsa Ecrimisil İçin İntifadan Men Gerekir

Paydaş Taşınmazı Bizzat Kendisi Kullanıyorsa Ecrimisil İçin İntifadan Men Gerekir – Yargıtay Kararı

  • Öte yandan, paylı mülkiyet hükümleri gereğince davalıların çekişmeli binadaki marketi bizzat kendileri kullandığından ecrimisil istenebilmesi için intifadan men edilmeleri gerekmektedir. 13/03/2012 tarihli ihtarnamenin davalılara 15/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebliğ tarihinde davalıların intifadan men edildikleri anlaşıldığından ancak men tarihinden sonrası için ecrimisil istenebileceği açıktır.
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne dair olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR : Dava, şahsi hakka dayalı ecrimisil istemine ilişkindir.
 
Davacı, … Mahallesi … Caddesi No:2 adresinde kain binanın 18/20 oranında maliki olduğunu, davalıların ise 2/20 oranında malik olmalarına karşın paylarından fazla yer kullanarak payına tecavüz ettiğini, daha önce Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/825 E 2011/34 K sayılı dosyasında görülen ecrimisil davasının kabul edilerek kesinleştiğini, davalıların paylarına karşılık fazladan 9.189,84 TL gelir elde ettiğini ileri sürerek 27/06/2007 – 26/04/2012 tarihleri arasındaki dönem için toplam 9.184,84 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasını istemiştir.
 
Davalılar, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/825 E 2011/34 K sayılı dosyasında verilen kararın temyizi kabil kararlardan olmadığı için kesinleştiğini, aynı dosyada çekişmeli taşınmazın ½ payının zilyetliğinin muris Halis tarafından davacıya devredildiği kabul olunduğundan 1/10 payın zilyedi olduklarını, taşınmazda kullandıkları marketin 11/100 paya tekabül ettiğini, fazladan 1/100 pay kullandıklarını, istenilen ecrimisilin fahiş olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
 
Mahkemece, davanın kabulüyle 9.189,84 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
 
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu bahçe vasıflı 301,85 m2 alana sahip 182 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava dışı hazine adına kayıtlı olduğu, anılan taşınmazın tapu kaydının muhdesat bilgileri kısmında ‘’ iş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki 3 katlı bina 2000 yılından beri … evladı … Kazım evladı …, … evladı … ların müştereken fiili kullanımındadır. ‘’ tespitine yer verildiği, …’in 18/01/2002 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi … ile kardeşleri …’in kaldığı, davalılar … ile …’in mirasçı …’in çocukları olduğu kayden sabittir.
 
Somut olayda, davacının çekişmeli binadaki payı ile ecrimisil döneminin doğru tespit edildiğinden bahsedilemez.
 
Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın tapu kaydındaki muhdesat bilgilerinde …, …’ın bina üzerindeki payı açıkça belirtilmediğinden her bir zilyetlik sahibinin 1/3 paya sahip olduğunun kabulünün gerekeceği, yine muris …’in 09/07/1997 tarihli devir sözleşmesi ile sahip olduğu payın ½ sini davacıya devrettiği, murisin kalan ( 1/6 ) payının da mirasçılarına payları oranında geçtiği, yine mirasçılar … ile hem mirasçı hem de tapuda paya sahip …’nin paylarını farklı tarihlerde davacı ile davalı …’e devrettikleri gözetilerek davacı ile davalıların çekişmeli binadaki pay oranlarının açıkça saptanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hatalı pay tespiti yapıldığı anlaşılmıştır.
 
Öte yandan, paylı mülkiyet hükümleri gereğince davalıların çekişmeli binadaki marketi bizzat kendileri kullandığından ecrimisil istenebilmesi için intifadan men edilmeleri gerekmektedir. 13/03/2012 tarihli ihtarnamenin davalılara 15/03/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebliğ tarihinde davalıların intifadan men edildikleri anlaşıldığından ancak men tarihinden sonrası için ecrimisil istenebileceği açıktır.
 
Hal böyle olunca, davalıların kullanımında olan marketin 15/03/2012 tarihinden başlatılmak suretiyle belirlenecek ecrimisile yukarda açıklandığı üzere tespit edilecek davacının payı oranında hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
 
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan sebepten ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün ( 6100 Sayılı Kanun’un geçici 3.maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ( T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2016/12719 K. 2017/797 T. 9.2.2017)

Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir