Muhdesatın Aidiyeti Dava Dilekçesi

Muhdesatın Aidiyeti Dava Dilekçesi 1

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALILAR:

DAVA: Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Davası

HARCA ESAS DEĞER: 100,00 TL (Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak şartıyla)

KONU: Muhdesatın Müvekkilimiz Tarafından İnşa Edildiğinin Tespiti istemimizden İbarettir.

AÇIKLAMALAR  :

Davalılardan Ali’nin Adana Sulh Hukuk Mahkemesinde 2020/111 E. sayılı açılan dosyasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında mahkemenin 19.02.2020 tarihinde, muhdesatın aidiyetinin tespiti için 1 aylık süre içerisinde dava açılması yönünde tarafımıza vermiş olduğu ara karar gereğince  Adana İli Seyhan İlçesi … mah. … Mevkii 1/2 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan evin müvekkil tarafından inşa edildiğinin tespiti istemi ile mahkemenize başvurulması zorunluluğu hasıl olmuştur. Müvekkilimin muhdesatların kendisine ait olduğunun tespiti gerekmiştir.

Davacı müvekkilimiz, Adana İli Seyhan İlçesi … mah. … Mevkii ½  Parselde kayıtlı taşınmazda davalılar ile birlikte maliktir. Müvekkilim bu taşınmazı … tarihinde on yıllık süre ile kiralamış olup halen bu taşınmazda kiracıdır.(Ek-1 Kira Sözleşmesi) Bu kira sözleşmesi tapuya şerh verilmiştir. Müvekkilim, bu kira sözleşmesine  güvenerek taşınmazın üstüne ev inşa etmiştir. Müvekkilim bu taşınmazda inşa ettiği evin bütün resmi işlemlerini yaparak ciddi anlamda masraf yapmıştır. Alınan bu evrakların birer suretini dilekçemizin ekinde sunuyoruz.

Dava konusu taşınmazları müvekkilim tek başına inşa ettirmiştir. Söz konusu binaların yapımınına ilişikin faturaları dilekçemizin ekinde sunuyoruz. (Ek-3 Faturalar)  İş bu taşınmazları müvekkilimin yaptığına ilişikin olarak, isim ve adreslerini daha sonra bildirceğimiz ve mahkeme huzurunda dinletilmek üzere tanıklarımız mevcuttur.

4721 sayılı medeni Kanunu’nun 684. Maddesinde; ” Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.”

718. Maddesinde ise; “Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.”

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 09.07.2009 T. 2009/3121 E. 2009/3053 K.

“4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 684 ve 718. maddesi hükümlerine göre taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların mülkiyeti kural olarak arzın mukadderatına tabidir. Muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Aksine bir hüküm bulunmadıkça da muhdesatların mülkiyetinin taşınmaz malik veya maliklerinden başka birisine veya maliklerden bir veya birkaçına ait olduğunun tespiti istenemez ve mahkemelerce de bu sonucu doğuracak şekilde hüküm verilemez. Ne var ki, böyle bir istemle dava açılması halinde çoğun içinde azı da vardır kuralı gözetilerek diğer koşulların da varlığı halinde davanın kısmen kabulü ile muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilebilir.” (Ek-4 Yargıtay İlamı )

Müvekkilim iş bu muhdesatlar için gerekli yapı kullanım izin belgesini Tavas belediyesinden xxx tarihinde almıştır. (Ek- 7 Yapı Kullanıma İzin Belgesi) Dosyaya sunduğumuz faturalardan  anlaşılacağı üzere müvekkilim bu muhdesatlar için ciddi yatırım yapmıştır. Bu yüzden Denizli İli Tavas İlçesi xxx mah. xxx Mevkii 1/2 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davası açıyoruz.

HUKUKİ NEDENLER: 4721 S.K m. 684,698,699,722 6100 S.K. m.322

HUKUKİ DELİLLER: Tapu Kayıtları , Adana Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/111 E. Sayılı dosyası, Yargıtay 7. H.D. Emsal nitelikte kararları, Binaların inşasında yapılan masrafları gösterir faturalar, Kira Sözleşmesi, Tanık( isim ve adresleri daha sonra bildirilecek), Keşif, Bilirkişi incelemesi.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız nedenlerden ve mahkemece resen gözetilecek hususlardan dolayı,

Adana İli Tavas İlçesi xxx mah. xxxx Mevkii 1/2 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan evin mülkiyetin (muhdesatın aidiyetinin) müvekkil adına TESPİTİ ile Davamızın KABULÜNE,

Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, müvekkilim adına talepe derim. 03.04.2021

DAVACI VEKİLİ

EKLER: Kira Sözleşmesi, Yapı kullanım izin belgesi, Faturalar, Vekaletname, Yargıtay İlamı

Muhdesatın Aidiyeti Dava Dilekçesi 2

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALILAR :

DAVA DEĞERİ :

KONU : X İli X İlçesi X Mah. X Ada X parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın müvekkile aidiyetinin tespiti talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALARIMIZ

Davacı müvekkil, X numaralı taşınmazda X payda hisseli olarak maliktir. İşbu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davası X E. sayılı dosyası kapsamında derdest olarak görülmektedir. Ortaklığın giderilmesi davasında davacı X vekili, dava konusu taşınmazda mirasbırakan X’in X payda hisse sahibi olduğunu ve X’in yasal mirasçısı olduğundan bahisle taşınmazın kendisine intikalinin henüz gerçekleşmediğini, taşınmazın aynen taksime müsait olmaması nedeniyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.

1. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası, muhdesatın davacıya ait olduğunu kabul etmeyen maliklere karşı açılmaktadır. Bundan ötürü işbu dava dilekçesinde davalı olarak X gösterilmiştir.

Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’nin X E. sayılı dosyası kapsamında X tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınmaz üzerinde Müvekkilin sahip olduğu bir bina(muhdesat) bulunmaktadır. Ortaklığın giderilmesi davası sonucunda Müvekkilin sahip olduğu muhdesat üzerindeki menfaat kaybını engellemek amacıyla işbu dava dilekçesi Sayın Mahkemenize sunulmuştur. Müvekkil, Muhdesatın tespiti davasında muhdesatın davacıya ait olduğunu açıkça beyan eden ortaklar veya tapu kayıt malikleri aleyhine işbu dava açılamamaktadır. Ancak muhdesatın davacıya ait olup olmadığı konusunda açık bir beyanda bulunmayan maliklere karşı bu davanın açılması gerektiği, Yargıtay ilamlarında da ifade edilmektedir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 07.12.2016 tarihli 2014/25744 E. 2016/16622 K. sayılı kararında da bu durumu hüküm altına almıştır:

“…Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre; muhdesat tespiti davalarında davalılar, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu malikleri ya da mirasçıları, davanın konusu (müddeabihi) ise davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeridir…”

Yukarıda Sayın Mahkemenizin takdirine sunulmuş Yargıtay kararı ve uygulama esas alınarak Müvekkilin sahip olduğu binanın (muhdesat) aidiyetinin tespiti için açılan işbu dava; X’e karşı açılmıştır.

2. Ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınmaz arsa üzerinde Müvekkil tarafından yapılmış ve hâlihazırda mevcut olan bir bina mevcuttur. Dolayısıyla, ortaklığın giderilmesi davasında hükme varılmadan önce, Müvekkilin hukuki yararı uyarınca, uyuşmazlığa konu olan taşınmaz üzerinde Müvekkile ait binanın (muhdesatın) aidiyetinin tespiti gerekmektedir.

Her bir kayıt maliki kendi paylarına istinaden KARŞILIKLI MUTABAKAT SONUCU BİR KULLANIM ALANI YARATMIŞ ve bu alanlarda kendilerine ait bina inşa etmişlerdir. Her bir malikin, söz konusu kullanım alanlarındaki mevcudiyeti uzun yılları boyunca devam etmiş, böylece davaya konu olan taşınmaz üzerinde FİİLİ BİR KULLANIM HÂSIL OLMUŞTUR. Söz konusu taşınmaz üzerinde pay sahibi olan miras bırakan X tarihinde vefat etmiştir. Ancak Müvekkilin ve diğer paydaşların fiili kullanımı uzun yıllardır devam etmektedir. Bu durum tüm paydaşlar tarafından bilinmesine rağmen bahsi geçen ortaklığın giderilmesi davasında taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığı iddia edilmektedir. Aynen taksimi mümkün olduğu halde satış yoluyla ortaklığın giderilmesi Müvekkilin mülkiyet haklarına halel getireceğinden taşınmaz üzerindeki müvekkile ait muhdesatın tespiti için işbu davanın ikame edilmesi gerekmiştir. Yargıtay kararlarında da taşınmaz üzerinde muhdesata sahip paydaşların, ortaklığın giderilmesine ilişkin yargılama sırasında taşınmazların üzerindeki muhdesatların varlığını kabul etmeyen tarafa karşı muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmasında hukuki yararı olduğu kabul edilmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 18.11.2020 tarihli 2020/1712 E. 2020/7465 K. sayılı kararında da taşınmaz üzerinde muhdesata sahip olan malikin işbu davayı açmasında yararı olduğunu hüküm altına almıştır:

“…Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez… Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Somut olayda; davacılar vekili dava konusu X parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapı içerisindeki 1, 4 ve 5 no’lu bağımsız bölümlerin müvekkilleri tarafından yapıldığını belirtilerek muhdesatın aidiyetinin tespitini talep etmiştir. Davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’nin X Esas sayılı dosyası celp edilmiş olup incelendiğinde, X mirasçıları tarafından X parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesinin talep edildiği, mahkemece işbu davanın da ortaklığın giderilmesinde bekletici mesele yapıldığı ve davanın halen derdest olduğu görülmüştür. Bu sebeple hukuki yarar bulunan davada yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde davacılar vekilinin muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.”

3. Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen X E. sayılı dosyaya ilişkin ortaklığın giderilmesi davasında, keşif faaliyeti sırasında bilirkişi heyeti tarafından uyuşmazlığa konu olan taşınmaz arsanın bedeli, taşınmazın üzerinde bulunan yapılar (muhdesat) ile birlikte tespit edilmiştir. Ancak, maliklerin sahip olduğu hisseler oranında yapılan tespitler, mülkiyeti Müvekkile ait olan muhdesatı da kapsadığı için mülkiyetin tespiti davası açma zorunluluğu hâsıl olmuştur.

X parsel numaralı taşınmazda X katlı yaklaşık X m2 toplam inşaat alanlı bina Müvekkile aittir. Müvekkil, söz konusu muhdesat bakımından “İmar Barışı” kapsamında 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanuna eklenen Geçici Madde 16’dan yararlanmış ve bu muhdesat için gerekli yapı kayıt bedelini ödeyerek X belge numaralı yapı kayıt belgesini X Belediyesi’nden X tarihinde almıştır (EK: X Belge Numaralı Yapı Kayıt Belgesi). Bu şekilde imar kaydındaki eksiklik düzeltilmiştir. Müvekkilin taşınmaz üzerinde imar planında gözükmeyen muhdesatı resmi kayıtlarda mevcut bir muhdesat haline gelmiştir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın müvekkile ait olduğu işbu ödenen bedellerin dekontu ve yapı kayıt belgesi ile ortaya konmuştur. Yapı kayıt belgesiyle resmi tapu kaydına sahip olan muhdesat 3 katlı bir binadan oluşmakta olup her dairesi kullanım halindedir. Müvekkil binadaki dairelerini kiraya vermiştir ve halen kiracılar tarafından kullanılmaya devam etmektedir. TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ BİNANIN MÜVEKKİLE AİT OLDUĞUNUN İSPATI; TAŞINMAZA İLİŞKİN YAPI KAYIT BELGESİ, DAİRELERİN ABONELİKLERE İLİŞKİN FATURALARI ve TANIKLAR İLE MÜMKÜNDÜR.

HUKUKİ SEBEPLER : TMK, HMK ve sair mevzuat

DELİLLER VE EKLER : 1. Tapu Kayıtları, 2. X E. sayılı ortaklığın giderilmesi davası dosyası, 3. Yapı Kayıt Belgesi, 4. Faturalar, 5. Yargıtay Kararları, 6. Keşif, 7. Yemin, 8. Tanık, 9. Uzman Görüşü, 10. Bilirkişi İncelemesi, 11. Meslek odalarından alınacak görüşler, 12. Karşı tarafın delillerine karşı delil gösterme hakkımız saklı kalmak kaydıyla ve sair tüm deliller

NETİCE VE TALEP : Yukarıda ayrıntılı olarak arz ve izah olunan sebepler ile Sayın Mahkemenizce re ’sen gözetilecek hususlar ışığında fazlaya ilişkin tazminat dâhil her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla;

1. Muhdesatın aidiyetinin tespiti talepli DAVAMIZIN KABULÜNE,

2. X parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan X dış kapı no’lu X katlı yaklaşık X m2 toplam inşaat alanlı binanın (muhdesatın) MÜVEKKİLE AİT OLDUĞUNUN TESPİTİNE,

3. Yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin ise DAVALI ÜZERİNE BIRAKILMASINA,

Karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

Muhdesatın Aidiyeti Dava Dilekçesi 3

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

İHTİYADİ TEDBİR TALEPLİDİR

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALILAR:

KONU: Muhdesatın aidiyetinin tespiti davasıdır.

DAVA DEĞERİ:

AİDİYETİNİN TESPİTİ İSTENEN MUHDESAT : …….. İli ilçesi ……….Mah. ………. Mevkii ada parsel ………… .m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmaz üzerindeki 2 adet …………. su deposu ve aynı boyutta içerisinde pompaların bulunduğu 1 adet depo

AÇIKLAMALAR

1- Dava konusu yerin idaresi ve diğer kararların alınması noktasında Müvekkille Davalılar arasında uyuşmazlıklar bulunmaktadır. Bugüne kadar da bu uyuşmazlıklar giderilmiş değildir. Bu nedenle davalılardan …………. tarafından; dava konusu yerdeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİ için ………….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …………………… Esas sayılı dosyasıyla dava açılmıştır. Dava hala derdesttir.

2- Söz konusu izale-i şüyu dosyasında, yapılan keşif sırasında, bilirkişiler taşınmazların bedelini muhtesat ile birlikte tespit etmişlerdir. Ancak, hisseler oranında yapılan tespitler, mülkiyeti müvekkilime ait olan muhtesatıda kapsadığı için, ortaklığın giderilmesi davasının, mevcut duruma göre sonuçlanması halinde, müvekkile ait olan su deposu ve taşınmaz bedellerinin de davalılara haksız olarak ödenmesi ihtimali bulunduğundan muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açma zorunluluğu doğmuştur

3- Bahse konu parsel üzerindeki ………………………. .m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmaz üzerindeki 2 adet su deposu ve aynı boyutta içerisinde pompaların bulunduğu 1 adet depo; davacı müvkkil tarafından tüm masrafları üstlenilerek yapılmış olup, yapılan masraflar taşınmazı yapıldığı tarihteki durumundan daha değerli bir hale getirmiştir. hissedarların bu yapılar üzerinde hiçbir hakları bulunmamaktadır. Söz konusu yapıların müvekkile ait olduğu, müvekkil tarafından yapıldığı ve davalıların hiçbir haklarının bulunmadığı hususları dinlenecek tanık ve mahalli bilirkişi ve tüm yasal delillerle de ispatlanabilir durumdadır

HUKUKİ NEDENLER: 4721 S. TMK.

HUKUKİ DELİLLER: Tapu Kayıtları, Tanık, Keşif, Bilirkişi İncelemesi. Adana Sulh Hukuk Mahkemesi … sayılı Ortaklığın Giderilmesi Davası

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız nedenlerden dolayı,

1-Muhdesatın aidiyetinin davacı müvekkile ait olduğunun tespitine,

2-Davanın konusuz kalmaması amacıyla taşınmazların başkalarına devrinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına,

3-yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini müvekkilimiz adına talep ederiz.

Davacı vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir