T.C.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
ADANA S.G.M.
*5510 sayılı Yasanın 102.maddesi uyarınca takibin durdurulması taleplidir*
İTİRAZ EDEN :
VEKİLİ :
KONU : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı … sayılı yazısında belirtilen sigortalı …TC nolu … ile ilgili olarak çalışılmadığına dair bildirim girişi yapılmaması nedeni ile müvekkil hakkında uygulanan 888,00TL tutarındaki İDARİ PARA CEZASINA İTİRAZIMIZ ve 5510 sayılı Kanunun 102.maddesi uyarınca İŞ BU PARA CEZASININ KALDIRILMASI talebimiz.
AÇIKLAMALAR:
1-) Müvekkilimiz …, SGK Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezine bağlı olarak … sicil numarasıyla avukatlık faaliyeti yürütmektedir.
Müvekkilimiz yanında sigortalı olarak çalışan … TC nolu …’ın … tarihleri arasında istirahatli olduğuna dair düzenlenen rapor nedeni ile çalışmadığına dair bildirimin Kuruma bildirilmediğinden bahisle müvekkilimiz hakkında 5510 sayılı Kanunun 102.maddesi birinci fıkrasının (i) bendine göre … TL tutarında idari para cezası uygulanmış, idari para cezasına ilişkin düzenlenen … yazı müvekkilimize … tarihinde tebliğ edilmiştir. İdari para cezasına ilişkin yazı örneği ektedir.(EK-1)
2-) Öncelikle 5510 sayılı Kanunun 102.maddesinde, idari para cezalarının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın takibi durdurduğu, Kurumca itirazı reddedilenlerin kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde idare mahkemesine dava açabilecekleri belirtilmiş olduğundan; düzenlenen idari para cezasına karşı iş bu dilekçemiz ile Kuruma itiraz ettiğimizden öncelikle müvekkil hakkındaki takip ve tahsil işlemlerinin durdurulmasını talep etmekteyiz.
3-) Müvekkilimiz hakkında uygulanan idari para cezası usule ve yasaya aykırı olup, iş bu itirazlarımız gözetilerek Sayın Kurumunuzca KALDIRILMASI gerekmektedir. Şöyle ki ;
Kurumun tarafımıza gönderdiği yazıda, idari para cezasına konu edilen raporun ve akıbetinin tarafımızca araştırılması neticesinde bunun yaşanan adli vaka neticesinde güvenlik güçlerinin gözetiminde alınan adli bir rapor olduğu, sigortalının kendi isteği ile almış olduğu bir istirahat raporu olmadığı tespit edilmiştir. Gerçekten de müvekkilimizin sigortalısı …, müvekkilimize ait hukuk bürosunda avukat katibi olarak iştirak ettiği … tarihli haciz işlemi sırasında borçlular ve haciz mahallinde bulunan borçlu yakınları tarafından saldırıya uğramış, bunun üzerine … ve avukat çalışanlarımız kendilerine saldıran bu şahıslardan şikayetçi olmuş ve olay karakola intikal etmiştir.
Bunun üzerine haciz mahallinde saldırıya uğrayan …’ın ve diğer arkadaşlarımızın sağlık durumunun tespiti için … Polis Merkezi Amirliği tarafından … Devlet Hastanesine sevkleri yapılmış ve burada bahse konu adli rapor düzenlenmiş fakat düzenlenen rapor ne sigortalının kendisine ve dolayısıyla tarafımıza verilmeden ilgili devlet hastanesi tarafından doğrudan soruşturma makamlarına iletilmiştir. Adli makamlarca yürütülen soruşturma neticesinde … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianame ile sanıklar hakkında yaralama, hakaret, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından dava açılmış olup … Asliye Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı dava dosyasında yargılama devam etmektedir. İddianame ve tensip tutanağı ekte sunulmaktadır.(EK-2)
4-) Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere SGK’nun idari para cezasına ilişkin yazısında belirttiği rapor, adli vakadan doğmuş olup; sigortalı …’ın kendi isteğine bağlı olarak aldığı bir istirahat raporu değil, adli rapordur. Nitekim ilgili rapor sigortalının kendisine dahi verilmemiş, ilgili sağlık kuruluşu tarafından resen karakola gönderilmiştir.
Dolayısıyla sigortalının kendi isteği ile gidip aldığı bir istirahat raporu olmadığı, adli bir olay neticesinde güvenlik güçlerinin gözetiminde alınan ve sağlık kuruluşu tarafından resen güvenlik birimlerine ve adli makamlara iletilen adli rapor nedeni ile söz konusu raporu işveren müvekkilimin bildirim yükümlülüğünde bulunmadığından iş bu duruma dayalı olarak müvekkilim aleyhinde idari para cezası düzenlenmesi usule ve yasaya aykırıdır.
5-) Ayrıca ve önemle belirtelim ki; somut olayda sigortalının ilgili rapor sürecindeki primleri müvekkilimiz tarafından ödenmiş olup, burada ne işçinin ne de SGK’nın kaybı bulunmamaktadır.Kurumu yapılan ödemeye dair tahakkuk evrakı, sigortalı hizmet listesi ve sigortalı işe giriş belgesi ektedir.(EK-3)
Ayrıca şu hususu da belirtelim ki; hastalık nedeniyle ortaya çıkan iş göremezlik halinde hastalığın üçüncü gününden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.
Dolayısıyla 5510 sayılı Kanunun 4/1-a bendi kapsamında sigortalı olup, 1 veya 2 gün istirahat raporu almış olan sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği verilmeyeceğinden, işverenleri tarafından çalışılmadığına dair bildirim yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.
Nitekim bu konuda SGK’nın 2016/21 sayılı Genelgesinde “Hastalık vaka türünde sıra numarası “1” olup, 2 veya daha az gün süreli raporlar için ödenek ödenmeyecek ve çalışılmadığına dair bildirim aranmayacaktır.” şeklinde açıklama yapılmıştır. Genelgenin ilgili maddeleri ektedir.(EK-4)
Somut olayda sigortalı …’a verilen rapor süresi sadece 2 gün olup; SGK’nun sigortalıya yaptığı bir iş göremezlik ödemesi bulunmadığı gibi işverenin çalışılmadığına dair bildirim yükümlülüğü de bulunmamaktadır.
Dolayısıyla somut olayda ne sigortalının ne SGK’nun HİÇBİR ZARARI VE MADDİ BİR KAYBI OLMADIĞI HALDE ve esasen SGK’nın 2016/21 sayılı Genelgesi uyarınca rapor süresinin 3 günden az olması neden ile SGK’na BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNMADIĞI HALDE müvekkilim hakkında idari para cezası uygulanması usule ve yasaya aykırıdır.
6-) Kaldı ki somut olayda sigortalıya rapor veren kuruluş bir Devlet Hastanesi olup, Devlet’in sağlık kuruluşu olan … Devlet Hastanesi tarafından verilen raporun, elektronik ortamda doğrudan yine bir Devlet kurumu olan SGK’na iletilmesi ve dolayısıyla araya işveren sokulmadan bu bildirimin daha sağlıklı ve güvenilir bir yolla yapılmasında hiçbir hukuki ve teknolojik engel de bulunmamaktadır. Bu anlamda eğer bir bildirim zorunluluğu var ise; Devlet’in kendi kurumlarının bu bildirimi kendi aralarında doğrudan yapması gerekmektedir.
Bu nedenle Devlet Kurumlarının işvereni aracı kılmadan kendi aralarında doğrudan iletişime geçerek bürokrasiye mahal vermeden çağın gerektirdiği teknolojik imkanları kullanmak yerine işverene idari para cezası uygulanması ve üstelik isteğe bağlı alınan istirahat raporu değil adli bir vakadan kaynaklanan ve adli makamların sevki ve gözetiminde verilen rapor ile ilgili olarak işverenin cezalandırılması modern hukuk sisteminin gerektirdiği ilkeler ile bağdaşmamaktadır.
SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebepler ile ;
1-) Öncelikle 5510 sayılı Kanunun 102.maddesi gereğince müvekkil hakkındaki takip ve tahsil işlemlerinin durdurulmasını,
2-) Netice itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı … SGM’NUN … sayılı yazısında belirtilen sigortalı … TC nolu … ile ilgili olarak çalışılmadığına dair bildirim girişi yapılmaması nedeni ile müvekkil hakkında uygulanan 888,00TL tutarındaki idari para cezasının itirazlarımız doğrultusunda KALDIRILMASINI saygı ile arz ve talep ederiz.
İTİRAZ EDEN VEKİLLERİ