Alkollü Araç Kullanımı Nedeniyle Ödenmeyen Sigorta Bedelinin Tazmini Dilekçesi

Alkollü Araç Kullanımı Nedeniyle Ödenmeyen Sigorta Bedelinin Tazmini Dilekçesi

X ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE     

                               
İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR

 

DAVACI                   :

 

VEKİLİ                     :

 

DAVALI                   :    

… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ

 

KONU                       :   

Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; Müvekkile ait olan ve davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan ve trafik kazası sonucu pert olan …….. plaka sayılı aracın 60.000.-TL sigorta bedelinin ödenmesine karar verilmesi talebidir. 

 

 

AÇIKLAMALAR

 

 

Müvekkil …………….. sahibi olduğu ve davalı şirket tarafından ……. poliçe no ile genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ……….. plaka sayılı minibüsü ile ………… tarihinde saat 08:00 sıralarında ……… ilçesinden ………… istikametine doğru seyir halindeyken ………… mevkiinde yol çalışması olan ve tek şeride düşen yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek önce bankete düşmüş sonrasında korkuluklar ve köprü betonuna çarparak köprüden aşağı düşmüş ve taklalar atmıştır. Kazada müvekkil hafif şekilde yaralanmış, araç pert tabir edilen tamir edilemeyecek derecede kullanılamaz hale gelmiştir. Araçta araç bedelinden fazla miktarda …………-TL değerinde hasar meydana gelmiştir.

Kazanın ardından müvekkil ambulansla ……….. Devlet Hastanesine götürülmüştür. Hastanede yapılan Laboratuvar tetkiklerinde müvekkilin kanında 14 mg/dl etanol (etil alkol) bulunmuştur. Oysa ki müvekkil son 20 yılda hiç alkol kullanmamıştır, kanında alkollü içki tüketimine bağlı alkol çıkması imkansızdır. ………. Devlet Hastanesi laboratuvarında yapılan test sonucunun muhtelif sebeplere bağlı olarak hatalı olması kuvvetle muhtemeldir.

Nitekim Tekirdağ Devlet Hastanesi laboratuvarının sonuç raporunda dipnot olarak; “Ethanol testi laboratuvarımızda fotometrik yöntemle çalışılan bir tarama testidir. Referans metod değildir. İleri analiz teknikleriyle ATK’da konfirme edilmelidir. Şahit kan örneği hastanamiz laboratuvarında 6 ay süreyle saklanmaktadır. 6 ay içerisinde istek olmadığı takdirde numune imha edilmektedir.” yazmaktadır. İşbu dipnottan anlaşılacağı üzere Tekirdağ Devlet Hastanesi laboratuvarında yapılan etanol testinin güvenli bir sonuç vermediği, güvenilir ve kesin sonucun ADLİ TIP KURUMU tarafından referans metodlarla yapılması gerektiği sonucu çıkmaktadır.

Müvekkilin aracı ………sigorta Anonim Şirketi nezdinde kasko sigortası ile sigortalı olup, her ne kadar sigorta şirketi tarafından yazılı bir red cevabı verilmemiş bulunsa dahi müvekkilin kanında yasal sınırın üzerinde alkol (etanol) bulunması sebebiyle sigorta tazminatının ödenmeyeceği şifahen bildirilmiştir.

Tedbir talebimiz bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hal; ………. Devlet Hastanesince düzenlenen laboratuvar sonuç raporunda kan örneklerinin 6 ay içinde imha edileceği yazılı olması karşısında bir an önce Adli Tıp Kurumu nezdinde test yapılması gerekmektedir. Öncelikle ihtiyati tedbir yoluyla ……… Devlet Hastanesi Laboratuarında bulunan müvekkile ait kan numunelerinden kandaki etanol oranının tespitinin referans yönetmelerle yapılabilmesi bakımından ADLİ TIP KURUMUNCA inceleme yapılmasına karar verilmesini talep ediyoruz.

Kazadan yaklaşık 1 saat sonra yapılan kan testinde müvekkilin kan testinde çıkan etanol (alkol) oranı sadece 14 mg/dl (0,14 promil) dir. Vücuttaki alkolün her saat 0,15 promil azalacağı varsayımı ile kaza anında 0,14 promil + 0,15 promil =0,29 promil alkollü olduğu gerekçesi ile müvekkile sigorta bedelinin ödenmediğini tahmin etmekteyiz (Binek araçlar dışındaki araçlar için yasal sınır 0,21 promildir). Davalı şirket müvekkile yazılı bir bildirimde bulunmadığı için ödenmeme sebebibini ancak tahmin edebilmekteyiz. Müvekkil gerek dini inançları gereği gerekse sağlıksız olması sebebiyle son 20 yılda hiç alkollü içki içmemiştir. Nitekim 20 yılı aşkın süredir mesleği şoförlük olan müvekkil alkollü araç kullanmaktan dolayı hiç ceza almamıştır. Ancak hastanede alınan kan örneğine kolonya bulaşması, kan alınması sırasında kolun sterilizasyon için alkolle silinmesi vb yollara alkol bulaşması veya müvekkilin olaydan önce tükettiği portakal suyunda az miktarda bulunan alkolün etkisi, çok istisnai durumlarda tıbbi literatürde geçen “sarhoş hasta sendromu” gibi bir hastalığın varlığı (tüketilen alkolsüz gıdaların vücutta oluşan reaksiyonlarla alkol üretmesi) veya testte yapılan bir hata sebebiyle 0,14 promil alkollü olduğu kabul edilse dahi sigorta bedelinin müvekkile ödenmesi gerekmektedir;

a) Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesine göre binek araçlar için yasal alkol sınırı 0,50 promil iken binek araç dışındaki araçlar için 0,21 promil yasal sınır konulmuştur. Karayolları Trafik Kanununda belirlenen alkol sınırları alkollü araç kullananan sürücülere trafik ceza uygulanması için konulmuş sınırlardır. Kanunla konulan sınırların sigorta tazminatlarının ödenmesinde kriter olarak değerlendirilmesi yanlıştır. Yasal sınırın üstünde alkol almış bir sürücüye hiç kusuru olamdığı bir trafik kazasına karışmasından dolayı sırf alkollü diye zararının ödenmemesinin söz konusu olmaması gerekir, ancak sürücüye trafik cezası verilebilir. Trafik cezaları için çıkarılmış bir kanunun sigorta tazminatının ödenmemesine bahane yapmanın hukuk nezdinde korunmaması gerekir.

b) 0,14 veya 0,29 promil alkol sürücünün güvenli sürüş kabiliyetini etkileyecek bir oran değildir, aksi halde binek araçlar için yasal sınırın 0,50 promil olmaması gerekmektedir. Karayolları Trafik Kanunu’nun binek araçlar dışındaki araçlar için promil değerini düşük tutmasının sebebi yolcu veya yük taşıyan daha büyük boyutlu araçların soförlerinin daha dikkatli ve özenli olmasını sağlamaktır.

c) Meydana gelen kaza alkolün etkisi ile meydana gelmemiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre “zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda zararın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK’nun 1281. Maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.” Müvekkil gece yolculuk yaptığı için yorgun ve uykusuz olup, kazanın meydana geldiği yerde Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yol çalışması sebebiyle hem şerit sayısı düşürülmüş hem de bozuk zemin sebebiyle müvekkil direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ve kaza meydana gelmiştir. Müvekkil tam emin olamamakla beraber ön lastiklerden birinin patlamasınında kazaya sebebiyet vermiş olabileceğini düşünmektedir. Kazanın meydana gelmesinde müvekkilin alkollü olmasının hiçbir etkisi bulunmamaktadır.

Müvekkil kaza günü kesinlikle alkollü bir içecek tüketmemiş olup Adli Tıp Kurumu nezdinde yapılacak incelemede bu hususun ortaya çıkacağı kanaatindeyiz. Müvekkilin kaza anında alkollü olduğu varsayılsa dahi yukarıda izah ettiğimiz üzere 0.14 veya kazanın oluş saati ile test saati arasında geçen süre dikkate alınarak belirlenecek 0.29 promil alkol müvekkilin güvenli sürüş kabiliyetini etkileyecek bir oran değildir. Yapılacak bilirkişi incelemesi ile kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği ortaya çıkacaktır. Davalı taraf kazanın oluş şekli, meydana gelmesinde alkolün etkisinin olup olmadığı vs hiçbir ihtimali değerlendirmeden haksız ve kötüniyetli olarak sigorta bedelini ödemekten imtina etmektedir. Müvekkil kaza sonucu pert olan aracıyla servis işi yapmakta iken halihazırda işsiz kalmış ve çalışamamaktadır. Sigorta bedelini alamamış olması sebebiyle aylık gelirden mahrum kalmıştır ve zararı her geçen gün artmaktadır. Araç mahrumiyeti, yoksun kalınan kazanç, otopark ücretleri, araç rayiç değeri konularında ki FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIMIZI SAKLI TUTUYORUZ.  

 

KANITLAR ve İSPAT VASITALARI    : Ekte liste halinde sunulmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER: TTK, BK, HMK. md. 400-405 ve ilgili mevzuat.

TALEP SONUCU    : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 

a) Öncelikle İHTİYATİ TEDBİR yoluyla ………… Devlet Hastanesi Laboratuarında bulunan müvekkile ait kan numunelerinden, kandaki etanol oranının tespitinin referans yönetmelerle yapılabilmesi bakımından ADLİ TIP KURUMUNCA inceleme yapılmasına karar verilmesini,

b) Araç mahrumiyeti, yoksun kalınan kazanç, otopark ücretleri, araç rayiç değeri konularında ki FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIMIZ SAKLI KALMAK KAYDIYLA; davalı şirket nezdine genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan Müvekkile ait ………. plaka sayılı minibüsün kaza sonucu pert olması nedeniyle …………-TL araç rayiç bedeli sigorta teminatının kaza tarihi olan 28.08.2015 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi (avans faizi), yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletle birlikte davalı taraftan tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini davacı vekili olarak saygılarımızla talep ederiz. tarih

 

Davacı Vekili
Av.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir