Savunma Hakkının Kullanımında Avukatın Yardımı Suçlama ile Birlikte Başlamalıdır
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ceza yargılamasının her aşamasına daha farklı bir anlam ve derinlik kazandırıcı kararlara imza atmıştır. “
Sözleşmenin –mahkeme– tanımına giren bütün bu birimlerde, davanın kanıtlarının sunulduğu, tanıkların dinlendiği veya elde edilen nesnel bulguların hukuksal sonuçlarının tartışıldığı yüz yüze yargılamanın her aşamasında, avukatla savunma hakkının kullandırılması gerekmektedir.
Devletlerin bu yükümlülüğü adil yargılama hakkının zorunlu bir koşuludur” gerekçesiyle suçlamanın başladığı andan itibaren vazgeçilmez savunma hakkının bu işin uzmanı avukat yardımıyla başlamasını öngörmektedir.
Mahkeme, John Murray – İngiltere 1996 tarihli kararında konuyu daha açık hale getirerek “Ulusal yasalar sanığın polis soruşturması aşamasındaki davranışlarına daha sonra ceza yargılaması sırasındaki savunmasına etkili olabilecek bazı sonuçlar atfedebilirler. Bu koşullar altında sanığın polis soruşturmasının başlangıç aşamasından itibaren bir avukatın yardımından yararlanmasını” adil yargılanmanın vazgeçilmez uzantısı olarak ortaya koymuştur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu da “teşhis işlemi” dışındaki her aşamada şüphelinin avukatın yardımından yararlanma hakkının olduğunu açıkça vurgulamaktadır.
AIHM, yargılamanın başlangıcı için ortaya koyduğu bu kararlılığını yerel mahkeme kararının Yargıtay denetimi aşamasında da sürdürmektedir.
Pakelli – Almanya 1983 tarihli kararında mahkeme kararım temyiz eden sanık avukatı ücretsiz yardım olanağının Yargıtay aşamasında sürdürülmesinin mahkemece kabul edilmemesi üzerine avukatsız yürütülen Yargıtay incelemesi sonucunda onanan karan “AİHM sanığın temyiz gerekçelerinin özellikle yöntemsel konularda yoğunlaştığım gözeterek, hukuk tekniğinin aynntılanna inilmesini gerektirdiğini, böyle bir savunmanın ancak uzmanlar eliyle yürütülebileceğim, ‘sanığın duruşmada hazır olmasının, avukatın yokluğu ile oluşan boşluklan kapatmaya yeterli gelmeyeceğini, bunun da davanın sonucunu etkileyen önemli bir eksiklik olduğunu” kabul ederek adil yargılanma ilkesinin ihlali olarak görmekle suçlamanın başladığı andaki konunun uzmanından hukuksal yardım alma ilkesinin suçlamaya dönük yargılamanın sonuna kadar sürmesi gerektiği yolunda görüşüyle sürdürmüş bulunmaktadır.
0 Yorum