Malpraktis İhtarname Örneği
Sayın Yetkili,
…. ( T.C. Kimlik no: ….) ‘ın hastanenizde yapılan operasyonu sonrasında öncelikle kendisi
akabinde ailesi enfeksiyon kapmış hastanenize yapılan başvurulara rağmen tedavi ile sağlığına kavuşacağı işlemler yapılamamış müvekkilimin en sonunda başka hekimlere muayanesi ile gerçek ortaya çıkmış kaybettiği zaman süresince maddi ve manevi olarak sıkıntılar yaşamıştır.Aynı zamanlarda başka hastalarında kliniğinizde yapılan operasyonlar sonrasında benzer enfeksiyonlar geçirdiği tarafımızca öğrenilmiş olup kliniğin bu süre zarfında açık kalması başta müvekkilim olmak üzere bir çok hastanın mağduriyetine yol açmıştır.Müvekkilimin 29/08/2000 tarihinde yapılan muayenesinde;
…..
Bu hususta uzman adli tıp doktorlarından bilimsel mütalaa alınmış olup aleyhinizde açılacak tazminat davasında bu husus ispatlanacaktır.
Çalıştırmış olduğunuz hekimin kusurlu olduğu açık olup aşağıda yer alan Yargıtay Kararları uyarınca hekim ve hastanenin sorumluluğu kaçınılmaz olmaktadır.Bu hususta bir ihtisas hastanesi olmanızdan dolayı kendi nezdinizde diğer hekimlere yaptırtacağınız bir inceleme ile hastane kayıtlarınızı inceleyerek zamanında kontrollerde fark edilmesinin atlanmasının sonucu olan kusurun yargı sürecine konu olmadan ortaya konulabileceği açıktır.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin E: 1999/004007, K: 1999/003868, 03.11.1999 tarihli kararında; “………Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Dava, davalı doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (BK. 386-390). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğu ve ilişkin kurallara bağlıdır (BK. 390/2). Vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur (BK. 321/2). O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan hafif dahi olsa bütün kusurları sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktorlar hastalarının zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor ufak bir tereddüt gösteren durumlarda bu tereddüdü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini gözönünde tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalı, en emin yolu tercih etmelidir. Gerçekte de mesleki bir iş gören ve doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkil titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklıdır. Titiz bir özen göstermeyen vekil BK. 394/1 uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemişsayılmalıdır…………..”
Özel hastane işleticisi genelde hastaneye kabul sözleşmesinin tarafı ve dolayısıyla hastane dahilinde gerçekleştirilecek tıbbi müdahalelerin birinci derecede sorumlusudur.Maalesef müvekkilim kalıcı görme kusuru nedeni ile işgörmez hale gelmiş olup bunun sonucunda gerek maddi ve gerek manevi zarara uğramıştır.Bu süreçte hastanenizden uğradığı zarar ile alakalı gerekli ilgi ve yardımız görememiş olup defalarca yaptığı başvurular sonuçsız kalmıştır.
Bu sebeplerle enfeksiyon nedeni ile müvekkilim ve aynı zaman aralığında tedavi gören diğer kişilerin enfeksiyona maruz kalması Sağlık Bakanlığı nezdinde idari soruşturma konusu yapılacak , uğranılan kalıcı zarar sebebiyle kamu nezdinde cezai soruşturma yapılması talep edilecek ve nihayetinden çekilen acı ve sıkıntılara karşılık manevi ve müvekkilimin geride kalan yaşamı boyunca görme kaybı ile yaşayacağı sıkıntılara karşılık maddi tazminat taleplerimizin olduğunu bildirir derhal mağdur müvekkilim ile temasa geçilerek zararının eksiksiz tazminini talep eder.
Ayrıca Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.1. Rizikonun Gerçekleşmesi maddesi uyarınca
Sigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği anda riziko gerçekleşmiş sayılır.
Hükmü gereği gerek hastane gerek hekimin sigorta şirketine doğrudan başvuru hakkımızın tanınması açısından sigorta şirketi ve poliçe bilgilerinizi paylaşmanızı vekaleten talep ederim.
Avukat Saim İncekaş – Adana Barosu Sicil 4293
Malpraktis İhtarname Örneği 2
İHTARNAME
İHTAR EDEN :
ADRES :
VEKİLİ :
ADRES :
MUHATAP : T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI
ADRESİ : Üniversiteler Mah. 6001 Cad. Dumlupınar Blv. No:9 06800 Çankaya/Ankara
AÇIKLAMALAR :
1. Müvekkil …….. tarihi itibariyle evli olması, bir yıldır gebe kalamaması sebebiyle nedenini ve yapılabilecekleri öğrenmek amacıyla idareniz bünyesinde bulunan …….. Hastanesi doktorlarından cerrahi branşı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan ………….’ya, çocuk sahibi olabilmesi hususunun müvekkil için önem arz etmesi ve ……………..’nun uzman doktor olması sebebiyle, ………….. tarihinde muayene için başvurmuştur. ……………….., …………. tarihli muayene sonrası müvekkile regl başlangıcının ikinci ya da üçüncü günü gelmesi ve hormon testlerini yaptırması istenmiştir………….. tarihinde (müvekkilin regl başlangıcının üçüncü günü) tekrar hastaneye gidilmesi sonrası, müvekkilden testler istenmiş, Beta HCG harici tüm hormon testleri yapılmıştır. Tüm testlerdeki değerler normal çıkmıştır. ……………, reglin bitiminden hemen sonra genital organlarında bir sorun olup olmadığını öğrenmek amacıyla müvekkilden Renkli Rahim Filmi (HSG) yaptırmasını istemiştir. Hormon testleri yapılırken Beta HCG’ye hiç bakılmadığı süreçte müvekkilin ZATEN HAMİLE OLDUĞU, ortaya çıkmıştır.
2. Renkli Rahim Filminin (HCG) gebe olan müvekkile asla kullanılmaması gereken bir yöntem olduğu, rahmin içine basınçlı sıvı verilerek uygulanan bir görüntüleme tekniği olması sebebi ile MÜVEKKİLİN DÜŞÜK YAPMASINA sebep olduğu belirlenmiştir. Cerrahi branşı Kadın Doğum Uzmanı olan bir doktor bu denli bir ağır ihmalde bulunmuştur.
3. Müvekkil regl dönemi sonlandıktan sonra HSG yaptırmak için vakit bulamaması nedeniyle hastaneye gidememesi bu ihmalkar davranışın kötü sonucunun doğmasına engel olmuştur. Müvekkil ………….. tarihinde vücudundaki değişimleri fark ederek eczaneden aldığı hamilelik testini uygulamış ve gebe olduğunu öğrenmiştir. ………… tarihinde tekrar ……… ……..’ya muayene olarak hamileliğini teyit etmek istemiştir. Yapılan Beta HCG testi 10.000’in üzerinde çıkmıştır. Doktor üstten yaptığı ultrason muayenesi esnasında keseyi görememiş, alt kısımdan yapılan ultrason muayenesinde ise kese benzeri oluşumu gördüğünü belirterek ultrason fotoğrafını çekip müvekkile teslim etmiştir. Müvekkile 4 haftalık gebelik tanısı konulmuştur. Adetinin üzerine gebe kaldığı söylenmiştir. İki hafta sonra kalp atışlarını dinlemek üzere muayene günü verilmiştir.
4. Müvekkilin veteriner hekim olması, ailecek sağlık alanında çalışmaları ve doktor yakınının tavsiyesi üzerine gebeliğin sağlıklı sürdüğünü kontrol etmek amacıyla gebelik tanısının ikinci günü …………… tarihinde Beta HCG’ye bakılması için …………..’ya tekrar giderek muayene olmuştur. Doktor hanım Beta HCG’nin 10.000 üzeri olması sebebiyle ikinci bir teste gerek olmadığını söyleyerek, ultrason muayenesi ile yetinmiştir. Ultrason görüntüsüne bakması esnasında, keseyi göremediğini sonrasında ise “ha.. gördüm.” diyerek muayeneye son vermiştir. Müvekkil başka doktora görünüp görünmemesi konusunu doktor hanıma sorduğunda gebelikte bir sorun olmadığını ve başka bir doktora gerek olmadığını iletmiştir. Müvekkil rahim içinde kasıntıları olduğunu belirtmiş ancak doktor hanım “gaz sancısıdır, soda iç” önerisini vermiştir. Kısacası gebelikte hiçbir sorun yokmuş gibi davranılmıştır.
5. Müvekkil, (gebeliğin 2.gününden sonraki gece) …………… tarihinde yani Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan …………..’ya gittiği günün gecesi saat ……… sularında karnında şiddetli bir ağrıyla uyanıp, ani baş dönmesi, karında şişme ve ağrı, gözlerinde kararma vakalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Gebelikte herhangi bir sorun olmadığı söylendiği için bunların gebelikte normal sorunlar olduğunu düşünmüştür. Zaten müvekkil hayatındaki ilk gebeliğini yaşamaktaydı.
6. …………. tarihinde durumun daha da kötüleşmesi üzerine eşi müvekkilimi hastaneye götürmüştür. …………… keseyi göremediğini ve karın boşluğunda sıvı olduğunu, Ektopik
gebelik olabileceğini söyleyerek müvekkili ………… Hastanesi’ne yönlendirmiştir. Aynı gün ……………… Hastanesi’ne gittiklerinde MÜVEKKİLE DIŞ GEBELİK TANISI KONULMUŞTUR. Kesenin patlamış olduğu, iç kanama geçirmesi sebebiyle acilen ameliyata alınması gerektiği iletilmiştir. Müvekkil ameliyat için Kadın Doğum Ünitesi’nden içeri alınmış, bu sırada müvekkilin eşi ameliyat için gerekli işlemleri gerçekleştirmekteyken; kendisinden kan vermesi, kan bulmasını ya da Kızılay’a kan vermek için eş dostun çağırılması istenmiş. Bunlardan herhangi birinin gerçekleşmemesi halinde ameliyatın yapılmayacağı bilgisi verilmesi üzerine, müvekkilin eşi böyle acil bir durumda bu tarzdaki tutuma karşılık sinirlenerek, müvekkili ameliyat masasından kaldırıp, ………… Hastanesi’ne götürmüştür. Oradaki doktorlara göre, biraz daha geç kalınması halinde iç kanama sebebiyle hayatını kaybedeceği bilgisi verilmiştir (hastanelerdeki epikriz raporlarına bakılabilir).
7. Müvekkilim bu ihmalkar davranışlar neticesinde 2,5 saat ameliyatta kalmıştır. Karın boşluğundaki kanın temizlenmesinin çok zor olduğu bilgisi verilmiştir. Müvekkilin dış gebelik yaşaması ve bebeğin kendini tüp içinde patlatması sebebiyle sağ yumurtalığı ve sağ tüpü alınmak zorunda kalmıştır. Müvekkilin normal şartlarda da yaşı itibariyle (40), doğal yollarla hamile kalabilme ihtimali zaten az iken, yumurtalık ve tüpün alınması neticesinde bu ihtimal yarı yarıya azalmıştır. Ayrıca iç kanama geçirmesi sebebiyle sol yumurtalık ve tüpün işlevini yitirmesi de söz konusudur.
8. Müvekkilin gebelik kesesini ÜÇ (3) KEZ MUAYENE EDİLMESİNE RAĞMEN, doğru bir teşhis koyamayan Kadın Doğum Uzmanı doktorun ve dolayısı ile idarenin hizmet kusuru ortaya çıkmıştır.
9. Yukarıda ayrıntıları ile bahsedilen bu sorumsuzluklar silsilesi karşısında bir yıldır müvekkil ve eşinin özlemini çektiği bebek hayali belki de çok düşük ihtimallere kalmıştır. Sağ yumurtalık ve sağ tüpün kaybedilmesi, 2 gün iç kanama geçirilmesi, diğer tüp ve yumurtalıklardaki hasarın şuan belirlenememesi gibi olumsuzluklar karşısında müvekkil, maddi ve manevi zarara uğramış, tarifi mümkün olmayan ağır elem ve üzüntü dolu günler geçirmiş ve geçirmeye devam etmektedir. İhtarnamemizde belirtilen bu hususlara ilişkin tüm bilgi ve belgeler ……. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. soruşturma nolu dosyasında mevcuttur.
10. Gerek …….. Hastanesinde konulan yanlış teşhis ve tedavi yöntemleri, gerekse ……….. Üniversitesi Hastanesinde acil servise gelen hastanın ameliyata alınabilmesinin, kan verme şartına bağlanması hususu neticesinde özel hastaneye gitmek zorunda bırakılması, uygulanan tedavi sonucunda müvekkilin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmin edilebilmesi için idareye başvurma zorunluluğu hasıl olmuştur. İş bu sebeple 10.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın, aşağıda belirtilen hesap bilgilerine, en geç 5 (beş) gün içerisinde tarafımıza ödemenizi; aksi takdirde idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte hakkınızda mahkemeye müracaat edileceği, icra ve mahkeme harçları, masraf ve vekalet ücreti ile sair masrafların tarafınıza yükletileceği hususu önemle ihtar olunur. 09.07.2021
İhtar Eden Vekili
IBAN:
Sayın Noter;
İşbu üç nüshadan ibaret ihtarnamenin bir nüshasının muhataba tebliğini, bir nüshasının dosyanızda muhafazasını, tebliğ şerhi içeren bir nüshanın da tarafıma verilmesini talep ederim.