Vasiyetnamenin açılması ile kastedilen, vasiyetnamenin mirasçılar önünde, hakim tarafından okunmasıdır. Vasiyetnamenin açılması (okunması) davası, miras bırakanın son arzularının yerine getirilmesinin ilk adımıdır. Bu süreç, mirasçıların ve vasiyetname lehine olan kişilerin haklarını korumak ve vasiyetnamenin doğruluğunu teyit etmek amacıyla Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Halk arasında vasiyetin açılması davasına farklı anlamlar yüklendiğinden bu konuya şu şekilde açıklık getirmek istiyorum: Vasiyetnamenin açılması ve okunması davasında vasiyetnamenin geçerliliğine ilişkin itirazlar tartışılmaz, bekletici mesele yapılmaz; vasiyetnamenin konusuz kaldığına karar verilmez, vasiyetnamenin uygulanması (tenfizi) yapılmaz, sadece vasiyetin açılması ve okunmasına yönelik bir tespit işlemi yapılır. Yapılan bu işlem sadece vasiyetnamenin var olduğunu ve muhafaza edildiğini ispatlamaya yarar.

Vasiyetnamenin Açılması Süreci
Yasalar, vasiyetnamenin geçerliliğine bakılmaksızın, teslim alındıktan sonra bir ay içerisinde, miras bırakanın yaşadığı yerdeki sulh hakimi tarafından açılmasını öngörür. Bu süreçte, bilinen mirasçılar ve diğer ilgili kişiler, vasiyetnamenin açılacağı zaman dilimi içinde istedikleri takdirde hazır bulunmak üzere davet edilirler. Vasiyetname, ilgililere açık ve şeffaf bir şekilde okunur, böylece tasarrufu anlamalarına, kontrol etmelerine ve denetlemelerine fırsat tanınır. Bu düzenleme, Türk Medeni Kanunu’nun 596. maddesinin ilk iki fıkrasında yer almaktadır.

Vasiyetnamenin açılacağı gün ve saat, sulh hakimi tarafından belirlenir ve bu bilgi, adresi bilinen mirasçılara mahkeme tarafından gönderilecek bir tebligatla iletilir. Belirlenen günde, davet edilen mirasçıların huzurunda, eğer hiç mirasçı katılmazsa onların yokluğunda, sulh hakimi vasiyetnameyi açıp okur. Bu işlem, hazır bulunanlar ve mahkeme personeli tarafından imzalanan bir tutanakla resmiyet kazanır. Eğer vasiyetname resmi bir şekilde hazırlanmamışsa, okunduğu tarih, metne zarar vermeden uygun bir yere eklenir ve bu durum hakim, zabıt katibi ve varsa diğer ilgililer tarafından imzalanarak mahkeme mührü ile tasdik edilir. Açılan vasiyetname, hakim tarafından güvenli bir şekilde saklanır. Bu prosedür, Vasiyetnamelerin Veraset İşlemleri Tasfiyesi Hakkında Tüzük’ün 36. maddesinin ikinci ila altıncı fıkralarında detaylandırılmıştır.
Vasiyetnamenin açılması, TMK madde 596 ve devamı ile Türk Medenî Kanunu’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük madde 36 ve devamında düzenlenmiştir. Süreç şu şekilde ilerler:
- Vasiyetnamenin Hakime Teslim Edilmesi
- Hakim Tarafından İncelenmesi
- İlgili Kişilere Bildirim
- Açılması ve Okunması
- Kesinleşmesi
Yukarıdaki adımları kapsayan vasiyetin açılması, okunması ve kesinleşmesi süreci ortalama 6 ay ile 1 yıl sürer.
1) Vasiyetnamenin Hakime Teslim Edilmesi
Vasiyetname, ölen kişinin şahsi eşyaları arasında, bir aile üyesi, avukat veya noter tarafından saklanıyor olabilir. Vasiyetin açılması davasını vasiyetin bulunduğu noter veya vasiyeti elinde bulunduran şahıs hakime teslim ederek başlatır.
Türk Medeni Kanunu’nun 595. maddesine göre, bir kişi vefat ettiğinde, vasiyetnamesini bulan, düzenleyen veya saklayan herhangi bir kişi, miras bırakanın ölümünden haberdar olduğu anda, vasiyetnamenin geçerliliği ne olursa olsun, bu belgeyi derhal bir sulh hukuk hakimine teslim etmekle yükümlüdür. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu yükümlülüğe uymayan kişilerin, bundan doğacak herhangi bir zarardan sorumlu olacakları belirtilmiştir. Bu hükümler, vasiyetnamenin varlığından haberdar olan herkes için, vasiyetnamenin hızla ve doğru şekilde ilgili yargı mercilerine ulaştırılmasını sağlama amacını taşır.
Noterde Yapılan Resmi Yazılı Vasiyetname: Eğer vasiyetname resmi yazılı şekilde noter huzurunda yapılmışsa, vasiyet bırakının ölümü halinde ilgili noter vasiyetnamenin onaylı bir örneğini direkt olarak bağlı bulunduğu Cumhuriyet Savcılığına tevdi eder. Savcılık ise vasiyetin açılması ve okunması için Sulh Hukuk Mahkemesine gönderir. Vasiyet bırakanın ölümüne dair uyarı noterin bilgisayar sistemine anında düşmektedir.
El Yazısı Vasiyetname: Kişi vasiyetnameyi el yazısıyla düzenleyerek bir aile yakınına veya avukatına bırakmış olabilir. Bu kişiler ölüm haberini almasıyla birlikte vasiyeti Sulh Hukuk Mahkemesi hakimine teslim etmelidir.
Göreceğiniz üzere noterde yapılan resmi vasiyetnamenin kaybolma, okunmama, sonradan farklı bir vasiyetname çıkması gibi riskleri yoktur. Diğer yandan, kişinin kendi imkanlarıyla düzenlediği el yazılı vasiyetname kaybolabilir veya teslim edilen şahıs tarafından okunmak üzere mahkemeye sunulmayabilir.
Hakim vasiyetnameyi 1 ay içerisinde açmak zorunda mıdır?
2) Hakim Tarafından İncelenmesi
Sulh hukuk hakimi, teslim edilen vasiyetnameyi inceler, vasiyetnamenin yasalara uygunluğunu kontrol eder, şekil şartlarına uygun olup olmadığının değerlendirir ve gerekli koruma önlemlerini alır. İhtiyaç duyulursa terekenin geçici olarak yasal mirasçılara teslimine ya da resmen yönetilmesine karar verir.
Hakim incelemesini şu basamaklarla yürütür:
- Mirasbırakanın güncel nüfus kaydını temin ederek ölü olduğunu saptar.
- Mirasbırakanın sağ olduğunun tespit edilmesi durumunda, vasiyetnamenin açılma koşulları gerçekleşmediğinden talebin reddi ile resmî vasiyetnameyi teslim yükümlülüğü kapsamınca tevdi eden mercie iade eder.
- Mirasbırakanın vefatı belirlendikten sonra, varsa mirasbırakanın mirasçılık belgesinden, yoksa da nüfus kayıtlarından tespit edilebilen bilinen tüm mirasçıları ile vasiyetnameyle ilgili bulunan vasiyetname lehtarı ve vasiyete konu mal üzerinde ayni hak sahipleri gibi sair ilgilileri usulüne uygun şekilde davet eder.
- Belirlenen günde mirasçılar gelmese dahi vasiyetnameyi açarak okur.
- Söz konusu açılma işlemini tutanağa bağlar ve vasiyetnameyi saklar.
Vasiyetnamenin tevdi edildiği sulh hukuk hakimi yetkili değilse, derhal yetkisizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesini sağlamalıdır.
Hakim, vasiyetnamenin açılacağı gün ve saati belirleyerek bilinen mirasçıları ve diğer ilgili kişileri o tarihe davet eder. (Türk Medeni Kanunu’nun 596/2 maddesi ve ilgili Tüzük 36/2 maddesi) Mahkemece çıkartılacak davetiyelerin, mutlaka tevdie konu vasiyetname örneğini ekli olarak içermesi ve usulüne uygun olması lazımdır. Adresleri bilinmeyenlere vasiyetnamenin kendileriyle ilgili kısımları ilanen tebliğ olunur.
3) İlgili Kişilere Bildirim
Vasiyetnamenin açılması davasında tebligat gönderilecek ilgili kişiler şunlardır:
- Kanuni mirasçılar – Vasiyetname olmasa idi mirası alacak olan kanuni mirasçılar davaya dahil edilmelidir.
- Atanmış Mirasçılar – Kanunu mirasçı olmamasına rağmen vasiyetnamede adı geçen mirasçıların tamamına mirasın açılması davasına dair tebligat gönderilmelidir.
- Vasiyetnameyi muhafaza eden kişiler – Vasiyetnamenin açılması için vasiyetnameyi elinde bulunduran kişiler de davadan (vasiyetin açılacağı tarihten) haberdar edilmelidir.
- Vasiyetnamenin açılmasında hukuki yararı olan diğer kişiler – Vasiyetnamenin içeriğini bilmesinde hukuki yararı olan başka kişiler de davaya dahil edilir.
4) Açılması ve Okunması
Davet edilen kişilerin hazır bulunduğu bir ortamda (genellikle duruşma salonunda) vasiyetname açılır. Davete rağmen hiçbir mirasçının gelmemesi durumunda bile, vasiyetname açılış işlemi gerçekleştirilir. (Tüzük madde 36/3) Mirasçılar ve ilgililer tarafından duruşmaya katılmak zorunlu olmayıp; vasiyetnameye dair beyanlarını veya itirazlarını bir dilekçe yoluyla da mahkemeye sunabilirler.
Belirlenen günde hakim, duruşmaya iştirak eden mirasçılar ve ilgililerden vasiyetnameye karşı beyanlarını sorar, vasiyetnameyi kabul edip etmediklerini veya iptal davası açıp açmayacaklarına dair beyanları imzalı olarak duruşma tutanağına geçirir. Tutanak hakim, katip ve katılanlar tarafından imzalanır. Bu durumda, açılış günü ve saati itibarıyla hazır bulunmayan kişiler için de vasiyetnamenin hüküm ve sonuçları geçerli olur.
Vasiyetnamenin açılmasını takiben, miras haklarına sahip kişilere, onları ilgilendiren vasiyetname bölümleri iletilir. (Türk Medeni Kanunu’nun 597. maddesi) Bu aşamada, yasal mirasçı olmayan vasiyetname alacaklılarına onlarla ilgili bölümler, yasal mirasçılara ve vasiyeti yerine getirme görevlisine ise vasiyetnamenin tamamı iletilecektir. Vasiyet konusu mal üzerinde intifa veya ipotek hakkı sahipleri varsa, vasiyet onlara da tebliğ edilir, bunların vasiyetin açılması ve okunması için duruşmaya gelmeleri gerekmez. Mirasbırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır.
Mahkeme, vasiyetnamenin açılması davalarında aşağıdaki kararlardan birini verir:
- Vasiyetnamenin açılmasına karar vermek: Mahkeme, tüm koşulların yerine getirildiğine ve vasiyetnamenin açılmasının haklı sebeplere dayandığına kanaat getirirse bu yönde karar verir. Bu durumda mahkeme, vasiyetnamenin açılacağı tarihi ve yeri belirler. Yapılan yargılama sonucunda sulh hakimince “Talebin kabulü ile mirasbırakan M tarafından tanzim olunan N noterliğinin T tarih ve Y yevmiye no’lu düzenleme şeklinde resmi vasiyetnamesinin açılıp okunduğunun tespitine; esasın bu şekilde kapatılmasına” şeklinde hüküm kurulur.
- Davayı reddetmek: Eğer mahkeme, dava şartlarının oluşmadığına ya da vasiyetnamenin açılması için haklı bir sebebin bulunmadığına kanaat getirirse davayı reddeder. Bu durumda vasiyetname kapalı kalmaya devam eder.
- Davanın usulden reddine karar vermek: Usule ilişkin eksiklikler bulunması halinde mahkeme davanın usulden reddine karar verebilir. Örneğin gerekli belgelerin sunulmamış olması gibi. Bu durumda davacı eksiklikleri giderdikten sonra yeniden dava açabilir.
5) Kesinleşmesi ve İtiraz
Vasiyetnamenin açılması ve okunması ardından, tutanak altına alınan bu işlemler gerekçeli karar adını verilen ve süreci özetleyen bir belge haline getirilir. Gerekçeli karar vasiyetle ilgili tüm taraflara tebligat yoluyla gönderilir. Tebligatların usulüne uygun bir şekilde tamamlanması ardından taraflardan hiçbirisi kararı istinaf etmezse, vasiyetin açılması davası kesinleşir.
Vasiyetnamenin açılması davasında sadece usule yönelik -tebligat, taraf teşkili- gibi hususlara itiraz edilebilir. Vasiyetin içeriğiyle ilgili itirazlar sonraki süreç olan vasiyetnamenin tenfizi davasında tartışılır.
Vasiyetnamenin açılması ve kesinleşmesinin ardından, vasiyetnamede belirtilen mirasın paylaşımı, borçların ödenmesi gibi talimatların yerine getirilmesi için gerekli yasal süreçler başlar. Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyet alacağının ifası ve vasiyetnameyle mirasçı atanması gibi davaların açılabilmesi için vasiyetin açılması davasının kesinleşmiş olması gerekir. Bu nedenle kesinleşme süreci önem arz eder.
Yabancılık unsuru içeren vasiyetname nasıl açılır?
Hakime birden fazla farklı vasiyetname teslim edilirse süreç nasıl ilerler?
Vasiyetnamenin Uygulanması Nasıl Olur?
Vasiyette yer alan tapuya tescil, bankadaki paranın çekilmesi, vakıf kurulması gibi talimatların uygulanabilmesi için “vasiyetnamenin tenfizi” davası açılmalıdır. Tenfiz davasının açılabilmesi için ise öncelikle bu yazıda ele aldığım vasiyetnamenin açılması davasının sonuçlanması ve kesinleşmesi gerekir.
Altını tekrar çiziyorum, vasiyetnamenin açılması davası ile vasiyetnamenin uygulanması (tenfizi) davası farklı süreçlerdir. Vasiyet açılıp bu tespit hükmü kesinleşmeden uygulamaya geçilemez.
Vasiyetnamenin İptali Ne Zaman İstenebilir?
Vasiyetnamenin iptali, vasiyetnamenin sulh hakimine teslim edilip usulüne uygun bir şekilde açılıp okunduktan ve okunma kararının kesinleşmesinden sonra istenebilir. Bu sürecin tamamlanmasının ardından vasiyetnamenin iptali için başvurulabilecek 1 yıllık hak düşürücü süre başlar. İptal davası açmadan önce, vasiyetnamenin açılıp açılmadığı ve açılma işleminin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalıdır, çünkü vasiyetnamenin iptali üzerine verilecek hüküm, mirasın dağıtımı gibi sonraki süreçleri doğrudan etkiler. Dolayısıyla, vasiyetname açılmadan ve ilgili karar kesinleşmeden iptal davasının başlatılması usule aykırıdır.
Vasiyetnamenin Açılması Davasının Önemi
Vasiyetname Açıldıktan Sonra Ne Olur? sorusunu cevaplayarak bu sürecin önemine kısaca değinmek isterim. Vasiyetnamenin açılması mirasçıların haklarını öğrenmelerini ve mirasın paylaşımını mümkün kılar. Muhtemel belirsizlikleri ortadan kaldırır:

- Vasiyetnamede yazılı mirasçıların kimler olduğu ve hangi malvarlığının kime bırakıldığı resmen belirlenir. Böylece mirasçılar haklarını alabilirler.
- Vasiyetnamenin içeriği ile ilgili belirsizlikler ortadan kalkar. Örneğin bazı varislerin miras paylarının azaltıldığı ya da miras dışı bırakıldığı ortaya çıkar.
- Eğer vasiyetnamede yazılı olmayan mirasçılar varsa, yasal mirasçılık kuralları devreye girer. Kendisine miras düşmeyen yasal mirasçı saklı pay davası açabilir.
- Vasiyetnamenin içeriğine bağlı olarak, mirasın paylaşımında anlaşmazlıklar çıkabilir.
- Borçlar vasiyetnamede bırakılan miras aşıyorsa, mirası reddetmeyi düşünebilirsiniz.
- Vasiyetnamenin içeriğine rağmen gerçeğe aykırı intikal yapılmış olabilir, bu durumda istihkak veya tapu iptal gibi davalar gündeme gelir.
- Hem iptal hem de tenkis davalarında dikkate alınan uzun hak düşürücü sürelerin başlamasına neden olur. Bu süreler, Türk Medeni Kanunu’nun 559/1 ve 571/1 maddelerinde belirtilmiştir.
- Mirasçılık belgesinin talep edilmesi ve atanmış mirasçının mirası reddetme süresi açısından da büyük önem taşır. Bu durum, kanunun 598/2 ve 606/2 maddelerinde vurgulanmaktadır.
Vasiyetin açılması ve okunması işleminin kesinleşmesiyle birlikte aşağıda sayacağım süreçlere yönelik hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri işlemeye başlar:
- Vasiyeti yerine getirme görevlisinin söz konusu görevi kabul etmediğine yönelik itiraz amacıyla öngörülen on beş günlük süre (TMK md.550/3)
- Vasiyetnamenin iptali davasında, iyiniyetli davalılara karşı öngörülen on yıllık hak düşürücü süre (TMK md.559)
- Tenkis davasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre (TMK md.571)
- Atanmış mirasçılık belgesi veya vasiyet alacaklısı belgesi düzenlenmesinde mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından yapılabilecek itiraz için öngörülen bir aylık süre (TMK md.598/2)
- Vasiyet alacaklısı yönünden söz konusu şahsi hakkı çerçevesinde vasiyetname içeriğinin yerine getirilmesi amacıyla uygulamada vasiyetnamenin tenfizi olarak bilinen davada öngörülen on yıllık zamanaşımı süresi (TMK md.602)
- Vasiyetname ile atanmış mirasçılar yönünden, mirasın gerçek reddi isteminde öngörülen üç aylık hak düşürücü süre (TMK md.606/2);
- Vasiyetname ile atanmış mirasçılar yönünden, mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle terekenin resmi defterinin tutulmasını talep amacıyla öngörülen bir aylık süre (TMK md.619);
- Mirasbırakanın alacaklılarının, talebe rağmen alacaklarının ödenmediği ya da güvence verilmediği durumda vasiyetname ile atanmış mirasçıların mevcut olması halinde terekenin resmî tasfiyesini isteyebilecekleri üç aylık süre (TMK md.633/1)
- Miras sebebiyle istihkak davasında tereke malını elinde bulunduran iyiniyetli davalılara karşı öngörülen on yıllık zamanaşımı süresi (TMK md.639/1)
Yargıtay
- Vasiyetin Açılması Davasının Amacı: “Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Bu nedenle, sulh hakiminin görevi, TMK’nın 596. maddesine uygun olarak vasiyetnameleri açarak lehine kazandırma yapılan kişi ile yasal mirasçılarına vasiyetnamenin onaylı bir örneğini tebliğ ederek, vasiyetnamenin açılması sırasında hazır bulunmak üzere çağrılmasını sağlamaktır.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2013/14385 – Karar: 2013/17502)
- Yetkili Mahkeme: “Kesin yetki kuralı içeren Türk Medeni Kanununun 596. maddesinde açıkça, vasiyetnamenin, ‘mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi’ tarafından açılacağı belirtilmiştir. Kesin yetki kuralı, ilgili tarafından ileri sürülmese bile, davanın her aşamasında mahkemece gözetilmelidir. Hal böyle olunca; mahkemece, müteveffa Mehmet D’nin vefat tarihindeki yerleşim yeri Suşehri/Sivas olduğu gözetilerek, öncelikle yetkisizlik kararı verilip, dosyanın yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi kararı verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2018/8002 – Karar: 2019/342)
- Vasiyetin Açılması Davasında İtirazlar İncelenmez: “Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir. Vasiyetnamenin açılması davasında vasiyetin iptali davasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gibi Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre vasiyetnamenin iptali davasında derdest olan vasiyetnamenin açılması davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekmektedir.” (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Esas: 2017/125 – Karar: 2017/123)
- Sağ Kişinin Vasiyetnamesi Açılamaz: “Somut olayda, dosya içinde bulunan nüfus kaydında, vasiyetnameyi tanzim eden muris İsmail Ö’nün sağ olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, yasal şartları itibariyle oluşmayan vasiyetnamenin açılıp okunması davasının reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2014/8311 – Karar: 2014/16315)
- Yasal Mirasçıların Tümü Davaya Dahil Edilmelidir: “Somut olayda; mahkemece vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş ise de, dosya içerisinde yer alan nüfus kayıt örneğinden vasiyet edenin bekâr ve çocuksuz olarak vefat ettiği, kendisinden önce vefat eden kardeşinin çocukları Şirvan Ü… ve Mustafa K…’ın hayatta olduğu, ancak yargılama sırasında davaya dâhil edilmemiş oldukları anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, Türk Medeni Kanunu’nun 596/2. maddesi uyarınca mirasçılara usulüne uygun tebligat yapılarak davaya dâhil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme sonucu taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2018/1805 – Karar: 2018/12699)
- Yasal Mirasçılara Usulüne Uygun Tebligat Yapılmalıdır: “Somut olayda; mahkemece, vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de tebligat parçaları incelendiğinde, vasiyetnamenin onaylı örneğinin mirasçılara tebliğ edildiğine dair şerhin bulunmadığı, hakkında ölüm araştırılması yapıldığına dair nüfusa kayıt düşülen ve nerede olduğu bilinmeyen yasal mirasçı Güngör ile yurt dışında yaşayan diğer yasal mirasçılardan Ender, Aysun, Nihat, Ayla ve Solmaz’a duruşma gününün tebliğ edilmediği, taraf teşkili sağlanmadan vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik karar verildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, yukarıda belirtilen yasa maddeleri dikkate alınarak, davalı tüm yasal mirasçılara vasiyetname ekli duruşma gününü bildirir tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra, yapılacak yargılama neticesinde hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2017/13543 – Karar: 2018/12561)
- Vasiyetnamenin Açılması Davasında Vasiyete İtiraz Etmemek Vasiyetnamenin Kabul Edildiği Anlamına Gelmez: “Hüküm kısmının 2. bendinde ‘tebliğden itibaren vasiyetnameyi kabul etmediğini bildirmediği ve vasiyetnameye karşı tebliğden itibaren 1 ay içerisinde dava açıp mahkemeye bildirilmediği takdirde vasiyetnameyi aynen kabul etmiş sayılacağının ihtarına’ şeklinde mahkemece görev dışına çıkılarak hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2013/7620 – Karar: 2013/9421)
- Vasiyetnamede Belirlenen Art Mirasçılara Tebligat Yapılmalıdır: “Somut olayda; mahkemece vasiyetnamede art mirasçı olarak belirlenen H. Vakfı’na TMK 595, 596 ve 597. madde hükümleri gereğince vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı örneğinin tebliğ edilmesi gerekir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2016/13664 – Karar: 2018/2298)
- Gerekçeli Karar İlgililere Tebliğ Edilmelidir: Gerekçeli kararın mirasçı Fahri oğlu Murat’a tebliğ edilmesi gerekir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2016/13664 – Karar: 2018/2298)
- İlgililere Yapılacak Tebligatın Ekinde Vasiyetname Yer Almalıdır: “Somut olayda, vasiyet eden Cemal mirasçısı İbrahim’e TMK’nın 596. maddesi uyarınca vasiyetname ekli tebligat yapılmalıdır.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2017/13830 – Karar: 2018/3850)
- Vasiyetnamenin Açılması Davasında Mirasçılık Belgesi Verilemez: “Somut olayda; mahkemece sadece murise ait vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik hüküm tesisi ile yetinilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile talep olmadığı halde mirasçılık belgesi verilmesine yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2017/9971 – Karar: 2018/10470)