Terekenin tespiti ve mirasın taksimi dava dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALILAR:

KONU: Terekenin tespiti ve taksiminden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil ekte sunduğumuz mirasçılık belgesinde de belirttiği üzere, 23/03/2020 tarihinde vefat etmiş babası X’in mirasçılarındandır. Ankara 60. Noterin… yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre X’in mirası toplam 16 pay kabul edilerek, müvekkil…. için 3 pay mirasçılığına karar verimiştir.

1) TEREKENİN TESPİTİ TALEBİMİZ VARDIR.

 Mirasçı müvekkil  ve diğer mirasçılar; muris X adına kayıtlı yada intikal edecek mal varlığını; taşınmaz, araç ve banka mevduatları, fon hesapları, hisse senetleri, resmi kurumlardan olan hak edişlerini( maaş, tazminat vs.) tespit edilmemektedir. Öncelikle Sayın  Mahkeme muris X terekesinin tespitini talep ediyoruz.

2) HALİ HAZIRDAKİ TEREKENİN YÖNETİLMESİ VE ZARARA UĞRAMAMASI İÇİN TEREKE TEMSİLCİSİ ATANMALIDIR.

Türk Medeni Kanunu madde 640 “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.”

Murisin Sayın Mahkemece tespit edilecek mal varlığının her türlü zarar görme ihtimali de gözetilerek terekenin tespit edilmesi ve defter tutulması önem arz etmektedir. Bu nedenle sayın mahkemeden bir tereke temsilcisi atanmasını ve defter tutulmasını talep etmek gerekmiştir.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5141 E. 2017/1918 K. 13.03.2017 tarihli ilamında;

“Yasanın 590/3. maddesindeki bir aylık süre aşılmış olsa dahi, koruma önlemi olarak terekenin tespiti ve yazımı işlemi, olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe, terekenin paylaştırılmasına kadar talep edilebilir. Öyleyse, mahkemece; resmi kurumlardan mirasbırakanın taşınır ve taşınmaz malvarlığına dair bilgi istenmek, tereke mallarını zilyetliğinde bulunduran veya mirasbırakana borcu olan mirasçıların mirasbırakanın mali durumu ile ilgili bilgi vermekle yükümlü oldukları hatırlatılarak bu hususta mirasçılardan bilgi alınmak suretiyle “Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün” 33. maddesi gereğince; ölüm anı itibarıyla terekedeki ( taşınır veya taşınmaz ) mal ve hakların tespit edilmesi gerekirken, isteğin reddi doğru bulunmamıştır. ” şeklinde hüküm kurmuştur.

3) MURİSİN KIZI MÜVEKKİLİN ÜÇ AYLIK İAŞE GİDELERİNİN DE MÜVEKKİLE ÖDENMESİNİ TALEP EDİYORUZ.

Türk Medeni Kanunu madde 507  ” Tasarruf edilebilir kısım, terekenin mirasbırakanın ölümü günündeki durumuna göre hesaplanır. Hesap yapılırken, mirasbırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, mirasbırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri terekeden indirilir.”  Kanun maddesinde de belirttiği gibi tereke tespit edilirken miras bırakanın borçları, cenaze giderleri ile miras bırakanın ölmeden önce bakmakla yükümlü olduğu kimselerin üç aylık iaşe giderlerinin de terekeden indirilmesi gerekmektedir. Müvekkil …, miras bırakan X’in kızı ve mirasçısıdır. Müvekkil,  muris tarafından bakmakla yükümlü kişiler arasında olup, geçimini miras bırakan tarafından sağlamıştır. Hali hazırda bir geliri olmayıp, geçim sıkıntısı çekmektedir. Sayın Mahkemece müvekkilin üç aylık iaşe bedelinin terekeden indirilerek ödenmesini talep etmek zorunlu olmuştur.

4) TEREKE TESPİT EDİLDİKTEN SONRA TEREKENİN PAYLAŞTIRILMASINI TALEP EDİYORUZ.

Türk Medeni Kanunu madde madde 642 “Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hâkim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır.”

Tarafımızca belirlenmesi mümkün olmayan terekenin Sayın Mahkeme tarafından belirlenmesini ve mümkünse aynen taksimini bu mümkün değilse satılıp paraya çevrilerek taksimini talep ediyoruz. Müvekkil ile muris X ayrı yaşamakta olup, murisin diğer mirasçılara sağladığı kazanımlara vaki değildir. Murisin sağlığında kazandırdığı ve ölümünden sonra terekeden yararlanan diğer mirasçıların kazanımlarını da dikkate alınarak müvekkilin saklı payının aşılması durumunda tenkis hakkımızı saklı tutuyoruz.

HUKUKİ NEDENLER                        : Türk Medeni Kanunu, Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük ve ilgili mevzuat hükümleri.

MADDİ NEDENLER                          :  Adana … Noter … yevmiye numaralı mirasçılık belgesi(EK-1), Nüfus Kayıt Örneği(EK-2), tanık, bilirkişi incelemesi, yemin, keşif ve ikamesi mümkün her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM                            :

Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenlerle;

  • Öncelikle hali hazırda bilenen ve Sayın Mahkemece tespit edilecek terekeye temsilci atanması,
  • Miras bırakan X ‘in terekesinin tespitine,
  • Tereke tespit edilirken Medeni Kanunun 507. Maddesi gereğince, müvekkilin 3 aylık geçim giderlerini terekenin pasifi olarak kabul edilip müvekkile ödenmesine
  • Sayın Mahkemece tespit edilen terekenin paylaştırılmasına,
  • Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin terekeden karşılanmasına,

Karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin