Miras Hukukunun Tarihi Gelişimi
Miras Hukukunun Cermen ve Roma Hukukundaki gelişimi diğer hukuk dallarının gelişimine paralel olarak olmuştur. Bu açıdan hareket noktası aile ve onun çekirdeğini oluşturan aile babası kavramından kişiye geçiş zaman almıştır. Tarihi bakış açısında mirasın bir değer olarak kazanılması söz konusu değildir. Bu yaklaşım bu günkü bakış olan, mirasbırakanın mirasçısı olarak bu sıfatla bir değerin kazanılmasını ifade eden bakış açısından farklıdır. Bu nedenle Miras Hukuku objektif hukuk kuralından sübjektif hukuk kuralına doğru gelişim göstermiştir.
Ancak Miras Hukuku gelişimi mirasçılara terekenin intikali yönünde değil, vasiyetname kurumuyla mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruf özgürlüğü içinde intikali şeklinde olmuştur. Sonraki aşamada vasiyetnameden doğan hakkın terekenin bir bütün olarak geçişine imkan vermeyen düzenlemelere dönüştüğü gözlenmektedir. M.S.l yüzyılda terekenin dörtte birinin mirasbırakanın çocuklarına bırakılmasına yönelik yük yükleyen sorumluluğu ifade eden eksik vasiyetname (querela inofficiosi testamenti) uygulanmaya konuldu.
Miras Hukukuna hakim olan eşit işlem ilkesinin tarihi gelişim içindeki en belirgin istisnasını da “çiftçinin yalnız bir çocuğu vardır” bakış acısının tüm Alman Hukukundaki uygulamasında gözlemekteyiz; hatta bu bakış acısından günümüzdeki yansımasını tarımsal işletmelerde (TMK.m. 662 vd.) görmekteyiz.
Kadınların Miras Hakkına Sahip Olması
Kadınların Miras Hukuku içinde hak sahibi olabilmeleri, mirasçı olarak eşit işlem görmeleri, kız çocuklarının 8/9. yüzyılın başlarında hak sahibi olmalarıyla başlamış; 11/12. yüzyılda yasal mirasçılık olarak kabul görmüştür. Tarımsal işletmelerde (Türkiye’de 2002) (İsviçre’de 1973) yılına kadar erkek çocukları, kız çocuklarına nazaran tercih sebebi olduğu yasal düzenlemede yer almıştır.
Miras Hukuku içinde yer alan kurallar tutucu bir özellik taşımaktadır. Hukuk politikasının gerektirdiği ölçüde değişiklik söz konusu olmaktadır. İsviçre Miras Hukukundaki değişikliklere bakılırsa, tarımsal işletmelerle ilgili düzenleme 12.12.1940; 19.03.1965 ve 06.10.1972 tarihlerinde değiştirilmiş; 05.10.1984 tarihinde yapılan Aile Hukuku reformu kapsamında sağ eşe yönelik olarak onun miras haklarının iyileştirilmesine (ZGB. Art. 462) ve kardeş ve kardeş çocuklarının saklı paylarına ilişkin düzenleme (ZGB. Art. 472) yanında temel değişiklikler söz konusu olmuştur. Türk Medeni Hukukundaki yaklaşımda aynı yöndedir.
1926 tarihinde İsviçre Medenî Kanunu’nun iktibasına kadar memleketimizde Miras Hukuku Mecelle’nin yanında feraiz adı verilen dini kurallara dayanmaktaydı. Kanunu Medeninin Sureti Mer’iyet ve Şekli Tatbiki Hakkındaki Kanun’un 16. maddesine göre, eMK. yürürlüğe girmeden evvel ölen kimsenin mirası feraiz kurallarına tabidir.
Miras hukukun katı şekli şartlara tabii olduğu gerçeğiyle birlikte uzman bir miras avukatı ile uyuşmazlıkların çözümünün takip edilmesi son derece muhimdir.