Marka Tecavüzü Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi
X ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
Bilirkişi Raporuna İtiraz Eden
(DAVALI) :
DAVALILAR VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLİ :
KONU : X tarihinde tarafımıza tebliğ edilen bilirkişi raporlarına karşı itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
1-Yukarıda esas numarasını belirttiğimiz dosyada X ve X tarihlerinde iki ayrı keşif heyetince tarafımıza tebliğ edilmediği ve ayrıca davetiye çıkarılmadığı halde delil tespiti ve bir takım eşyaların fiyatının tespit edilmesi üzerine keşif yapılmış, bunun üzerine X tarihinde bilirkişi raporları tarafımıza tebliğ edilmiştir.
2-Söz konusu bilirkişi raporlarının gerçek değerleri yansıtmadığı gibi, haskız ve de hukuksuz bir hesaplama olduğu kanaatindeyiz. Şöyle ki; Davacı …. karşı X dava açılış tarihli, mahkemenizce Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatı ile görülen ….. Esas numaralı Marka Tecavüzünün tespiti ile Tazminat davası halen derdesttir.
Davacı, dava konusunda haksız olup, bu duruma ilişkin beyanlarımız dava dilekçesine cevap dilekçemizde ayrıca ayrıntılı olarak izah edilmiştir.
Sayın Mahkemeye belirtmek isteriz ki, davacıya derdest olan X numaralı dava dosyamızda delil tespiti yapılmak üzere yapılan keşifte bulunan eşya sayısı ile yokluğumuzda yapılan her iki keşifte sayılan eşya sayısı kesinlikle birbirini tutmamaktadır, her nasıl olmuşsa, davacının “X” olarak ticari faaliyet sürdürdüğü iş yerinde mevcut eşyalar, çok büyük bir oranda artış göstermiştir.
Konunun anlaşılabilmesi açısından şu ayrıntılara değinmekte yarar buluyoruz; her ne kadar ilgili davanın konusu, müvekkilin davacıya vermiş olduğu zarar iddiası ise de, gerçekten de davacının zarar görebilmesi için, müvekkilin iradi olarak (haksız fiil/kast/ iradeyi fesada uğratmak gibi) bir takım eylemlerinin bulunması gerekir idi. Ancak Davacı, söz konusu işyerinde tespit edilen eşyaların bir kısmını, öncelikle daha önce müvekkile ait marka ile X ilçesinde “X” açık adresinde açmış olduğu “X” şubesi için almış olup, ardından tamamen kendi kusurundan kaynaklanan nedenlerden ötürü, X ay gibi kısa bir sürede işletme yeterince faaliyet gösterememiş bu nedenle davacı tarafından, müvekkile haber verilmeden, kapatılmıştır. BU OLAYIN ARDINDAN, DAVACI X İLÇESİNDEKİ ŞUBENİN KAPANIŞI İLE EŞ ZAMANLI OLARAK dava konusu işletme adresinde yine müvekkile ait markayı ihtiva eden bir şube açmıştır. Yani aslında söz konusu eşyaların tamamı davacı tarafından bir şubeden bir başka şubeye taşımak sureti ile kullanılmaya devam etmiştir. Haber verilmeden açılan ve kapatılan bu şubelerde müvekkilin kusur veya zarar kastından söz etmek, ne vicdana ne de hukuka uygun değildir.
Davacı, müvekkil ile aralarında bila tarihli imzalanan sözleşmeden geri döndüklerini ihtar ettikten bir süre sonra, müvekkilin markasını bir harf ile değiştirmek sureti ile “X” adı altında, yine aynı sektörde ve aynı şekilde çalışmak sureti ile, işletme faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir. Bu aşamada davacının kendi eylem ve planları içerisinde gerçekleşen durumlar, sanki Müvekkil X tarafından verilmiş bir zarar varmış gibi lanse edilmeye çalışılmış ve işbu haksız dava açılmıştır.
Tüm bu arz ve izaha çalıştığımız nedenlerden anlaşılacağı üzere, öncelikle Müvekkilin, davacının zararına oluşturduğu herhangi bir zarar bulunmamaktadır. Davacı, gerek müvekkile ait markayı kullanarak yürüttüğü ticari faaliyet aşamasında, gerekse sözleşmeden dönülerek müvekkilin markasını taklit eden bir isim altında aynı sektörde yine yürütmüş olduğu ticari faaliyete devam ederek, hiçbir zarara uğramamıştır. Herhangi bir zarar oluşmuşsa dahi, bu zarar tamamen davacının bir tacir olarak gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermemesinden veya basiretli bir tacir gibi davranmayışından kaynaklamıştır.
Aynı zamanda bilirkişi raporlarına katılmayıp kabul etmemekle beraber, hesaplanan değerler fahiş olup, bu eşyalar, davacı tarafından ilgili işletmede kullanılmadan evvel, başka bir işletmede kullanılmış olduğu değerlendirilmemiş olup, sıfır olarak alınan eşyalarmış gibi değerlendirilmiştir.
3– Gerek X tarihinde gerekse de X tarihinde yapılan keşiflerde tespit edilen eşyalar, ticari faaliyetini yürütmekte olan bir işletmeden alınmış olup, bez çantalardan, ıslak mendillere, müvekkilin yürütmekte olmuş olduğu ticaret sektöründe kullanılmayan bir çok eşyaya değer biçilmiştir. Söz konusu eşyaların hangi zamanda alındığına dair SAYIN MAHKEMEDEN DELİL VE DEĞER TESPİTİ YAPILAN TÜM EŞYALARIN FATURALARININ DAVACI TARAFINDAN MAHKEMEYE SUNULMASINI, GERÇEKTEN DE KEŞİF TARİHİ İTİBARİ İLE YAKLAŞIK OLARAK 7 AY FARKLI BİR İSİM ALTINDA FAALİYET GÖSTEREN İŞLETMEYE, MÜVEKKİLİN SÖZDE VERMİŞ OLDUĞU ZARARIN KANITLANMASINI TALEP EDİYORUZ.
NETİCE-İ TALEP :Yukarıda arz ve izaha çalıştığımız nedenlerle,
Öncelikle haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini,
Haksız ve hukuksuz olarak delil ve değer tespiti yapılan bilirkişi raporlarına karşı itirazlarımızın değerlendirilerek, bu raporlara itibar edilmemesine,
Sayın Mahkeme’nin zararın oluştuğuna dair kanaat duyması halinde; DAVACIDAN DELİL VE DEĞER TESPİTİ YAPILAN HER TÜRLÜ EŞYANIN FATURASININ SUNULMASI VE AYNI ZAMANDA ZARARIN OLUŞTUĞU İDDİA EDİLEN DÖNEMDE ALINAN EŞYALARIN FATURALARI İLE BERABER, TİCARİ DEFTERLERİNİN SAYIN MAHKEMEYE SUNULARAK, sunulan fatura ve belgelerden sonra yeniden bilirkişi hesaplamasının yapılmasını saygılarımızla vekaleten talep ederiz. tarih
Davalı Vekili