Malvarlığı hukukundan doğan her türlü mal ve alacak davalarında davacının Türk vatandaşı olması şart olmadığı gibi davacı bir yabancı ya da vatansız da olabilir
Kredi Almanya’da alınmış ise de; davalı Ferhat tarafından Türkiye’de alınan taşınmaz için kullanılmıştır. Davacı da bir biçimde alınan ve Ferhat tarafından ödenmeyen kredi taksitlerinin bir kısmını ödediği dosyalardaki bilgi ve belgelerle kanıtlanmıştır.
Taraflar arasında bu konuda bir uyuşmazlığın da bulunduğu söylenemez. Davacı, kredi taksitlerinin bir kısmını ödemekle alınan daireye katkıda bulunduğu ve bundan dolayı katkı payı alacağını istediği açıktır. O halde, davacının alacağını tahsil etmek için tapu iptali ve tescil davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir.
Saptanan ve açıklanan bu somut ve hukuki olgular nedeniyle Türkiye’de bulunan taşınmazın davacının alacağının tahsili bakımından bir teminat olduğunun kabulü gerekir. Sözü edilen alacak doğrudan satın alınan daireyle bağlantılı olup, açılan tapu iptali ve tescil davasıyla aralarında fiili ve hukuki bağlantının bulunduğu ve bu sebeple birleştirildikleri bir gerçektir.
Öyle ise, alacak davasının da tapu iptali ve tescil davasına bağlı olarak Türkiye’de Türk Hukukuna göre görülmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmamıştır. Teminatın bulunduğu yer mahkemesinde de davanın açılması mümkündür. Az yukarıda da açıklandığı gibi, mal varlığı hukukundan doğan her türlü mal ve alacak davaları HUMK.nun 10. maddesi kapsamına girdiğinden, bu davalarda davacının Türk vatandaşı olması şart olmadığı gibi, davacı bir yabancı ya da vatansız da olabilir. (Prof Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt 1, İstanbul 2001 baskı, sayfa 407 vd, dipnot: 63, Prof. Dr. Ergin Nomer, Cemal Şanlı, Devletler Hususi Hukuku, İstanbul 2010,18.baskı, sayfa 438 vd, örneğin: Türkiye’de ikametgahı olmayan yabancı davalının Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasında bloke edilmiş parasının mevcut olduğu bir olayda, o yabancıya karşı Türkiye’de dava açılabileceğine karar verilmiştir. HGK.07.04.1978 tarih, 2/587 Esas, 307 K. Kuru, Aynı eser, sayfa: 409, dipnot: 66, Nomer-Şanlı aynı eser, sayfa: 439, dipnot: 182)
Davalılar vekilinin açıklanan konulara ilişkin savunması ve temyiz nedenleri de bu açıdan yerinde bulunmamıştır. (Y8HD, 26.01.2011, E. 2010/2292, K. 2011/381.)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum