Her iki tarafın da çalışarak gelir elde ettiğinin anlaşılması halinde davacının katkı payı oranı ve alacağının tespiti hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri uyarınca yapılmalıdır.
Bu konudaki Yargıtay kararı:
“…Davacı Saniye’nin evlenme tarihinden taşınmazın satın alım tarihine kadar tarım işçisi olarak tarlalarda ve fabrikalarda sigortasız olarak çalıştığına yönelik tanık beyanları, davalı tarafın dolaylı kabulü ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taşınmazların edinildiği dönemde çalıştığının ve az da olsa bir gelir elde ettiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durumda her iki tarafın da çalışarak gelir elde ettiğinin anlaşılması, taraf gelirleri dikkate alınarak, iki tarafın gelirlerinden tasarruf edebilecekleri miktarlar, 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi de gözönünde bulundurularak davacının katkı payı oranı ve alacağının tespiti gerekmekte ise de, taraf gelirlerinin tam olarak belirlenememesinden dolayı tazminatın hakiki miktarının tayininin mümkün olmadığı ve TMK’nun 5. maddesi nazara alınarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 ve 51. (818 sayılı Borçlar Kanunu m. 42, 43) maddeleri ile hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri uyarınca halin mutat cereyanına ve tarafların mali durumlarına göre davacıya ödenecek tazminat miktarının adalete tevfikan tayin edilmesi gerekir.” (Y8HD, 16.03.2015, E. 2013/20270, K. 2015/6027)
0 Yorum