Lezbiyen ilişki yasal yoldan elde edilen delillerle kanıtlanmışsa cinsel şiddet sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekir
Davalı-davacı kadın için iddia edilen lezbiyen ilişki yasal yoldan elde edilen delillerle kanıtlanamamakla birlikte; davalı-davacı kadının davacı-davalı kocasına hakaret ettiği ve güven sarsıcı davranışlar içine girdiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
Karşı oy: “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgulann delil olarak kabul edilemeyeceğine” ilişkin Anayasa hükmü (m.38/6), ceza yargılaması için geçerli olup, soruşturma ve kovuşturma makamları tarafından elde edilen kanıtlarla ilgilidir. Nitekim, Anayasa’da yer alan bu hüküm doğrultusunda 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununda “yüklenen suçun hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edileceği” hükmüne (m.217/2) yer verildiği halde, hukuk yargılamasında, hukuka aykırı yollardan elde edilen delillerin ispat hukuku açısından durumunun ne olacağını belirleyen herhangi bir yasal düzenleme 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda bulunmamaktadır. İstisnalar haricinde hukuk yargılamasında delillerin taraflarca yargılamaya getirilmesi ilkesi (HUMK. md.217/2) hakimdir ve Kanunun tayin ettiği haller müstesna olmak üzere hakim taraflarca ikame olunan delilleri serbestçe takdir eder (HUMK.md.240). O nedenle davacı boşanma sebebi olarak gösterdiği maddi vakıaları her türlü delille kanıtlama imkanına sabittir. Bu bakımdan onama kararına katılmakla birlikte kararda “yasal yolla elde edilen delil” ifadesinin kullanılmasını doğru bulmuyorum. (Y2HD, 12.10.2010, E. 2009/12548, K. 2010/16656.)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum