Sözlü Kira Sözleşmesinde İki Haklı İhtar

Sözlü Kira Sözleşmesinde İki Haklı İhtar – Yargıtay Kararı

  • İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
 
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
 
Dava, iki haklı ihtar sebebiyle kiralananın tahliyesine, 6.000.- TL kira alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine, alacak talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
 
Türk Borçlar Kanun’unun 352/2. maddesi uyarınca açılacak iki haklı ihtar nedenine dayalı tahliye davasının kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin bu davayı açabilmesi için daha önce kiracıya ihtar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi ondan sonra ihtarları göndermesi gerekir. Kiraya verenler birden fazla ise ihtarları birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Bu hususlar dava hakkına ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden nazara alınır.
 
Türk Borçlar Kanun’unun 352/2. maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının kira süresinin, bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde açılması zorunludur.
 
İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmaz.
 
Davacı, davalı ile aralarındaki sözlü kira ilişkisinin varlığından söz ederek, davalı tarafa bir kira döneminde, iki haklı ihtar tebliğ edilmesine rağmen, ihtarda istenilen kira bedellerinin davalı tarafından ödenmediğinden bahisle, iki haklı ihtara dayalı olarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı dava konusu taşınmazı kardeşinden satın aldığını, ancak tapunun davacı üzerine kayıt edildiğini, davanın reddini savunmuştur.
 
Davacı, dava dilekçesinde iki haklı ihtar sebebiyle kiralananın tahliyesini talep ettiğine göre, yukarıda açıklanan hususlara dayalı olarak, varlığından söz edilen sözlü kira ilişkisini, kira sözleşmesinin başlangıç tarihini, sözleşme süresini, aylık kira miktarını ve kiraların ödeme gününü ispat etmek zorundadır. Mahkemece bu hususta davacı taraftan tüm delilleri istenilmiş ise de, davacı tarafça herhangi bir delil ibraz edilmemiştir.
 
Bu durumda, mahkemenin kabulünde olduğu gibi davacı tarafça sözlü kira ilişkisinin varlığı, sözleşme başlangıç tarihi ve süresi ispat edilemediğinden, olayımızda iki haklı ihtar olgusunun gerçekleştiğinden söz edilemez. Mahkemece talebe konu edilen iki haklı ihtar sebebiyle tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken, talep dışına çıkılarak davacının tapu maliki olması, davalının hakkı olmadığı halde dava konusu meskende oturuyor olmasından söz edilerek davaya konu yerin tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.
 
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
 
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün kiralananın tahliyesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ( 6. Hukuk Dairesi 2014/4142 E. , 2014/5419 K. “İçtihat Metni” MAHKEMESİ : Doğubayazıt Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/01/2014 NUMARASI : 2013/142-2014/1)

Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir