Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun, toplum yaşamında büyük öneme sahip olan aile hukuku alanındaki dava ve işlemlerin görülmesine yönelik mahkemelerin işleyişini düzenleyen kanundur. Bu kanun, aile mahkemelerinin kuruluşu, görevleri ve yargılama usullerini belirlemektedir.
Kanunun amacı, aile hukukundan doğan dava ve işlemleri görmek üzere kurulan aile mahkemelerinin kuruluşunu, görev ve yükümlülüklerini ve yargılama usullerini düzenlemektir.
Aile mahkemeleri, sadece hukuki değil sosyal açıdan da büyük öneme sahiptir. Çünkü aile hukukundan doğan davalarda, taraflar arasındaki ilişkinin sürdürülebilir olması esastır. Bu sebeple aile mahkemelerinde yargılama usulleri, arabuluculuk gibi alternatif çözüm yolları ön plana çıkmaktadır. Aile sorunlarının çözümünde hakimler, pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacılardan oluşan bir ekip tarafından değerlendirilmesi, aile mahkemelerinin önemini ortaya koymaktadır.
4787 sayılı kanun 18.01.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aşağıda kanunun tam metnini bulacaksınız.
Bu sayfada yer alan Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun, resmi mevzuat yayım sitesi olan “mevzuat.gov.tr” sitesinde yer aldığı şekliyle paylaşılmaktadır. Kanun değişikliğine yol açan gelişmeler takip edilmekte ve bu sayfa güncellenmektedir.
Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun
Amaç ve kapsam
Madde 1 – Bu Kanunun amacı, aile mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usullerini düzenlemektir.
Bu Kanun, aile hukukundan doğan dava ve işleri görmek üzere kurulan aile mahkemelerine dair hükümleri kapsar.
Aile mahkemelerinin kuruluşu
Madde 2 – Aile mahkemeleri, Adalet Bakanlığınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak her ilde ve merkez nüfusu yüzbinin üzerindeki her ilçede, tek hakimli ve asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulur. Aile mahkemelerinin yargı çevresi, kurulduğu il ve ilçenin mülki sınırlarıyla belirlenir. Ancak yargı çevresi, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca değiştirilebilir.
Gerektiğinde birinci fıkradaki usule göre bir yerdeki aile mahkemesinin birden çok dairesi kurulabilir. Bu durumda daireler numaralandırılır.Aile mahkemesi kurulamayan yerlerde bu Kanun kapsamına giren dava ve işlere, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesince bakılır.
Aile mahkemelerinde bir yazı işleri müdürü ile yeteri kadar personel bulunur.
Aile mahkemeleri hakimlerinin nitelikleri ve atanmaları
Madde 3 – Aile mahkemelerine, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak kazanmış, adli yargıda görevli, tercihen evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile hukuku alanında lisansüstü eğitim yapmış olan hakimler arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır.
Aile mahkemelerinin görevleri
Madde 4 – Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler:
1. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 03/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,
2. 20/05/1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi,
3. Kanunlarla verilen diğer görevler.
Aile mahkemeleri bünyesinde bulunan uzmanlar
Madde 5 – Her aile mahkemesine,
1. Davanın esasına girilmeden önce veya davanın görülmesi sırasında, mahkemece istenen konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve inceleme yapmak ve sonucunu bildirmek,
2. Mahkemenin gerekli gördüğü hallerde duruşmada hazır bulunmak, istenilen konularla ilgili çalışmalar yapmak ve görüş bildirmek,
3. Mahkemece verilecek diğer görevleri yapmak,
Üzere Adalet Bakanlığınca, tercihen; evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olanlar arasından, birer psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı atanır.
Bu görevlilerin bulunmaması, iş durumlarının müsait olmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında hukuki veya fiili herhangi bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması hallerinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar veya serbest meslek icra edenlerden yararlanılır.
Bu uzmanlar, 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda düzenlenen hazkimin reddi sebeplerine göre reddolunabilir.
Koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler
Madde 6 – Aile mahkemesi, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda:
1. Yetişkinler hakkında;
a) Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya,
b) Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin gerekli önlemleri almaya,
c) Resmi veya özel sağlık veya sosyal hizmet kurumlarına, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmeye,
d) Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye,
2. Küçükler hakkında;
a) Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya,
b) Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmi ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye,
c) Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya,
d) Genel ve katma bütçeli daireler, mahalli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bankalar tarafından kurulmuş teşekkül, müessese veya işletmelere veya benzeri işyerlerine yahut meslek sahibi birinin yanına yerleştirmeye,
Karar verebilir.
Aile mahkemesince verilen bu kararların takip ve yerine getirilmesinde 5 inci maddeye göre atanan uzmanlardan biri veya birkaçı görevlendirilebilir. Bu kararlara uyulmaması halinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 113/A maddesi uygulanır.
Usul hükümleri
Madde 7 – Aile mahkemeleri, önlerine gelen dava ve işlerin özelliklerine göre, esasa girmeden önce, aile içindeki karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörünün korunması bakımından eşlerin ve çocukların karşı karşıya oldukları sorunları tespit ederek bunların sulh yoluyla çözümünü, gerektiğinde uzmanlardan da yararlanarak teşvik eder. Sulh sağlanamadığı takdirde yargılamaya devam olunarak esas hakkında karar verilir.
Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda Türk Medeni Kanununun aile hukukuna ilişkin usul hükümleri ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.
Kadrolar
Madde 8 – Adalet Bakanlığı taşra teşkilatında kullanılmak üzere ekli (1) ve (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) ve (II) sayılı cetvelin ilgili bölümlerine eklenmiştir.
Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler
Madde 9 – 1) 14/01/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 1. maddesinin birinci fıkrasındaki “Sulh Hakimi” ibaresi “Aile Mahkemesi Hakimi” olarak değiştirilmiştir.
2) 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 8. maddesinin (II) numaralı bendinin (4) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (5) numaralı alt bendi yürürlükten kaldırılmış ve mevcut (6) numaralı alt bendi (5) numaralı alt bent olarak teselsül ettirilmiştir.
4. Borçlar Kanununun 91, 92. maddelerinde mahkeme veya hakime verilen işleri,
Geçici Maddeler
Geçici Madde 1 – Aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresi içerisinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemesine devredilir.
Geçici Madde 2 –
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte aile mahkemelerinde görülmekte olan ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun İkinci Kitabının Üçüncü Kısmında yer alan konularla ilgili dava ve işler yetkili ve görevli mahkemesine devredilir.
Yürürlük
Madde 10 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 11 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.