Kaza Nedir? Kazanın Unsurları Nelerdir?

kaza ne demektir

Kaza Ne Demektir?

Aslı Arapçadan gelen kaza sözcüğü Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlüğünde kaza, can veya mal kaybına veya zararına sebep olan kötü olay olarak tanımlanmıştır.

Türk Hukukunda ise, “Bir irade sonucu olmaksızın veya umulmayan hâl dolayısıyla bir kimsenin veya bir şeyin arızaya veya zarara uğraması” olarak tanımlanmıştır.(1)

Genel tanımına göre; kaza, kasıt söz konusu olmaksızın meydana gelen, beklenmedik ve sonucu arzu edilmeyen bir olayı belirtmektedir.

Dar ve Geniş Anlamda Kaza Ne Demektir?

Geniş anlamda kaza; aniden ve istenilmeden bir zararın doğumuna neden olan olaydır. Bu anlamda kaza kavramı, bedensel bütünlüğün zedelenmesi, ölüm ve mala gelen zararları kapsar.

Dar anlamda kaza ise, aniden ve dışarıdan gelen, istenilmeyen ve bedensel bütünlüğün zedelenmesine veya ölüme neden olan olaydır. Görüldüğü üzere, mala verilen zararlar dar anlamda kazanın kapsamı dışındadır. Adana avukatı Saim İNCEKAŞ kazanın tanımının yapılmasının iş kazası davalarında büyük önem taşıdığını vurgulamaktadır.

Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarındaki kaza terimi, ani ve harici etkisi tespit edilen doğal afetler de dahil olmak üzere, sigortalının iradesi dışında meydana gelen ve sigortalının bedensel bir sakatlığa maruz kalmasına veya ölmesine sebebiyet veren ani ve harici olayı anlatır.

Örnek olarak, birdenbire ve beklenmeyen bir şekilde ortaya çıkan gazların solunması, yanık ve ani bir hareket neticesinde adale ve sinirlerin incinmesi, burkulması ve kopması da kaza sayılır.

Kazanın Unsurları Nelerdir?

-Kişiye Veya Eşyaya Gelen Zarar

Bir kazanın hukuksal sorumluluk yaratabilmesi için zarar oluşturması gerekir. Söz konusu zarar, malvarlığında bir eksilme şeklinde gerçekleşebileceği gibi vücut bütünlüğünde eksilme ya da ölüm şeklinde de ortaya çıkabilir. Vücut bütünlüğünde meydana gelen kayıpların zarar olarak nitelendirilebilmesi için mutlaka anatomik bir değişiklik yaratması gerekmez. Kaza sonucu gerçekleşen ruhsal harabiyet de zarar olarak değerlendirilebilir.

Yargıtay’a göre vücut bütünlüğünün ihlali kavramına, insan vücudunda anatomik bir değişikliğe neden olacak fiziki müdahalelerden başka, fiziki olmayan bir müdahale, örneğin bir korku sonucu meydana gelen kalp hastalığı, erken ya da noksan doğum, sinir bozukluğu gibi haller de girer. Çünkü TBK 56. maddesi sadece vücut bütünlüğünün değil ruhsal bütünlüğün zarar görmesi hallerinde de uygulanabilmektedir.

Ayrıca kişinin fiziksel görünümünün değişmesi, güzelliğinin zarara uğraması da vücut bütünlüğünün ihlali kavramına dahildir.

Anlaşılacağı üzere dıştan gelen istenilmeyen yani irade dışı ani olaya maruz kalan kişi ya da eşyada zarar meydana gelmesi gerekmektedir. Bu zarar maddi bir zarar olabileceği gibi manevi bir zarar da olabilir. Maddi veya manevi zarar olmasının zararın ortaya çıktığının kabulü açısından bir önemi yoktur.

-Dışarıdan Gelen Olay (Dış Etki)

Zarara sebep olan olayın kaza olarak nitelendirilebilmesi için mağdurun organik yapısına yabancı, dışarıdan gelen bir etkinin sonucu olması gerekir. Kişinin bünyesinde yer alan rahatsızlıkların vücutta oluşturduğu zararlar, kaza sonucu oluşmuş sayılamaz.

Örneğin verem hastası bir işçide basit bir iş, herhangi bir hareket veya efor sarfı akciğer kanamasına sebep olabilir. Ancak bu kanamanın gerçek sebebi yapılan iş, hareket veya efor değil, bünyenin zayıflığı yani dahili bir etkendir. O nedenle bu gibi hallerde genel anlamda kazadan söz edilemez.


-İstenilmeyen Olay

İstenilmeyen olay, yani dıştan gelen ve kişi veya mala zarar veren olayın istenilmediği anlamı taşımamaktadır. Bunun irade dışı tezahür etmiş olduğunu göstermektedir.

Bununla beraber genel anlamda kazanın oluşması için aranan istenilmeyen olay unsuru, sosyal güvenlik hukuku anlamında iş kazası için zorunlu bir unsur olarak görülmez. O nedenle işyerinde sigortalı tarafından kasten veya bağışlanamayacak kusur ile meydana getirilen kazalar da iş kazası olarak değerlendirilir.

Sosyal Güvenlik hukukunda “İstenilmeyen olay”, iş kazası açısından bir unsur düzeyine ulaşmasa da iş kazası sonucunda sağlanan yardımlara etki edebilir. Nitekim kazanın özlenen bir durum olarak görülmesine engel olmak için, kastı yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ve sürekli iş göremezlik geliri verilmez.

Ayrıca, bağışlanmaz kusuru ile kazanın oluşumuna katkı sağlayan sigortalıların kurumdan alabilecekleri parasal sigorta yardımlarında da kusurları oranında indirime gidilir.

-Ani Olay

Genel anlamda bir kazadan söz edilebilmesi için zarar doğuran olay aniden ortaya çıkmalıdır. Anilik, olayın bir anda değil, bütün olarak bir kerede doğmasını ifade eder.

O nedenle zararı doğuran olayın kabul edilebilir bir süre devam etmesine engel yoktur. Örneğin aşırı soğuktan etkilenme şeklinde gerçekleşen zararlarda ya da ortamdaki gazdan zehirlenme olaylarında zarar bir iki saniyede gerçekleşmeyip bir kaç saat sürebilmektedir.

Anilik unsuru, iş kazalarında da önemsiz sayılamaz. Buna rağmen iş kazalarında olayın gerçekleşme süresi, meslek hastalıkları için var olan hastalanma süresi ile karşılaştırılamayacak kadar kısadır.

-Uygun İlliyet Bağı

Zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağı mevcut olmalıdır. Buna göre ortaya çıkan zararın, kaza olarak adlandırılan olaydan kaynaklanmış olması gerekir.

Uygun illiyet bağı, iş hukuku ve sosyal güvenlik hukukunda sorumluların belirlenmesinde büyük önem taşır.

Kaynak:

  1. Türk mevzuatında kaza kavramı 25 Mart 2004′ de yürürlüğe giren Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında tanımlanmıştır.

Adana Barosu – Avukat Saim İncekaş

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir