ADANA İŞ MAHKEMESİ’NE,
DOSYA NO :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI:
VEKİLİ :
KONU : Davacı tarafın 14 tarihli ıslah dilekçesine ilişkin beyan ve itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Sayın mahkemenizin yukarıda numarası yazılı dosyası ile ilgili olarak, davacı tarafça 15 tarihli dilekçe ile, “…100 TL talep etmiş olduğu brüt kıdem tazminatı alacağını 14 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen SGK PEK tutarlarına göre yapılan hesaplamaya göre 25.470,91 TL arttırarak akdin feshinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte 25.570,91 TL’ye, çıkartarak alacaklarının akdin feshinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte, tarafları lehine hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin de davalıya bırakılmasını…” arz ve talep etmiştir.
DAVACI TARAFIN 15 TARİHLİ ISLAH DİLEKÇESİNE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ VE BEYANLARIMIZI SAYIN MAHKEMENİZE SUNARIZ. ŞÖYLE Kİ,
1- Davacı ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı alacağı için fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalıdan tahsili talebinde bulunmuş olup, davacının talep etmiş olduğu faiz başlangıç tarihine itiraz ediyoruz. Şöyle ki; huzurdaki dava kısmi dava olarak ikame edilmiş ve davacı tarafça ıslah edilmiştir. Bu nedenle ıslah ile arttırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulabilir.
2- Daha önce de belirttiğimiz gibi davacı, 16 tarihinde şirket ortağının oğluna el kol hareketi yaparak bağırarak saygısız davranışlarda bulunmuştur. Bahsi geçen saygısız davranışlarından sonra ise davacı, İşvereni olan Ahmet’in yanına giderek ”tazminatımı ver de gideyim, olay tutanağını imzalamam. Herhangi bir savunma vermem. Seni dava edeceğim.” diyerek bağırmaya devam etmiştir. Bunun üzerine İşveren ise ”gitmek istiyorsan git. Seni tutamam.” dedikten sonra işyerini, mesai saati bitiminden önce terk etmiştir.
Müvekkil İşveren, davacı işçinin olay tutanağını imzalamaması üzerine 17 tarihinde Adana Noterliğinin 11 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Tarafınızca 12 tarihinde verilen emre itaatsizlik yaptığı, işini aksattığı ve Şirket ortağının oğluna el kol hareketi yaparak bağırdığınız ve saygısızca hareketlerde ve söylemlerde bulunduğunuz daha sonra İşveren olan Ahmet’e “tazminatımı ver de gideyim, olay tutanağını imzalamam herhangi bir savunma vermem, seni dava edeceğim” diye bağırmaya devam ettiğiniz ve patronun gitmek istiyorsan seni tutamam dedikten sonra işyerini saatinden önce tespit edilmiştir. Söz konusu olay tutanağına ilişkin olay ve işyerinizi ve görevinizi terk etmeniz hakkında 2 iş günü içerisinde savunmanızı işverenliğe teslim etmeniz gerektiğini, aksi iş sözleşmenizin 4857 sayılı İş Kanunun 25-II maddesinde yer alan “işçinin işverene yahut onun aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” Hükmüne göre bildirimsiz ve tazminatsız olarak derhal feshedileceğini ihtaren bildiririz” anılı olaya ilişkin savunmasının talep edildiğini, savunmasını vermediği takdirde iş sözleşmesinin feshedileceğini bildirmiştir.
Bahsi geçen ihtarı davacı işçi, 12 tarihinde tebliğ almasına rağmen savunma vermemiş, hatta kötü niyetli olarak aynı gün içinde Adana Sosyal Güvenlik Kurumu il Müdürlüğü’ne başvuru yaparak emekliliğe hak kazandığına ilişkin yazı almıştır. Davacı 16 tarihinde ise noter aracılığıyla iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı talep etmiştir. Her ne kadar emeklilik nedeniyle iş akdini feshetmek haklı neden sayılsa da; burada davacı kötü niyetli bir şekilde işverenin haklı feshine dair emarelerin ortaya çıkmasından sonra, işveren feshini boşa çıkarmak, kıdem tazminatı almak için emeklilik koşullarına dayalı olarak iş sözleşmesini sona erdirdiğini iddia etmiştir. Ancak müvekkil şirket fesih iradesini 13 tarihinde açıklamış olup, davacının haklı nedenle fesih tarihinden öncedir. Müvekkil şirketin davacının iş akdinin fesih bildirimini 16 tarihinde göndermesinin nedeni, 12 tarihli 15 yevmiye numaralı ihtarnamenin işçiye 12 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve işçinin savunma yazısı vermesi için kendisine 2 iş günü verilmiş olmasıdır. Davacı işçiye iş akdinin feshine neden olacak olaya ilişkin savunma yapması için verilen süre 11 tarihinde bittiği ve bu tarihin cuma günü olması nedeniyle 13 tarihi pazartesi günü fesih bildirimi işveren tarafından gönderilmiştir.
GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE, İŞVERENİN HAKLI FESHİNE DAİR EMARELERİN ORTAYA ÇIKMASINDAN SONRA DAVACI, KÖTÜ NİYETLİ VE SIRF KIDEM TAZMİNATI ALABİLMEK İÇİN KENDİSİNDEN KAYNAKLANAN YAŞ HARİÇ EMEKLİLİK KOŞULLARINA DAYALI OLARAK İŞ SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİRDİĞİNİ İDDİA ETMİŞTİR. DAVACININ ASIL İRADESİ İŞVERENİN HAKLI FESHİNİ BOŞA ÇIKARMAK MAKSATLI OLDUĞUNDAN İDDİA ETMİŞ OLDUĞU YUKARIDA BAHSİ GEÇEN FESİH GEÇERLİ BİR FESİH DEĞİLDİR. BU NEDENLE DAVACI İŞÇİNİN İŞ AKDİNİ FESHETMESİ, DAVALI MÜVEKKİL ŞİRKETİN DAVACI İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESHETMESİNİN ÖNÜNE GEÇEN BİR FESİH OLMADIĞINDAN VE MÜVEKKİL ŞİRKET DAVACI İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ HAKLI NEDENLE FESHETMİŞ OLDUĞUNDAN DAVACI KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANAMAMAKTADIR.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah edilen nedenlerle davacı tarafın yapmış olduğu ıslah işlemini kabul etmiyor;
1. İşbu haksız ve mesnetsiz DAVANIN REDDİ ile,
2. Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine,
Karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep etmekteyiz.
Davalı Şirket Vekili