İş Mahkemesi Beyan Dilekçesi Örneği

ADANA 3. İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO:

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

VEKİLİ:

KONU: Davalı tarafın cevap dilekçesine karşı itirazlarımızın ve beyanlarımızın sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR :        

Yukarıda esas sayısını belirttiğimiz dosyaya davalı tarafın sunmuş olduğu cevap dilekçesi hukuki mesnetten yoksun ve çelişkiler içermektedir. Bu sebeple anılan cevap dilekçesinin kabul edilebilirliği bulunmamaktadır. Şöyle ki;

1-) Müvekkil fazla mesai, milli ve ulusal bayram genel tatil günlerinde dahi eksiksiz ve özverili çalışması karşısında hak etmiş olduğu işçilik alacaklarının ödenmemiş olmasına karşın ekonomik sebeplerden ötürü davalı ile iş akdini sonlandırmamış; iş yerinde en iyi performansla çalışmasını sürdürmüştür. Ancak müvekkilim 19/04/2017 tarihinden itibaren çalışmakta olduğu işyerinde izin günü olan 25/02/2019 tarihinde işverence aranmış işyerinden çıkışının verileceği bildirilmiştir. Müvekkilim 12/02/2019 tarihinde işyerinde  geçirmiş olduğu iş kazası öne sürülmüş iş akdi haksız ve sözlü olarak feshedilmek istenmiştir. Kaldı ki müvekkilimin geçirdiği iş kazasının  meydana gelmesinde işveren kusurludur. İşveren  iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuata aykırı davranmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde bu durumu basite indirgeyerek kusurunu örtmeye çalışmıştır.

2-) İşveren çalıştırdığı işçinin beden ve ruh tamlığını korumak  için yararlı her önlemi amacına uygun biçimde almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak ,kişisel koruyucu donanım temin etmek ve kullanmasını sağlamak, alınan önlemleri uygulamak ve uygulatmakla yükümlüdür. Alınması gereken tedbirlerin sınırını, hakkaniyete göre belirlenebilen makul düzey değil; aklın, ilmin, fen ve tekniğin mümkün kıldığı her türlü koruma imkanı ile sağlamakla yükümlüdür. Çalışma hayatında süregelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı, işverenlerin önlem alma ödevini etkilemez. Böylelikle işverenler işçilerin tecrübeli olduğu ya da dikkatli çalıştıkları takdirde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin  gerekmeyeceği düşüncesiyle bu tedbirleri almaktan kaçınamazlar. Nitekim davalı taraf yoğunluğu bahane ederek kendi kusurlu sorumluluğundan kaçınmaya çalışmıştır. Davalı tarafın bu durumu olağanlaştık istemesi kabul edilebilir değildir.

3-) Müvekkilim iş akdini haklı nedenle feshettikten sonra uzun bir süre iş aramak zorunda kalmıştır. Davalı yanın başka bir yerde işe girdiği ve bu sebepten dolayı iş akdini feshettiği iddiası tamamıyla yersiz ve mesnetsizdir. Müvekkil 2 ay işsiz kalmış 09.05.2019 tarihinde başka bir yerde işe girişi olmuştur.

4-) Müvekkil , davalının işyerinde çalışmaya başlamasından itibaren haftada 6 gün sabah 10:00 akşam 22:00 saatleri arasında çalışmıştır. Müvekkilin fazla çalışmaya yönelik herhangi bir yazılı onayı da bulunmamaktadır.

İşverence tutulan kayıtlarda (bodro, hesap pusulası) fazla mesai yapıldığına dair hiçbir süre tahakkuk ettirilmemiştir. Fazla çalışmanın varlığı tanık beyanlarıyla ortaya konulacak olup müvekkilin çalıştığı işyerinin kapasitesi ve çalışmakta olan işçi sayısı dikkate alındığında, müvekkile yüklenen işlerin fazla çalışma yapılmaksızın tamamlanamayacağı açıktır.

Yargıtayın yerleşik kararlarında ise işçinin günlük ortalama çalışması 12 saat olması durumunda işçinin 1, 5 saat ara dinlenmesi yaptığını, işçinin günde 10 saat çalışmasında 1 saat ara dinlenmesi yaptığını kabul etmektedir. İşçi, ara dinlenme sürelerinde çalışsa bile bu sureler dinlenme varsayılmaktadır.

İşçinin ücret bordrolarında fazla çalışma sütunu bulunduğu halde bu sütunun boş bırakılması, işçinin fazla mesai yapmadığının kanıtı değildir. İşçi böyle bir bordroyu imzalamış olsa dahi fazla mesai hakkından vazgeçmesi söz konusu değildir.

5-) Müvekkilimin günde 2 paket sigara içtiği ve 2 saat mola kullandığı iddiasının kabulü tarafımızca kabul olmamakla birlikte davalı tarafın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve gerçeklikten uzak işbu iddialarına itibar edilmesine imkan yoktur.

Davalı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususlar, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün değildir.

6-)  Müvekkilim aylık ücreti 2.500 TLdir.

Davalı işveren müvekkilimin sigorta primlerini gerçek maaşı üzerinden göstermemiştir. Davalı işveren müvekkilimin sigorta primlerini eksik yatırmıştır.

SONUÇ ve İSTEM  : Yukarıda kısaca arz ve izah ettiğimiz ayrıca önceki dava dilekçemizde de ayrıntıları ile açıkladığımız nedenlerle, davamızın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin  davalı yana yüklenmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.

DAVALI VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir