Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Dilekçesi

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

 ……. BÖLGE İDARE MAHKEMESİ’NE

Sunulmak Üzere

…… İDARE MAHKEMESİ’NE

Dosya No:

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

KARARINA İTİRAZ EDEN

DAVACI                                                 :      

VEKİLİ                                                   :    

DAVALI                                                  :

VEKİLİ                                                    :

KONU                                                     : …….İdare Mahkemesinin 10.10.2017 tarih ve sayılı yürütmenin durdurulması yönünde ki kararının itirazen incelenerek kaldırılması istemidir.

İTİRAZLARIMIZ                                  :

……. .İdare Mahkemesince yürütmenin durdurulmasına dair verilen 10.10.2017 tarih ve ……E. sayılı karara süresi içerisinde itiraz ediyoruz.Sayın mahkemece alınan yürütmeyi durdurma kararı usul ve yasaya aykırı olup,kaldırılması gerekmektedir.

Mahkemece yeterince araştırma yapılmadan eksik inceleme yapılarak yürütmenin durdurulması yönünde karar alındığı kanaatindeyiz. Mahkeme tarafından,itirazımıza konu yürütmenin durdurulması kararı verilirken, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. Maddesinde düzenlenen idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmediği gerekçe olarak gösterilmiştir.Oysa ki,dava dilekçemizde ve ikinci cevap dilekçemizde ısrarla vurguladığımız gibi,müvekkilim davacı hakkında tesis edilen dava konusu iş ve işlemler baştan beri bir hukuksuzluk içerisinde olup;davamıza konu idari işlemin uygulanması halinde de telafisi güç veya imkansız zararların doğacağı da aşikardır. Şöyle ki;

1-Davalı kurum tarafından davaya cevap dilekçesinde, ilgili yönerge gereğince, yasal olarak birimde çalışan tüm doktorların, unvanlarına bakılmaksızın , kliniğe bağlı her birimde görevlendirilebileceğini,eğitim görevlisi olmanın böyle bir görevlendirmenin yapılmasına engel olmadığı beyan ve iddia edilmiştir. Davalı kurumun savunması gerçeklerle örtüşmemektedir.Şöyle ki; uygulamada davacı müvekkilimin görev yaptığı hastanede Eğitim  Görevlisi sıfatı olan genel cerrahlar semt polikliniğine görevlendirilmemektedir.Bu iddiamızın haklılığı, dava dosyasına kazandırdığımız belgelerden de anlaşılmaktadır.

2-Dava konusu İDARİ İŞLEMİN UYGULANMASI HALİNDE TELAFİSİ GÜÇ VEYA İMKANSIZ ZARARLARIN DOĞMASI DA MUHTEMEL DEĞİL,KESİNDİR.

Yukarıda açıkladığımız gibi, dava konusu işlem hukuka ve mevzuata aykırı olduğu gibi aynı zamanda kamu hizmetinin aksamasına ve kamu zararına da yol açacaktır.Yine yukarıda açıkladığımız gibi, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğacağı da aşikardır.

SONUÇ VE İSTEM                      :

Yukarıda açıklanan ve Sayın Mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle;…….İdare

Mahkemesinin 10.10.2017 tarih ve……..E. sayılı yürütmenin durdurulması yönünde ki

kararının itirazen incelenerek kaldırılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.                                                       

 Davacı  Vekili

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Dilekçesi


 Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Barosu Avukatı

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz Dilekçesi

ADANA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ’NE

SUNULMAK ÜZERE

ADANA İDARE MAHKEMESİNE

GÖNDERİLMEK ÜZERE

NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

ESAS NO:

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİNİN REDDİ KARARINA İTİRAZ EDEN:

VEKİLİ:

DAVALILAR:  

KARARIN TEBLİĞ EDİLDİĞİ TARİH :  

D.KONUSU: Adana … esas sayılı dosyasında verilen 23/09/2020 tarihli Yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair karara itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.

İTİRAZLARIMIZ:  Adana … dava konusu işlemin yürütmenin durdurulması isteminin reddi kararı usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;

Müvekkilim de taşeron firma bünyesinde çalışmakta iken işyerinin özelleşmesi sonucu müvekkilimin iş akdi feshedilmiştir. Bu işlemin iptali gerektiğinden, iptal davası açılmış olup, bu süreçte de yürütmenin durdurulması gerekmektedir.

Müvekkilim iş akdinin feshedilmesi neticesinde büyük ekonomik zorluklar çekmektedir. Haklılığımızın sabit olduğu davamızda idareye yaptığımız başvuru haksız bir şekilde reddedilmiş olup müvekkil bu süreçte işsiz kalmıştır. Yaşanılan salgından dolayı zaten ekonomik sıkıntıda olan müvekkilin durumu daha olumsuz etkilenmiştir. Bu sebeple yürütmenin durdurulması için gereken” İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğacak olmalıdır.” Şartı gerçekleşmiş olup talebimizin kabulü gerekmektedir. Yargılamanın uzun süreler aldığı göz önünde bulundurulduğunda bu idari işlemin uygulanması halinde hali hazırda maddi buhranda olan müvekkil için telafisi güç ve imkânsız zararların meydana geleceğine şüphe yoktur.

…Öte yandan, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu saptanmasına rağmen uygulamanın sürdürülmesi, tüm eylem ve işlemleri hukuka uygunluk karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacak, davacı yönünden telafisi güç zarara neden olacaktır. Zira işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi halinde, hukuka aykırı bulunan işlemin etki alanına bağlı olarak ilgili açısından oluşacak zarar, işlemin uygulanmasına devam olunmasıyla artacak, yargılamanın sonunda verilecek iptal kararı ile önceki halin iadesi zorlaşacaktır. Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlığın niteliğine ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlere göre 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle, anılan Yasanın 52. maddesinin 1. fıkrası uyarınca dava konusu işlemin ve Ankara 17. İdare Mahkemesince verilen 26.6.2015 günlü, E:2014/829, K:2015/1045 sayılı kararın yürütülmesinin durdurulmasına, 16.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi…” (T.C DANIŞTAY 5. Daire Esas: 2015 / 6032 Karar Tarihi: 16.11.2015)

“…Öte yandan, lisansüstü eğitim için başka bir üniversiteye gönderilen araştırma görevlilerinin gönderildiği yükseköğretim kurumunda tezini tamamlayamaması sonucunu doğurması nedeniyle açıkça hukuka aykırı bulunan davaya konu düzenlemenin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararların doğacağı da muhakkaktır. Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinde öngörülen koşulların birlikte gerçekleştiği anlaşıldığından, istemin kabulü ile Öğretim Üyesi Yetiştirme Programına ilişkin Usul ve Esaslar’ın 04.02.2016 tarihli YÖK Genel Kurulu kararı ile değişik 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “Derslerini başarı ile tamamlayan ÖYP araştırma görevlileri kadrolarının bulunduğu üniversitelerin teklifleri ve YÖK Yürütme Kurulu kararı ile kadrolarının bulunduğu yükseköğretim kurumlarına dönerler” cümlesinin teminat aranmaksızın yürütmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay idari Dava Daireleri Kuruluna itiraz yolu açık olmak üzere, 11.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi…” (T.C DANIŞTAY 8. Daire Esas: 2016 / 2364 Karar Tarihi: 11.05.2016 )

Dava dosyasındaki belgelerin bir kez daha incelenmesi sonucu anlaşılacağı üzere, olayda İdari Yargılama Usulü Kanununun 27/2. maddesinde öngörülen şartlar gerçekleşmiştir. Dolayısıyla yürütmenin durdurulması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken aksine yürütmenin durdurulması isteminin reddi kararı verilmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Bu sebeple iş bu karar itiraz ediyoruz.

NETİCE ve TALEP: Yukarıda arz ve izah edilen ve re’sen  toplanacak ve gözetilecek diğer hususlar ışığında  Ankara ………….Mahkemesinin …………… E. Sayılı dosyasında vermiş olduğu YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE DAİR  KARARIN KALDIRILMASINA , itirazlarımızın kabulüne karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.

Karara İtiraz Eden ( Davacı) Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir