ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ( ). CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA
GÖNDERİLMEK ÜZERE
ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO :
KARAR NO :
İSTİNAF
EDEN SANIK :
DAVACI : K.H.
KATILAN : ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Avukat Saim İNCEKAŞ
SUÇ : Orman Alanlarının İşgali Ormandan Faydalanma Orman İçinde Yerleşilmesi
TEBLİĞ TARİHİ: 28.05.2019
KONUSU : ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….sayılı ve X tarihli hakkımda verilen 6.000 TL AÇIKLAMALAR :
…. Asliye Ceza Mahkemesince orman alanlarının işgali ormandan faydalanma orman içinde yerleşilmesi suçu yönünden eksik inceleme ve araştırma yapılarak 6.000,00 TL “Bu durumda sanıkların, atılı orman alanlarının işgali, ormandan faydalanma ve orman içinde yerleşilmesi suçunu işledikleri yönünde her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle, önceki hükümde olduğu gibi sanıkların beraatlerine karar vermiştir.” ( Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/194 E.-2017/442 K–10.2017 tarih)
“Mahkemece, davalının ormandan işgal ve faydalanma eylemi nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği, davaya konu zararın oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalı hakkında ormandan işgal ve faydalanma suçundan kamu davası açılmış, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre, işgal edilen yerde Bahsetmiş olduğum Yargıtay’ın emsal kararlarından da anlaşılacağı üzere neticesinde “Mahkemece, bağlayıcı olan bu kabule göre dava konusu alanın yeni açma olmadığı, davalı tarafından herhangi bir Ayrıca ağaçlandırma giderinin belirlenmesinde görevli mahkemeler ceza mahkemeleri değil, hukuk mahkemeleridir. Bu nedenle istinaf talebimizin kabulü ile ağaçlandırma giderine ilişkin talep açısından esasa girmeden usule ilişkin hususların dikkate alınarak talebin reddedilmesini talep ederim. Bu konuya ilişkin araştırmış olduğum emsal kararlar şu şekildedir.
“6831 sayılı Kanun’un 112, 113 ve 114. maddelerinde düzenlenen zararın tazmini davalarının hukuk mahkemelerinde görülebileceği ve ceza mahkemelerinin şahsi hakların tazmini yönünde karar verme yetki ve görevinin bulunmaması karşısında, mahkemesince ağaçlandırma bedeli hususunda hukuk mahkemelerinde dava açma hakkının saklı tutulmasına karar verilmesi gerekirken, sanığın aleyhine olacak şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;..”(Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/3211 E- 2018/8132 K–04/07/2018 tarih)
“6831 sayılı Kanun’un 112, 113. ve 114. maddelerinde düzenlenen zararın tazmini davalarının hukuk mahkemelerinde görülebileceği ve ceza mahkemelerinin şahsi hakların tazmini yönünde karar verme yetki ve görevinin bulunmaması karşısında, suça konu saha üzerinde yeni tarihli herhangi bir orman bitki örtüsü tahribatı yapılmadığından bahisle 6831 sayılı Kanun’un 112-113 ve 114 maddeleri gereği tazminat ve ağaçlandırma gideri takdir edilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;6831 sayılı Kanun’un 112, 113. ve 114. maddelerinde düzenlenen zararın tazmini davalarının hukuk mahkemelerinde görülebileceği ve ceza mahkemelerinin şahsi hakların tazmini yönünde karar verme yetki ve görevinin bulunmaması” (Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/4059 E- 2018/7743 K-27/06/2018 tarih)
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmeye bağlı olarak verilen ceza hakka ve hukuka aykırıdır. Yukarıda açıkça bahsettiğim ve Sayın Mahkemenizce resen nazara alınacak diğer nedenlerle istinaf talebimin kabulü ile yerel mahkeme kararın yüksek mahkemenizce kaldırılmasına ve bahse konu yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ediyorum.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda belirttiğim ve bölge
Karar verilmesini saygılarımla Sanık