OHAL İnceleme Komisyonu Kararına İtiraz

OHAL İnceleme Komisyonu Kararına İtiraz

ADANA ( ) İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

DAVACI                   :

VEKİLİ                     : Adana Avukat Saim İNCEKAŞ

 DAVALI                  :

KONU                       :Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu’nun X başvuru X Karar no.lu X tarihli kararın iptali ile müvekkilin memuriyet  görevine iadesine karar verilmesi dileğimiz hk.

Yaz.Bil.Tarihi           :

AÇIKLAMALAR    :Müvekkil X görev yapmakta iken 12.07.2017 tarihli 30122 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edilmiştir.İşbu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayınlanmasını müteakip …….İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce yapılan işlemler sonucunda müvekkilin davalı idare ile ilişkisi fiilen sona erdirilmiştir.

 Müvekkilim göreve iade talebinde bulunmuş,Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu X tarihli kararıyla müvekkilim X hakkında görevine iade talebinin reddine karar vermiştir.Verilen bu karar yasal düzenlemelere ve hukuka aykırıdır.Bilindiği üzere,Kamu Hukuku bakımından ihraç;yaptıkları işin ve gördükleri vazifenin niteliği gereğince belli tutum ve davranışlardan kaçınmayan,bu eylemler nedeniyle artık memuriyet görevini yerine getiremeyecek durumda olan kamu görevlileri açısından uygulanan EN AĞIR yaptırım türüdür.Bu tanımdan İdare’nin bir memuru kamu görevinden ihraç edebilmesi için,memurun görevi başında kalmamasını sağlayacak bir tutum ya da davranış sergilemiş olması ve artık memuriyet görevine getirilmemesi gerektiği yönünde kesin ve inandırıcı delillerin olması gerekmektedir.Müvekkil hakkında verilen karar usul ve yasaya aykırı olup iptal edilmesi gerekmektedir.Şöyle ki;

MÜVEKKİLİN FETÖ/PDY YAPILANMASI VEYA BAŞKA BİR TERÖR ÖRGÜTÜ İLE HERHANGİ BİR BAĞLANTISI YOKTUR.

Müvekkilin X tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararnamede bahsedilen terör örgütleri veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin Milli Güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı,oluşum veya gruplar ile ve özellikle FETÖ/PDY yapılanması ile doğrudan ya da dolaylı olarak bir bağlantısı yoktur.Zira müvekkil;

1)Örgütün evlerinde yahut muhtelif yerlerinde yapılan toplantılarına katılmamıştır.

2)Örgütten herhangi bir ad altında para almamıştır,para vermemiştir.

3)Mesleğini elde etmesinde bu örgütün hiçbir yardımı olmamıştır,girdiği tüm sınavlarda kendi emeği ve çabası ile başarılı olmuştur.

4)Örgüt üyelerinin haberleşme programı olan Bylock isimli programı kullanmamıştır.

5)Müvekkil hakkında açılmış bir ceza davası bulunmamaktadır.

6)Terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olan hiçbir sendikal kuruluşa üye olmamıştır.

7)Terörle Mücadele Adli Soruşturma kayıtlarına göre,15 Temmuz 2016 tarihinin öncesinde ve sonrasında müvekkilim hakkında herhangi bir soruşturma işlemi uygulanmamıştır.

8)Vatandaş uyap portalı üzerinden yaptığımız incelemede müvekkilim hakkında herhangi bir aranma durumu veya suç bilgisi bulunmamaktadır.

 Müvekkilin kamu görevine iade edilmesi talebinin reddedilmesi Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu tarafından-bu konuda kesin ve inandırıcı hiçbir delil yok iken-FETÖ/PDY yapılanması ile ilişkisinin olabileceği iddiasına dayandırılmaktadır.Fakat yukarıda sayılan haklı sebeplerimizden ötürü müvekkilin bu terör örgütü ile herhangi bir organik bağı yoktur.

MÜVEKKİLİN BANK ASYAYA PARA YATIRMASI ÖRGÜTE FİNANSAL DESTEK SAĞLAMA AMACI TAŞIMAMAKTADIR.

Müvekkilin farklı zamanlarda Bank Asya adlı bankada parasının olması terör örgütüne ekonomik anlamda destek sağlama amacı taşımamaktadır.Aksine müvekkilin daha birçok bankada açılmış hesabı bulunmaktadır.Müvekkil İş Bankasında biriken parasını Bank Asya’ya yatırmaktadır.Her dönem bankaların  müşterilerine cazip gelebilecek teklifler sunması sonucunda,müvekkilim hem dini hassasiyetlerini ön planda tutmuş hem de ülkemizde çoğu vatandaşımızın yaptığı gibi kendine en uygun gelen bankayı tercih etmiştir.Terör örgütü liderinin Bank Asya adlı bankayı kurtarmak amacıyla bu bankaya para yatırılması talimatı vermesi üzerine ve talimatın yazılı ve görsel basında yer almasından sonra,müvekkil de bu bankada bulunan parasını neredeyse sıfırlamak suretiyle diğer bankalara aktarmıştır.Nitekim müvekkilin X yılında Bank Asya adlı bankada X TL parası olmasına rağmen, X yılı içerisinde müvekkilin bu bankadaki para miktarı sadece X TL dir.Belirtildiği gibi,müvekkilin bu bankadaki para miktarı her geçen gün artmak yerine aksine sürekli azalmıştır.Bu durum müvekkilimin talimatla hareket eden terör örgütü üyelerinden olmadığının en büyük göstergesidir.Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu tarafından yapılan inceleme maalesef yüzeysel düzeyde kalmıştır.Yapılan inceleme sadece ilgilinin Bank Asya adlı bankada parasının olup olmadığı şeklindedir.Hangi yıllarda parasal miktar olarak artış var ve hesap hareketlerinde anormal bir artış var mı veya ilgilinin banka hesabı bakiyesinde azalma var mı gibi herhangi bir inceleme yapılmamıştır.Mahkemenizce yapılacak detaylı inceleme sonucunda müvekkilin hesap hareketlerinde terör örgütüne finansman sağlamak amacıyla hareket etmediği şeklindeki kanaatin tarafımızda olduğu gibi Y.Mahkemenizde oluşacağına inancımız sonsuzdur.   

MÜVEKKİLİN KİMSE YOK MU DERNEĞİNE PARA ÖDEMESİ TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İLİŞKİSİ OLDUĞU YÖNÜNDE YORUMLANAMAZ.

Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu,müvekkilin Kimse Yok Mu Derneğine para yatırmasını başvuru talebimizin reddedilmesi sebepleri arasında göstermiştir.Fakat bu gerekçenin hiçbir hukuk devletinde geçerli açıklaması bulunmamaktadır.Çünkü müvekkil Kimse Yok Mu Derneğine Kurban Bayramında kendince dini vazifelerini yerine getirmek amacıyla para yatırmıştır.Müvekkilin bu ve benzeri derneklerin terör örgütüne adına finansman sağlamak  amacıyla hareket ettiğini bilmesine imkan yoktur.Kimse Yok Mu Derneği ve benzeri derneklerin her kesimden insana hitap eden televizyon programlarında ve reklamlarında sıkça gösterilmesi sonucunda müvekkil de hiçbir meşru olmayan işlemlerinin olmadığı düşüncesiyle hareket etmiş ve para yardımında bulunmuştur.Ayrıca bu ve benzeri derneklerin faaliyetlerini denetleyecek olan kişi de müvekkil değildir,eğer söz konusu dernek devlete zarar veren bir yapı ve oluşum ise derhal hakkında işlem yapılıp kapatılması gerekmekteydi.Bahse konu olan derneğin denetlenmemesi,bu konuda idarenin ihmali davranışının olması müvekkilin suçu değildir.Devlet tarafından bilgilendirme yükümlülüğü ihmal edildiğinde müvekkilin de içinde bulunduğu durum gibi,insanların yıllarca hizmet ettiği kamu görevinden ihraç edilmesi gibi çok büyük mağduriyetlerin yaşandığı durumlar söz konusu olmaktadır.Müvekkilim telefon aracılığıyla yaptığı ödemelerde X için de yardımda bulunmuştur.Bu durum bile müvekkilim sadece dini duygularla ve para yardımına muhtaç kişilere bir nebze olsun yardım etmek amacıyla hareket ettiğini göstermektedir.Müvekkilimin ayrıca TEMA Vakfına ve Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine yaptığı yardımlar da bulunmaktadır.Müvekkilimin para yardımında bulunduğu dernekler ve vakıflar toplumdan her kesimin üye olabileceği veya para yardımında bulunabileceği derneklerdir.Tekrar belirtmek isteriz ki müvekkilimin,kapatılan Kimse Yok Mu Derneğine ve faaliyetlerine devam eden bu derneklere yardım etmesinde tek neden dini hassasiyetlerini ön planda tutmak ve kendince belirlediği sosyal sorumluluklarını yerine getirmek istemesinden kaynaklanmaktadır.Toplumda yaşayan sıradan insanlar gibi müvekkilimin de hangi derneğin,vakfın veya sendikanın ne amaçla hareket ettiğini bilmek,öğrenmek veya kesin bir kanaate varmak gibi bir imkanı yoktur.Başta devleti yöneten kişilerin bile,bu örgütün hangi amaçla hareket ettiği konusunda yanılgıya düştükleri bir ortamda müvekkilin de aynı durumda olduğu düşünüldüğünde mağduriyetimizin Mahkemeniz tarafından tespit edileceğini ümit etmekteyiz.

MÜVEKKİL BANK ASYA ADLI BANKADAKİ KATILIM HESABINI ANNESİNİN BİRİKİMLERİNİ DEĞERLENDİRMEK AMACIYLA AÇMIŞTIR.

Müvekkil X’de çalışmaktadır.Mesleği gereğince hayvan yetiştirmek ve bunun sonucunda ekonomik olarak gelir elde etmek amacıyla hayvan alıp satabilir bu durum da gayet doğaldır.Nitekim müvekkil de annesi için hayvan almış sonra  bu hayvanı sattıktan sonra yatırım olması amacıyla Bank Asya adlı bankaya yatırmış ve bu konuda dini hassasiyetlerini ön plana alarak hareket etmiştir.Müvekkil ve ailesinin yaşam tarzı ve bu gibi bankaların hakkında çok fazla şekilde faizsiz,kar amacı gütmeyen gibi ifadelerin sıkça kullanılması nedeniyle parasını değerlendirme konusunda böyle bir yol izlemiştir.Örgüt üyesi olan bir kişi,iradesini her an üst kademeden gelecek emir ve talimatla hiçbir şekilde sorgulama yapmadan ne istenilirse yapmaya hazır olan kişidir.Dolayısıyla müvekkilin diğer bankalarda da açılmış hesaplarının varlığı ve büyük çoğunluktaki miktarın bu bankalardaki hesaplarda olması göz önünde bulundurulduğunda müvekkilin;iradesini örgütün iradesine terk edip,her an verilecek emir ve talimatla hareket etmeyen yani örgüt üyesi olmayan bir kişi olduğu açıkça ortadadır.

Tüm bu açıklanan nedenlerle müvekkilin kamu görevinden ihraç kararını onayan Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu kararının iptali ve müvekkilin ihraç edildiği memuriyetine iade edilmesi için Y.Mahkemenize başvurma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

DELİLLER              :Olağanüstü hal inceleme komisyonu kararı,müvekkilin diğer bankalardaki hesapları ve sair her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve Mahkemenizce re’sen tespit edilebilecek sair nedenlerle,Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonunun X başvuru  X Karar no.lu X tarihli kararının iptaline,görevden ihraç edilmeye dair kararın Anayasa’ya aykırılığının tespit edilmesine ve müvekkilin görevine iade edilmesine;görevden ihraç edildiği süre içerisinde mahrum kaldığı ücret,tüm sosyal ve ekonomik haklarının kendisine ödenmesine,yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.(TARİH)

                                                                                                                        Davacı Vekili
Avukat Saim İncekaş – Adana Boşanma Avukatı

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir