Öğretmen Belgesinin İptal Edilmesi Nedeniyle Dava Dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ

SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

    

     –Yürütmenin durdurulması istemlidir.-

 

DAVACI                    : ( T.C Kimlik No:)

ADRES                      :

DAVALI                    :

1. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

2. BURSA VALİLİĞİ

DAVA KONUSU      : Bursa 3. İdare Mahkemesinin …E. Ve ….K.  Sayılı kararı üzerine dava dilekçemizin mevzuata uygun bir şekilde yenilenmesi,  …..Kaymakamlığı’nın 19.02.2018 tarihli …… sayılı yazısı ile birlikte hukuka aykırı şekilde gerçekleşmiş olan personel çalışma izninin iptali işleminin öncelikli olarak yürütmesinin durdurulması ve yargılama neticesinde iptaline karar verilmesi talebine ilişkindir.

TEBELLÜĞ TARİHİ: 1

 

 AÇIKLAMALAR

20/02/2018 tarihinde tarafıma tebliğ edilen …… Kaymakamlığı’nın 19.02.2018 tarihli ……… sayılı yazısına istinaden MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ve BURSA VALİLİĞİNE İDARİ İŞLEMİN İPTALİ istemiyle Bursa İdare Mahkemesinde dava açmış olup, bu davada dava dilekçem, Bursa 3. İdare Mahkemesinin …………Sayılı kararı üzerine mevzuata uygun olmadığından reddedilmiştir.

Bursa 3. İdare Mahkemesinin ……  Sayılı kararında; “… davacının personel çalışma izninin iptalini ve bu işlem nedeniyle tazminini talep ettiği, kayıpları şayet var ise bu kayıpların neler olduğu açıklanarak parasal karşılığını dava dilekçesinin konu ve sonuç bölümünde belirterek tazmini istemi ile ayrı dilekçe ile ayrı bir dava, işe iade istemine ilişkin talebiyle(görevli yargı mercii de dikkate alınarak) ayrı dilekçe ile ayrı dava açması gerektiğinden dava dilekçesinin reddi gerekmiştir…” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda belirtilen sebep üzerine dava dilekçemi süresi içinde yenileyerek MEB ve BURSA VALİLİĞİ’ne işbu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.

 

  1- Ben, …………………. Eğitim Kurumu’nda okul öncesi eğitmeni olarak çalışmakta iken dava konusunda belirtilmiş olan, Bursa Valiliği’nin …..Kaymakamlığı ve Osmangazi İlçe Eğitim Müdürlüğü’ne gönderilmiş olan yazı ile işime son verilmiş olup personel çalışma iznim de iptal edilmiştir.

 2- Söz konusu idari işlemler tarafımdan şaşkınlıkla ve üzüntüyle karşılanmıştır. Zira bugüne dek hakkımda Jandarma, Savcılık ve Emniyet Müdürlüğü’nde herhangi bir soruşturma başlatılmamış olup sabıka kaydımda da herhangi bir sabıkam bulunmamaktadır. 

En son görev yapmakta olduğum ……..Eğitim Kurumu’nda çalışmadan önce 1yıla yakın olarak Özel Aktif Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde de öğretmen olarak çalışmışımdır. Her iki okulun da hiçbir terör örgütü ile uzaktan yakından ilişkisi bulunmamaktadır.

………. görevime son verilmeden 1 ay öncesinde, Özel Eğitim Derneği ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenmiş olan 240 saatlik Uzman Öğretici Sertifika programına katılmış olup 160 saatlik teorik eğitimi başarıyla tamamladım ve çalıştığım Kurum’a uygulama kısmını tamamlamak, sertifika programını tam anlamıyla başarıyla sonuçlandırmak maksadı ile geri döndüğümde işten çıkarıldığımı öğrendim. Gerek çalıştığım Kurum ve gerekse mesleki çevresinde sevilen, sayılan ve çalışkan bir öğretmen olan tanınmaktayım. Hakkımda uygulanmış olan bu idari işlem Kurum idaresi ve meslek arkadaşlarım tarafından da şaşkınlıkla karşılanmıştır.

 3- Olağanüstü halin ilanı ve bununla beraber kanun hükmünde kararnameler çıkarılması ile amaçlanan temel menfaat; olağanüstü halin ilanını gerektiren hususlar hakkında tedbirler alabilmek ve bu çerçevede özellikle kamu kurumlarının Fetö ve Pdy gibi illegal oluşumlardan ve terör örgütlerinden arınmasını sağlayabilmektir.

29.10.2016 tarihli 6749 Sayılı Kanun kapsamında personel çalışma izni iptali bakımından genel gerekçe ; Millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibat halinde bulunmak olarak gösterilmiştir. Bu genel düzenleyici işlem çerçevesinde de şahsımın çalışma izni iptal edilmiş ve görevden alınmış bulunuyorum.

 4- Hukuk devleti ilkesinin hem bir gereği hem de bir sonucu olarak; idari işlemlerin öngörülebilirliği ve kendisine idari işlem tatbik edilen vatandaşların, bu işleme karşı hangi denetim yollarına başvurabileceğinin kendisine bildirilmesi, Anayasal çerçevede korunan hususlar olarak karşımıza çıkmaktadır. İdarenin işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının tespiti ve bu yönde yapılacak olan talepler idari işlemlere karşı yargı yolunun açık olması ilkesinden kaynaklanmaktadır. İdari işlemler bakımından hukuka uygunluk karinesinden bahsedebilmemiz için bahsi geçen işlemin Anayasa’ca belirlenmiş olan temel ilkelere aykırı olmaması gerekmektedir, hukuki güvenlik ilkesinin tezahürü ancak ve ancak bu şekilde mümkündür.

 5- 6749 Sayılı Kanun’da düzenlenmiş olan genel gerekçe dışında, bana neden işten çıkarıldığım ve bahsi geçen terör örgütleriyle irtibatım hakkında herhangi bir somut gerekçe gösterilmeksizin çalışma iznim iptal edilmiştir. Sabıka kaydımdan da görüleceği üzere ( EK’te belirtilmiştir ) herhangi bir adli soruşturma veya kovuşturma geçirmedim. Mesleki kariyerim boyunca da bir disiplin soruşturması dahi geçirmemiş olup çalışma arkadaşlarım ve İdare tarafından sevilen, sayılan bir öğretmen olduğumu düşünmekteyim. İşten çıkarılmış olmam hususunda ne idare tarafından bildirilmiş olan somut bir gerekçe ne de personeli olduğum özel eğitim kurumu tarafından sözlü veya yazılı şekilde neden işten çıkarıldığım bildirmemiştir. Soyut ve genel şekilde tebliğ aldığım ve bu şekilde savunma hakkımı da kısıtlar şekilde tesis edilen idari işlem haksız ve hukuka aykırıdır. Bu şekilde haksız ve hukuka aykırı şekilde gerçekleştirilen idari işlem sebep unsuru yönünden açıkça hukuka aykırı olmakla birlikte Anayasa’nın idari işlemlerle ilgili belirlemiş olduğu temel kaidelere de aykırı şekilde gerçekleştirilmiştir. Söz konusu idari işlem cezai bakımdan bir sonuç doğurmamış olmakla birlikte ve çalışma hürriyeti, mülkiyet hakkı ve seyahat özgürlüğü üzerinde ciddi bir kısıtlama getirmektedir.

Olağanüstü hal şartları çerçevesinde değerlendirilse dahi; hukuk devleti ilkesi göz ardı edilemez, bireysel işlemlerde somut gerekçe gösterme zorunluluğundan ve etkin denetim yollarından vazgeçilemez

 6- Yürütmenin durdurulması sebepleri: Yukarıdaki açıklamalar ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde dava konusu tesis edilen işlem; açıkça hukuka aykırı olduğu gibi maddi ve manevi kayıplar yönüyle de telafisi güç ve imkânsız zararlara da sebebiyet vermektedir.

İşlemin tesis edilişinde hiçbir somut gerekçeye yer verilmemesi ve bu şekilde Personle’in bütün özlük haklarından yoksun bırakılması, gerekçesiz şekilde olsa dahi işinden böyle bir nedenden uzaklaştırılmış olmasının geleceğe dönük olarak kendisini etkiler nitelikte maddi sonuçları olması ile nasıl ve neden olduğunu anlamlandıramadığı bir durumun hayatını bu denli etkiler mahiyette oluşunun yaratacağı derin elem ve acı da manevi zararının varlığını açıkça ortaya koymaktadır.   Bu nedenle yürütmenin durdurulması koşulları da somut olayda oluşmuştur.

DELİLLER: Dava konusu olan idari işlem( İlişik kesmeye ilişkin idari işlem Ek’tedir.)

                       Sertifikalar ve mesleğe ilişkin sunulabilecek diğer belgeler

                        Sunulması mümkün her tür delil.

HUKUKSAL NEDENLER : Anayasa, İYUK, 6749 Sayılı Kanun, DMK, İlgili Yönetmelikler

 

 

TALEP SONUCU ve İSTEM  :  Yukarıda arz ve izah edilen nedenler doğrultusunda;

  1. Öncelikle, dava konusu işlemin açıkça yasaya aykırı olması ve telafisi imkansız sonuçlar doğuracak olması nedeniyle YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA,
  2. Neticede de davalı idarenin yukarıda sayısı belirtilmiş ve dilekçemiz ekinde gösterilmiş olan işleminin İPTALİNE,
  3. Yargılama masraflarının davalı yana yüklenmesine karar verilmesini ve saygılarımla arz ederim. (TARİH)

                                                                      Davacı

……..

EK: 1. Bursa 3. İdare Mahkemesinin ………. kararı

  1. 2. Dava konusu olan idari işlem

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir