ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NA
BAŞVURU YAPAN :
VEKİLİ :
MUHATAP : Büyükşehir Belediye Başkanlığı
KONU : 01.01.2021 tarihinde meydana gelen sokak köpekleri saldırısı nedeniyle meydana gelen zararımızın tazminine ilişkin taleplerimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR
8 yaşındaki müvekkil Ahmet 01.01.2021 tarihinde, saat 13:00-13:30 sıralarında, hava almak için Seyhan Mahallesi 1623 Sokakta bulunan evinin önüne çıkmıştır. Daha sonra eve gelen çığlıkları ve sesleri duyan ailesi köpek tarafından ısırılan oğlunu kanlar içerisinde görmüştür. Çevredekilerin de yardımı ile Ahmet adeta ölümden kurtarılmıştır.
Köpek saldırısı neticesinde ekte sunulu sağlık raporunda da yer aldığı üzere müvekkil Ahmet’in yüzünde çok sayıda kesi, parçalı kesi oluşmuş ve dişi de kırılmıştır. Bu nedenle zorunlu hastane masrafları ortaya çıkmıştır.
Bu olay neticesinde aynaya bakmaktan korkan Ahmet dışarıdan gelen en ufak seste irkilmekte ve yine köpek saldırısına uğramaktan korktuğu için dışarı adım dahi atmak istememektedir.
Anayasa md 125 “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.”
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde; “Büyükşehirin bütünlüğüne hizmet eden sosyal donatılar, bölge parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek” büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun “Yerel hayvan koruma görevlerinin sorumlulukları” başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Yerel hayvan koruma görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikte köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması için yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetleri yerel yönetimler ile eşgüdümlü olarak yaparlar.” kuralı yer almaktadır.
12.05.2008 tarihli ve 26166 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde;2.05.2008 tarihli ve 26166 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; “Yerel hayvan koruma görevleri ve gönüllü kuruluşlar ile işbirliği yaparak sahipsiz hayvanların kontrolünü takip etmek” İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün görev ve sorumlulukları arasında sayılmıştır. 6. maddesinin 1 fıkrasının (a) bendinde; “hayvanların korunması, sorunların tespiti ve çözümlerini karara bağlamanın”, her ilde valinin başkanı olduğu il hayvan koruma kurulunun görev ve sorumlulukları arasında olduğu belirtilmiştir. “Belediyelerin alacağı tedbirler” başlıklı 7. maddesinde ise, “sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınması” belediyelerin görevleri arasında sayılmıştır.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; sahipsiz hayvanların korunmasının, kontrolünün, bakımının ve sağlık ihtiyaçlarının ilçe belediye başkanlığı, il valiliği ve il büyükşehir belediye başkanlığının ortak sorumluluğu olduğu görülmektedir.
Ayrıca; Danıştay 2020/7528 E. 2021/1532 K. numaralı 12.03.2021 tarihli kararında; “Sahipsiz hayvanların, başta köpekler olmak üzere, korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanlarının eğitilmesi ve sahiplendirilmeleri, hayvan bakımevlerinin kurulması vb. birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Kamu idareleri yapmakla yükümlü bulundukları hizmetleri gereği gibi ifa etmekle beraber bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla da yükümlüdür. İdarece bu yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının, idareye hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi veya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği idare hukukunun yerleşmiş ilkelerindendir.” şeklinde hükmetmiştir.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah edilen nedenlerle; fazlaya ilişkin masrafların talep hakkı saklı kalmak kaydıyla;
Ahmet’in hastane masrafları (yüzüne yapılacak olan estetik ameliyatı, psikolog tedavileri vb.) ve bu dönemde işsiz olan ailesinin yaptığı harcamalar için şimdilik 500.000 TL maddi,
Adeta yaşama sevinci elinden çalınan Ahmet’in manevi zararının tazmini için 500.000 TL manevi,
Tazminatın olayın meydana geldiği tarih itibariyle işleyecek olan yasal faiz ile müvekkil Ahmet’e ödenmesini aksi halde kurumunuz hakkında ilgili mevzuat hükümlerince yargı yoluna başvuracağımızı bildiririz.