Kamu Hizmeti Ne Anlama Gelmektedir?
Kamu hizmetini en kısa ve öz şekilde “görülmesinde kamu yararı olan ve toplumsal bir gereksinmeyi karşılayan faaliyet ” olarak tanımlayabiliriz.
Kamu hizmeti tanımlanması en güç kavramlardan birisidir. Bir Fransız düşünürün “hiç kimse kamu hizmetinin tartışılmaz bir tanımını yapamamıştır. Yasama, bunu kendisine tasa edinmemiş, yargı yapmak istememiş, doktrin ise başaramamıştır” şeklinde ileri sürdüğü görüşüyle bu konudaki güçlüğü çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.
Anayasa, kamu hizmeti deyimine yer vermekte ancak, neyin kamu hizmeti olduğunu belirtmemekte ve tanımını yapmamaktadır.
Kamu Hizmetinin Özellikleri
Kamu hizmetinin özellikleri sürekli, düzenli, eşitlikçi, adil ve kendi kendini yenileyici olmasıdır. Bu hizmetlerin temel niteliği, ülkede yaşayan tüm bireylere ve topluluklara eşit bir biçimde sunulmuş olmasıdır.
Anayasanın 128. maddesinde “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” kuralı yer almakta ve bu kural ile kamu hizmeti deyimi, faaliyet, uğraş, iş anlamında ele alınmaktadır.
Kamu hizmetinin, yönetimin görevlerini anımsatıcı nitelikte olduğunu söyleyebiliriz.
Anayasamızda yer alan kamu hizmeti terimi ile, yasama, yürütme ve yargıyı da içerecek biçimde “devlet örgütü” veya “kamu örgütü” ifade edilmektedir.
Diğer kanunlarımızda da kamu hizmetinin doğrudan bir tanımı yapılmamaktadır.
Yargı kararlarında ise, her aşamada kamu hizmeti tanımına yer verilmekte ancak, oturmuş ve yaygın bir şekilde kullanılan tamm bulunmamaktadır.
Buna karşılık bilimsel yapıtlarda değişik ölçütlerle yapılan tanımlar bulunmaktadır. Bunlardan şekli anlamdaki tanıma göre, “kamu hizmeti, kamuya özgü yönetim usullerine tabi tutulmuş hizmetler” olarak tanımlanmaktadır.
Günümüzde sosyal devlet ilkesinin benimsenmesi ile o zamana kadar özel kesim tarafından yürütülen bazı ekonomik, sınai ve ticari faaliyetler kamu hizmeti haline gelmiş ve kamu hizmetinin tanımı değişmiş bulunmaktadır. Örneğin, özel girişim tarafından yürütülen faaliyetin sorumluluğu eğer son tahlilde bir idari birimce üstlenilmiş ise ve bu idari birim bu faaliyeti açıkça kamu hizmeti olarak isimlendirmemekle beraber, faaliyet üzerinde kolluk denetim yetkilerini aşan içsel bir denetim uyguluyorsa, diğer bir deyimle, o faaliyeti, özel girişim faaliyetlerinden farklı, ayrıcalıklı bir hukuksal statüye sokmuşsa, kamu hizmetinin varlığı kabul edilmektedir.
Anayasa Mahkemesinin avukatlığın kamu hizmeti sayılmasına yönelik kararında belirttiği gibi “kamu hizmetleri kavramının gerek öğretide, gerekse uygulamalarda devletçe ve öteki kamu tüzel kişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen hizmetler alanının dışına taşan ve yayılan bir kapsamı olduğu ve kapsamın da gittikçe genişlediği” göz önüne alındığında tanımların yetersiz kaldığı anlaşılmaktadır. (Ali Ulusoy s. 168)
Kamu Hizmetinin Öğeleri
Kamu hizmetinin bu tanımında iki temel öge bulunmaktadır. Biri, yapılan hizmetin siyasal organlarca kamuya yönelmiş olarak kabul edilmesi veya kamu yararına yapılmış sayılması, diğeri ise, hizmetin kamu kuruluşlarınca veya kamu kuruluşunun denetimi ve gözetimi altmda özel kişi ve kuruluşlarca yapılmış olmasıdır.
Öğelerden birincisini oluşturan “hizmetin kamuya yönelmiş olması” devletin nitelikleri ile yakından ilgili bir kavramdır. Günümüzün sosyal devlet kavramı, devletin faaliyet alanını genişletmekte, toplumda yaşayan bireylerin mutluluğu, gelişmesi, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürmesi için devlete pek çok görev yüklemektedir. Yürütmenin varlık nedenlerinden birinin de toplumda duyulan gereksinmelerin giderilmesi amacıyla yürütülen faaliyetlerin yapılması yani, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesidir.