İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Dilekçesi

İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA

2019/X Esas

İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN DAVALI:  

VEKİLİ                             : Avukat Saim İNCEKAŞ

KARŞI TARAF                : 

VEKİLİ                            : Av.

DAVA DEĞERİ              : 

KONUSU                       : İhtiyati Tedbir kararına itirazımızın arzıdır

AÇIKLAMALAR      :   Sayın Mahkemece tarafımız dinlenilmeden  ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Davanın esasına yönelik cevaplarımızı ve dayanak delillerimizi yasal süresi içinde cevap dilekçemizde sunacağız. Öncelikli olarak müvekkil adına kayıtlı 12 numaralı dava konusu bağımsız bölüm için  verilen ihtiyati tedbir kararı müvekkilimin mağduriyetine neden olduğundan , ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasını talep ediyor buna ilişkin beyan ve itirazlarımızı sunuyoruz :

1-)  Bilindiği gibi ihtiyati tedbir talep  eden taraf, HMK 390. Maddesine göre davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek durumundadır. Davacı şirketin tüm iddiaları ve dava dilekçesinin dayanağını teşkil eden inanç sözleşmesi davacı şirket ve davalılardan  Kılıçarslan Otomotiv İnş. Tur.San.Tic. Ltd. Şti.  aralarındaki ticari ilişki olup, tarafımızla bir ilgisi yoktur. Müvekkile yapılan tapu devrinin  muvazaalı olduğu  iddiası tamamen kötü niyetli olup bu iddiayı ispatlayacak  somut herhangi bir delil ortaya konulamamıştır.

2-) Her ne kadar müvekkile devredilen gayrimenkul’ün tapu bedelinin düşük gösterildiği iddia edilmiş , buna yönelik tapu kayıtları ekte sunulmuş ise de Yargıtay içtihatlarında ve  doktrinde kabul edilen  görüşe göre tapu bedelinin düşük gösterilmesi tek başına işlemin muvazaalı olduğunu göstermez. Buna ilişkin bazı Yargıtay kararları  belirtmek gerekirse: “…….Satış tarihindeki tapudaki satış bedeli ile gerçek değer arasında açık fark olması tek başına muvazaanın varlığını göstermeyeceği gibi ……..( 1. Hukuk Dairesi 2010/899 Es. ,2010/4031 K. )”   başka bir kararında da  ;  “……..Semenin bir başka ifade ile malın bedelinin ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet veya bir emekte olabileceği kabul edilmelidir.(HGK’nun 29.04.2009 gün 2009/1-130 S.K) Ayrıca satış bedeli ile rayiç bedel arasında fahiş fark bulunması da tek başına işlemin muvazaalı yapıldığını kanıtlamaz. Asıl olan miras bırakanın temlik sırasında gerçek iradesinin ortaya çıkartılması, başka bir deyişle mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla hareket edip etmediğinin saptanmasıdır…….(1. Hukuk Dairesi 2009/8159 E. , 2009/11017 K.)” ,  yine bir başka kararında “…….Diğer taraftan, temlik sırasında gösterilen bedellerle gerçek değerleri arasında var olan aşırı fark tek başına muvazaanın varlığını göstermez……(1. Hukuk Dairesi 2011/360 E. ,2011/2182 K.) ”   denilmiştir. Muvazaa iddiasında bulunan tarafın tapu bedeli dışında, iddiasını destekler başkaca deliller de sunması  gerekirken , davacı taraf  tarafımızla  ilgili olarak başkaca hiçbir delil  ibraz edememiştir. Öte yandan davacının tapu devir  işlemlerinin bir kısım alıcılarla  görüşülüp  vazgeçirildiğine dair iddiası soyut bir söylemden ibaret olup, Sayın mahkemenin somut hiçbir delille desteklenmeyen bu iddiaya binaen tedbir kararı vermesi  , ihtiyati tedbir müessesesini düzenleyen HMK 389 vd madde hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

3-)  İhtiyati tedbir talep eden taraf, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Bu teminat miktarının hakkaniyet gereği talep edilen miktara göre takdir edilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde 13 tane gayrimenkul üzerine ihtiyati tedbir kararı talep etmiş, sayın mahkemede dava değerinin %15 ine yani  150.000,00 ( Yüz elli bin ) TL ye hükmetmiştir.  Bu teminat miktarının muhtemel zararları karşılayacak oranda ve miktarda olmadığı çok açıktır. Bu teminat miktarının arttırılarak gereğinin yapılması için davacılara bildirilmesine , gereği yapılmadığı takdirde tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini  talep ederiz.

4-)  Müvekkilimin inşaat malzemeleri satan şirketi bulunmaktadır. Müvekkilimin sahibi olduğu Kumsal Nalbur Taahhüt İnşaat Gıda Malz. San ve Tic. Ltd.Şti ’ nin   Dava konusu İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi Yakuplu Mah. 624 Ada 61 Parselde kayıtlı taşınmazda inşa edilen ve dava konusu olan gayrimenkullerin yapım  aşamasında kullanılan inşaat malzemelerini  davalı Kılıçarslan Otomotiv  ’e tedarik edeceği ve  karşılığın da da kendisine daireler verileceği konusunda anlaşmıştır. Müvekkilimin sahibi olduğu Şirket , dava konusu inşaatın yapımında kullanılan malzemelerin neredeyse tamamını vermiş, İnşaat bu malzemelerle inşa edilmiş olmasına rağmen, davalı Kılıçarslan Otomotiv  üzerine  düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek müvekkili mağdur etmiştir. Müvekkilimin   Şirketinin  gönderdiği malzemelere ilişkin faturaların şimdilik bir kısmını ( yaklaşık 500 bin TL) ekte sunuyoruz. Bu faturalar davalı Kılıçarslan Otomotiv ‘in muhasebe kayıtlarına da  işlenmiştir. Bu güne kadar müvekkile sadece bir daire vermiştir.  Kılıçarslan Otomotiv, Devretmesi gereken daireleri devretmediği gibi , müvekkile verdiği daireye de davacı tarafından tedbir konularak müvekkilin mağduriyeti kat be kat artmıştır.

5-) Müvekkilimin gayrimenkulüne konulan ihtiyati tedbir, müvekkilimin  ticari itibarını zedelemiş olup, bu hususta davacı şirket ve davalı kılıçarslan otomotiv  şirketine karşı tüm yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu , gereken tüm yasal yollara başvuru  yapılacağını ve buna ilişkin hususları dava dosyasına sunacağımızı beyan ederiz.  Sayın mahkemenin Verilen tedbir kararının öncelikli olrak teminatsız kaldırılması , aksi kanaatteyse  HMK 395 maddesi gereği müvekkil adına kayıtlı 12 numaralı bağımsız bölüm için , (bu bağımsız bölümünde sadece ½ oranında iptali istendiği göz önüne alındığında)   uygun  göreceği teminat miktarını yatırmaya hazır olduğumuzu  belirtir, ve bu doğrultuda karar verilmesini saygıyla talep ederiz.  

HUKUKİ SEBEPLER :  HMK 394 vd., TMK, Yargıtay, ve ilgili yasal mevzuatlar

NETİCE-İ TALEP:

Yukarıda arz ve izah edilen  nedenlerden ötürü sayın mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının, mahkemenizin  uygun göreceği teminat mukabilinde kaldırılmasını saygıyla talep ederiz. (tarih)

İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz eden Davalı Vekili

İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Dilekçesi 2

ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DOSYA NO :

İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ EDEN DAVALI:

VEKİLİ :

KONU : İhtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR

1-) Mahkemenizce 25.06.2021 tarihli ara karar gereğince müvekkil davalıya ait dava konusu taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir konulması kararı verilmiştir. Söz konusu karar tarafımıza 30.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup karara süresinde itiraz ediyoruz.

2-) Müvekkilim davaya konu taşınmaz üzerinde babadan kalma olarak yaklaşık 40 senedir tasarrufta bulunup söz konusu taşınmazın maliki konumundadır. Davacının davaya konu ettiği söz konusu kadastro tutanaklarında çıkan usulsüzlüklerin oluştuğu yönündeki iddialar müvekkilimin taşınmazın maliki olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Müvekkilim 40 yıla yakın süredir söz konusu taşınmaz üzerinde davasız ve aralıksız olarak tasarrufta bulunmuştur.

3-) Mahkemenizde görülen söz konusu davanın açılış tarihi 08.10.2020 tarihidir. Söz konusu dava tarihi üzerinden yaklaşık 11 ay geçmiştir. Dava konusu taşınmazın maliki olan müvekkilim, kötü niyetli olsa idi söz konusu taşınmazı elinden çıkarmak için 11 aydır beklemezdi. Yine 16.03.2021 tarihli duruşmada mahkeme, davacı tarafın tedbir talebi hakkında hiçbir karar vermemişti. Müvekkilimin kötü niyeti olsa idi bu durumu yine fırsata çevirir söz konusu taşınmazın üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunurdu. Kaldı ki taşınmazın maliki olan müvekkilimin söz konusu taşınmazı devretme gibi bir niyeti bulunmamaktadır.

4-) İhtiyati tedbir kararına ilişkin HMK 392. Md. 1. Fıkrasında; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Yine 391/2 maddesi (ç) bendinde İhtiyati tedbir kararında “Talepte bulunanın, ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceği , yazılır” denmektedir. Mahkemenizin ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin 25.06.2021 tarihli ara kararında böyle bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla bu durum kanun maddesine aykırılık teşkil etmektedir.

25.06.2021 tarihli karar ile tarafımızın yokluğunda hiç bir belgeye dayanmadan ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Usule ve yasaya aykırı olarak verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması için mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER : HMK 394 vd , tmk , Yargıtay , ve ilgili yasal mevzuatlar.

NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden ötürü sayın mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını saygıyla talep ederiz.

İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ EDEN DAVALI VEKİLİ

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana – Boşanma ve Ceza Avukatı

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir