İcra Müdürlüğünün Adres Araştırması Talebine Banka Tarafından Kişisel Veri Gerekçesiyle Olumsuz Yanıt Verilemez

Yargı makamlarınca müzekkere ile istenilen adres ve kimlik numarası gibi taleplere bankalarca olumsuz cevap verildiğine rastlanmaktadır. Örneğin İcra Müdürlüğü tarafından adres araştırması amacıyla borçluya ait TC kimlik numarası bankadan istenmiş, banka bu talebe olumsuz yanıt vermiş, uyuşmazlık dava konusu olmuştur. Yapılan yargılama neticesinde bankanın kişisel veri gerekçesiyle İcra Müdürlüğü’nün müzekkeresine olumsuz cevap verme eylemi haksız bulunmuştur.

Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin Konuya Yönelik 19.07.2022 Tarihli Kararı

Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

ŞİKAYET:

Şikayet eden vekilinin mahkememize ibraz ettiği şikayet dilekçesinde özetle;

Ankara 6. İcra Müdürlüğü tarafından müvekkili bankaya 23/05/2022 tarihli müzekkere gönderildiğini, müzekkerede icra dosyasında borçlu olan kişinin İban numarasının bildirildiğini, işbu bildirilen İban numarasından sorgulama yapılarak borçlu adına olması halinde T.C. Kimlik Numarasının dosyaya gönderilmesinin talep edildiği, müvekkili bankanın işbu müzekkereye cevaben; “İİK 367. Maddesi uyarınca icra müdürlüklerinin bilgi talep etme yetkileri borçlunun mevcudu ile sınırlıdır. Yine; bankacılık Kanunu 73. Maddesi uyarınca, müşteriye ait bilgiler müşteri sırrı kapsamında olup, kanunlarda yer alan istisna hükümleri kapsamında ilgili makamlar/kişiler ile paylaşılabilmektedir. İİK. 367. Maddesi uyarınca icra müdürlüklerinin bilgi talep etme yetkileri borçlunun mevcudu ile sınırlı olduğundan; Bankacılık Kanunu müşteri sırrına ilişkin 73. Madde düzenlemeleri uyarınca ve 6698 sayılı KVKK ‘da düzenlenen kişisel verilerin aktarılmasına ilişkin istisnaların dışında kaldığından, Müdürlüğünüzce talep edilen ve borçlunun mevcudu ile ilgili olmayan talep konusu bilgilerin iletilemeyeceğini, konu ile ilgili şikayet hakkımızın saklı kalmak kaydı ile ilgide kayıtlı yazınıza cevaben bildiririz.” şeklinde cevap verdiğini,

Ancak, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 13/07/2022 tarihli müzekkereyi yeniden göndererek bildirilen İban numarasından sorgulama yapılarak borçlu adına olması halinde T.C. Kimlik Numarasının dosyaya gönderilmesinin tekrar talep edildiğini, Ankara 6. İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen 23/05/2022 tarihli ve 13/07/2022 tarihli müzekkerelerin iptali gerektiğini, icra müdürlüklerinin bilgi talep etme yetkilerinin borçlunun mevcudu ile sınırlı olduğundan; Bankacılık Kanunu müşteri sırrına ilişkin 73. Madde düzenlemeleri uyarınca ve 6698 sayılı KVKK ‘da düzenlenen kişisel verilerin aktarılmasına ilişkin istisnaların dışında kaldığından dava konusu müzekkerelerin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, icra dairesince düzenlenen ve müvekkili bankaya gönderilen 13/07/2022 tarihli müzekkerenin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bu nedenle Ankara 6. İcra Müdürlüğünce düzenlenen 23/05/2022 tarihli ve 13/07/2022 tarihli müzekkerelerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Şikayet olunan vekilinin mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle;

Bankacılık Kanunu gerekçe gösterilerek bilgi verilmesinden imtina edilemeyeceğini, İcra müdürlükleri, yetkisini İcra ve İflas Kanunundan alarak, kanunun cebri icra görevini yerine getirdiğini, Cebri icra yetkisinin Devleti’n alacaklıyı borçluya karşı korumak ve bu yolda gerektiğinde zor kullanma yetkisine ilişkin olduğunu, borcun cebren tahsili noktasında pek çok yetkinin icra müdürlüklerinde olduğunu, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün, borçluya tebligat yapabilmek için bankadan adres bilgilerini talep ettiğini fakat banka tarafından olumsuz dönüş sağlandığını olumsuz dönüşün, bankacılık kanununda referans gösterilen kanun hükmü incelendiğinde, bankacılık işi yapan tüm personel ve görevli yetkililerin sır saklama yükümlülüğünü düzenlediği, dolayısıyla bir yargı makamı tarafından talep edilen bilginin verilmemesi noktasında herhangi bir düzenlemeyi içermediğini bu yüzden icra müdürlüğü gibi yargı işi yapan bir makam tarafından talep edilen bir bilginin paylaşılması yasal bir ihtiyaç olduğu gibi, bir zorunluluk olduğunu davacı bankanın müşteri sırrı gerekçesiyle adres bilgisini icra müdürlüğüyle paylaşmamasının hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüklerinin KVKK hükümlerine tabi olmadığını, icra müdürlüğünün, tebligat yapabilmek için adres ve kimlik bilgisi araştırma yetkisini kullandığını bu nedenlerle davacının haksız iddia ve taleplerinin reddi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:

İİK’nın 18/3 ve HMK’nın 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olmadığı takdir edilerek dosya üzerinden inceleme yapılmıştır. 

Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… esas sayılı icra dosyası incelenmiştir.

Şikayet, Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas takip sayılı dosyasından şikayet eden bankaya gönderilen 23/05/2022 ve 13/07/2022 tarihli müzekkerelerin iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas takip sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmiştir. İİK’nın 18/3 ve HMK’nın 320/1 maddelerine göre duruşma yapılmasına gerek olmadığı takdir edilerek dosya üzerinden inceleme yapılmıştır.

Bankacılık Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca; “Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.”

Takip dosyası ile birlikte tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Kanundaki yukarıda belirtilen kısıtlamaların bankaların mensupları ve diğer görevlilerin sıfatları nedeniyle öğrendikleri bankalara ve müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklamalarına engel nitelikte olduğu, cebri icrayı etkiler bir kısıtlamanın anılan maddede yer almadığından anılan maddenin cebri İcrayı kapsamadığı (Yargıtay 12. HD. 17/05/2021 tarih, 2021/497 Esas ve 2021/4842 Karar sayılı ilamı), Ankara 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/8827 Esas takip sayılı dosyasında icra müdürlüğü tarafından borçluya ödeme emrinin tebliğini sağlamak için adres araştırmasının yapılabilmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşların her birine müzekkere yazılabileceği, zira icra müdürlüğünün cebri icra yetkisine haiz takip dosyasının infazını yerine getirmekle görevli bir kurum olduğu ve yukarıda da belirtildiği gibi şikayet eden vekilinin belirttiği kanun maddelerinin cebri icrayı etkiler bir kısıtlama içermediğinden cebri icrayı kapsamadığı (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21 Hukuk Dairesinin 19/09/2022 tarih, 2021/3156 E., 2022/2512 K sayılı kararı), bu bağlamda netice itibariyle icra müdürlüğü tarafından mernis adresi bulunmayan borçluya ilanen tebligat yapılmadan evvel adres araştırma yapılması bağlamında şikayet eden bankaya borçlunun adresinin tespiti için yazılan 23/05/2022 ve 13/07/2022 tarihli müzekkerelerin usul ve yasaya aykırılık teşkil etmedikleri ve iptallerinin gerekmediği, şikayet eden banka tarafından söz konusu müzekkereler doğrultusunda işlem tesisinin gerektiği anlaşılmış ve şikayetin reddine dair aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurmak gereği hasıl olmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Şikayetin REDDİNE,

2-Harç peşin olarak alındığından YENİDEN ALINMASINA YER OLMADIĞINA, 

3-Yargılama esnasında şikayet eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin ŞİKAYET EDEN ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,

4-Şikayet olunan tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,

5-Şikayetin salt memur muamelesine ilişkin olduğu nazara alınarak ŞİKAYET OLUNAN LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,

6-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının HMK. 333. maddesi gereğince şikayet edene İADESİNE,

Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Mahkememize veya bulundukları yer ya da başka bir yer İcra Hukuk Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yasa yolu açık olmak üzere ve süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmaması halinde hüküm kesinleşmek üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 23/11/2022

Sonuç

Her ne kadar banka, Bankacılık Kanunu’nun “Sırların Saklanması” başlıklı 73. maddesini gerekçe göstererek borçluya dair bilgileri İcra Müdürlüğü’ne vermekten imtina etmişse de, kanunen İcra Dairelerinin zor alım yapmak amacıyla adres araştırması yapmak, borçluya ait bilgileri toplamak gibi yetkileri vardır. Bu nedenle bankanın borçluya dair bilgileri İcra Dairesine vermekten imtina etmesi hukuka aykırıdır, sırların saklanması başlığı altında değerlendirilemez.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Avukat Saim İncekaş. Adana'da ikamet etmektedir. Kurucu sıfatıyla kendisine ait Adana İncekaş Hukuk - Avukatlık ve Danışmanlık Bürosunda çalışmalarına devam etmektedir. Ceza Hukuku, Medeni-Boşanma-Aile Hukuku, Bilişim Hukuku avukatlığı ana çalışma dallarıdır. Özellikle aile, boşanma, ceza, ticaret ve yabancılar hukuku dallarında pratik ve deneyim sahibidir. Bu alanlarda 5.000'den fazla yazı ve makalesi bulunmaktadır. Epistemofili teşhisi bulunmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yargıtay Kararları

Bankacılık Kanunu Madde 73 (Sırların Saklanması)

Madde 73 — Kurul başkan ve üyeleri ile Kurum personeli, Fon Kurulu başkan ve üyeleri ile Fon personeli görevleri sırasında öğrendikleri bankalara ve bunların bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıkları ve müşterilerine ait sırları bu Kanuna ve özel kanunlarına göre yetkili olanlardan başkasına açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının yararlarına kullanamazlar. Kurumun dışarıdan destek hizmeti aldığı kişi ve kuruluşlar ile bunların çalışanları da bu hükme tâbidir. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan sonra da devam eder.

Bu Kanun hükümleri uyarınca Kurumun, yurt dışındaki muadili denetim mercileri ile düzenleyeceği mutabakat zabıtları çerçevesinde vereceği bilgi ve belgeler birinci fıkradaki sır kapsamında değildir. Kurul düzenleyeceği mutabakat zabıtları veya zabıtlar dışında elde edeceği sırların korunmasını sağlamakla görevlidir. Kurumun elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve belgeler, kuruluş ve faaliyet izni verilmesinde, faaliyetlerin denetiminde, düzenlemelere uyulup uyulmadığının izlenmesinde ve Kurul kararlarına karşı açılacak idarî davaların görülmesinde kullanılabilir. (Değişik dördüncü cümle: 13/2/2011-6111/146 md.) Kurumun bu fıkra kapsamında elde edeceği sır niteliğindeki bilgi ve belgeler, ceza soruşturması ve kovuşturması kapsamında savcılıklar ile ceza mahkemeleri, görevden ayrılmış olsalar dahi, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı başlatılan soruşturma ve kovuşturmalar ile bağlantılı olarak talepte bulunacak Kurul Başkanı ve üyeleri ile Kurum personeli dışında hiçbir kişi, kurum ve kuruluşa verilemez. Mahkeme kararına bağlanmış sır kapsamına giren bilgilerin verilmesinden Kurum sorumlu tutulamaz.

Sıfat ve görevleri dolayısıyla bankalara veya müşterilerine ait sırları öğrenenler, söz konusu sırları bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrıldıktan
sonra da devam eder. (Ek cümleler:20/2/2020-7222/10 md.) Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak bankalarla müşteri ilişkisi kurulduktan sonra oluşan gerçek ve tüzel kişilere ait veriler, müşteri sırrı hâline gelir. Diğer kanunların emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, müşteri sırrı niteliğindeki bilgiler, bu maddede belirtilen sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan hâller haricinde, 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca müşterinin açık rızası alınsa dahi, müşteriden gelen bir talep ya da talimat olmaksızın yurt içindeki ve yurt dışındaki üçüncü kişilerle paylaşılamaz ve bunlara aktarılamaz. Kurul
ekonomik güvenliğe ilişkin yapacağı değerlendirme neticesinde, müşteri sırrı ya da banka sırrı niteliğinde olan her türlü verinin, yurt dışındaki üçüncü kişilerle paylaşılmasını ya da bunlara aktarılmasını yasaklamaya, ayrıca bankaların faaliyetlerini yürütmede kullandıkları bilgi sistemleri ve bunların yedeklerinin yurt içinde bulundurulması hususunda karar almaya yetkilidir. Bu maddede belirtilen sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan hâllerde yapılacak paylaşımlar da dâhil olmak üzere, müşteri sırrı ve banka sırrı niteliğindeki bilgiler, sadece belirtilen amaçlarla sınırlı olmak ve ölçülülük ilkesine uygun olarak bu amaçların gerektirdiği kadar veriyi içermek kaydıyla paylaşılabilir. 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu, 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştırılan işçi, gemi adamı ve gazetecinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikte her çeşit istihkak ödemelerinin özel olarak açılan banka hesabına yapılması halinde, bu hesaplara ilişkin bilgi ve belgelerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı ile bunlara bağlı ve ilgili
kurum ve kuruluşlara verilmesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 8 inci ve 100 üncü maddelerinin uygulanması ile genel sağlık sigortalılığında gelir testinin yapılmasına ilişkin bilgi ve belgelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ve il veya ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca yapılan sosyal yardım hak sahiplerinin tespiti ile gelir testi işlemlerinin yürütülmesi amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne verilmesi sırrın ifşası sayılmaz. Bu bilgi ve belgelerin verilmesine ilişkin usûl ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlık ile Kurulca belirlenir.

Kurumun gözetim ve denetimine tabi kuruluşların, bunların ortaklarına, bağlı ortaklık, iştirak, birlikte kontrol edilen ortaklıklarının faaliyetlerine veya müşterilerine ilişkin yabancı ülke kanunlarına göre denetime yetkili ve Kurum muadili mercilerin taleplerinin Kurumca karşılanması, gizlilik sözleşmesi yapılması ve sadece belirtilen amaçlar ile sınırlı kılınması koşuluyla bankaların ve finansal kuruluşların, kendi aralarında doğrudan doğruya ya da risk merkezi veya en az beş banka ya da finansal kuruluş tarafından kurulacak şirketler vasıtasıyla yapacakları her türlü bilgi ve belge alışverişinin yanı sıra doğrudan veya dolaylı pay sahipliği yoluyla sermayelerinin yüzde onunu ve daha fazlasını temsil eden paylarının satışı amacıyla

13 13/6/2012 tarihli ve 6327 sayılı Kanunun 39. maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal Güvenlik Kurumuna” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve il veya ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca yapılan sosyal yardım hak sahiplerinin tespiti ile gelir testi işlemlerinin yürütülmesi amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne” ibaresi eklenmiş
ve metne işlenmiştir. muhtemel alıcıların yapacakları değerleme çalışmalarında ya da sermayelerinin yüzde on veya daha fazlasına sahip olan yurt içinde veya yurt dışında yerleşik kredi kuruluşu ile finansal
kuruluşlar da dâhil ana ortaklıkların konsolide finansal tablo hazırlama çalışmalarında, risk yönetimi ve iç denetim uygulamalarında veya kredileri de dâhil varlıklarının ya da bunlara
dayalı menkul kıymetlerin satışı amacıyla yapılacak değerleme çalışmalarında ya da değerleme, derecelendirme veya destek hizmeti alınması ile bağımsız denetim faaliyetlerinde
ve gerekli tedbirlerin alınması kaydıyla hizmet alımlarına yönelik işlemlerde kullanılmak üzere bilgi ve belge taleplerinin karşılanması sırasında banka ya da müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin öğrenilmesi sır saklama yükümlülüğü dışındadır.

Sır niteliğindeki bilgilerin, üçüncü ve dördüncü fıkralar uyarınca yapılacak paylaşım ve aktarımlarına ilişkin kapsam, şekil, usul ve esasları belirlemeye veya bunlara ilişkin sınırlamalar getirmeye Kurul yetkilidir.

İcra ve İflas Kanunu Madde 367 (Borçlunun mevcudu hakkında malümat vermek mecburiyeti)

Madde 367 – İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair istiyeceği bütün malümatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeğe ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur.