HMK 29. Madde
Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 29. maddesi şu şekildedir:
HMK Madde 29: | Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü (1) Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. (2) Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler. |
Maddenin bağlı bulunduğu başlıklar şu şekildedir:
Birinci Kısım: | Genel Hükümler |
İkinci Bölüm: | Yargılamaya Hakim Olan İlkeler |
Madde başlığı: | Dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü |
Gerekçe
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 29. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
Bu maddenin birinci fıkrasında dürüstlük kuralı, ikinci fıkrasında ise doğruyu söyleme yükümlülüğü getirilmiştir ki bunlar “taraf hakimiyeti”nin sınırları olarak görülmektedir.
Maddenin ilk fıkrası, Türk Medeni Kanunundaki “dürüstlük kuralı”nın medeni usul kanunundaki görünümüdür. Mukayeseli hukukta da dürüstlük kuralına, medeni usul kanunlarında yer verilmektedir. Bu kural, taraf usul işlemleri alanında etkisini gösterecektir. Söz konusu kurala aykırı olması halinde işlemin hukuki sonuç doğurması mahkemece önlenecektir.
Doğruyu söyleme ödevi tarafların yargılamadaki yükümlülüklerinden biridir. Hukukun temel ilkelerinden biri olan dürüstlük kuralına yargılama sırasında da riayet edilmelidir. Yükümlülüğün ana noktaları vakıalar ve delillerdir. Yargılamada taraflar bir mücadele içinde olsalar da bu mücadelede her şeyin geçerli sayılacağı kabul edilemez. Muhakeme sürecine ilişkin değişik maddelerde de dürüstlük kuralına aykırı kötüniyetli davranışların önüne geçmek için bazı yaptırımlar öngörülmüştür. Tüm bu hükümlerin temelinde dürüstlük kuralına uygun davranmayı sağlama amacı yatmaktadır.
Maddenin ikinci fıkrasında, dürüstlük kuralının özel ve önemli bir unsuru olan doğruyu söyleme ödevi açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Taraflar yargılamada kendi menfaatlerine uygun olarak neleri ileri sürüp sürmeyecekleri konusunda serbesttir. Ancak ileri sürdükleri hususların doğru olması, beyan ve açıklamalarının gerçeğe aykırı olmaması gerekir. Taraflardan aleyhlerine olan hususları da beyan etmeleri beklenemez. Ancak gerek kendilerine, gerek karşı tarafa ilişkin hususlarda yaptıkları açıklamalarda mahkemeyi yanıltmamaları gerekir. Doğruyu söyleme ödevi, hem yazılı hem de sözlü beyan ve açıklamalar için geçerlidir. Bu ödeve aykırılık halinde beyanlar mahkemece dikkate alınmayacak ve değerlendirilmeyecektir. Ayrıca tarafın bilinçli olarak yalan söylemesi bir usul hilesi oluşturabilir.
Not: Bu sayfada yer alan “Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 29. maddesi” direkt olarak “mevzuat.gov.tr” isimli Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının paylaşıldığı resmi web sitesinde yer aldığı şekilde aynen paylaşılmaktadır. Maddeyi etkileyen kanun değişiklikleri takip edilmekte ve tarafımızca güncellenmektedir.