Özet: Vekil eden vekilden bilgi alma ve hesap isteme hakkına sahiptir. Hesap isteme vekilin kişilik haklarına tecavüz teşkil etmez.
Davacılar, davalıların vekil sıfatıyla takip ettikleri davalar sonucu tahsil ettikleri paradan dolayı noksan ödeme yaptıklarını öne sürerek 9.100.000 TL’nin davalılardan alınmasını istemişlerdir.
Davalılar tüm işlemlerin H.A. tarafından yürütüldüğünü, davacılara paranın ödenip ibraname alındığını savunmuşlar davanın reddini dilemişlerdir. Karşılık davalarında: 10.000.000 TL manevi tazminatın tahsilini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşılık dava yönünden 500.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacılar sahibi olarak vekil tuttukları davalılardan bilgi alma ve hesap isteme hakkına sahiptirler (BK. m. 392), müvekkil anılan yasa maddesine dayanarak vekilleri aleyhine dava ikame etmesi durumunda vekilin kişilik haklarına tecavüz edildiği anlamı hiçbir zaman çıkarılamaz. Diğer bir anlatımla bir kimsenin anayasal bir hak olan dava açma hakkını kullanarak, bir hakkının istihsali için başkasını dava etmesinde hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceği çok açıktır. Davacılar başkaca kişilik haklarının nasıl ve ne şekilde ihlâl edildiğinde iddia ve ispat edememişlerdir. O halde davacıların manevi tazminat isteğinin tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabule karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Hükmün BOZULMASINA karar verildi (Y. 13. HD. 11.3.1993 T. 1541 E. 2100 K.).
0 Yorum