Hakaret ve Tehdit Nedeniyle Şikayet Dilekçesi
ADANA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
MÜŞTEKİ :
VEKİLİ :
–
ŞÜPHELİLER :
SUÇ : Hakaret, Sövme ve Sair tehdit
AÇIKLAMALAR :
Müşteki …..ile şüpheli …..arasında …… yılından bu yana ‘’Hakaret ‘’ , ‘’Tehdit’’ kapsamında birden fazla olay vukuu bulmuş ve müşteki bir çok kez rahatsız edici, onur kırıcı ,küçük düşürücü müvekkilin iç huzurunu bozan bu olaylara ilişkin suçun varlığını kanıtlayıcı nitelikte delilleri sunarak hukuki yollara başvurmuştur. Kısaca izah etmek gerekirse suça konu …..tarihli son olay şöyle gelişmiştir:
Müşteki, kendisine ait cep telefon hattını X tarihinde saat X’da X şeklinde tehdit etmiştir. X tarihli telefona gelen aramanın kaydı CD ye kaydı dilekçeye ek olarak sunulmuştur
1- Şüpheli X İle müşteki arasında X esas numaralı X Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden Hakaret davası bulunmakta, Söz konusu davada suçun varlığını ispat eden , X tarafından müştekinin telefonuna gönderilen Hakaret ve Sövme suçunun unsurlarını içeren mesajlar, davaya delil olarak sunulmuştur. X tarihli bu konuşmada itham da bulunulan bu hakaret suçunu oluşturan küçük düşürücü, müştekinin onurunu ve kişilik hakkını zedeleyici bu sözler öncekilerle benzerdir. Müşteki hakaret içeren bu onur kırıcı sözlere şüpheli tarafından çokça kez maruz kalmaktadır.
2- Şüpheli X müştekiyi eşiyle ‘’ dost hayatı yaşamakla’’ suçlamakta ve bu kurgu çerçevesinde müştekiye hakaret içeren telefon aramaları yapmak ve mesajlar atmaktadır.
3- Şüpheli, müştekiyi X şeklinde tehdit etmiştir. Her ne kadar müvekkilimiz şüpheli şahsın elinde bir delilinin olmadığını bilse daha tehdit suçunun unsurları somut olayda meydana gelmiştir. Şöyle ki:
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiil mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2005/6095 Esas ve 2006/12388 Karar Numaralı 13/06/2006 tarihli kararı da bu yönde irdelenmiştir.
Gerçekten de Tehdit Suçunun oluşması için söylenen sözlerin karşı tarafta bir korku yaratması gerekmemektedir. Söyleniş itibariyle karşı tarafta korku yaratmayacak sözler de tehdit kapsamında sayılacaktır. Tehdit suçunun oluşması için önemli olan konu tehdit içeren sözün kişinin iç huzurunu bozması şeklinde tezahür etmesidir. Şüphelinin müştekiye karşı ithamda bulunduğu bu sözlerin müştekinin iç huzurunu bozduğu aşikardır.
4- Müşteki evindeki huzurunu ve içsel huzurunu kaybetmiştir. TCK md. 125-131 arasında şerefe karşı suçlar başlığı altında düzenlenen hakaret suçu ; ‘’Belli somut bir durum ve olgunun isnat edilmesi suretiyle kişinin şeref ve saygınlığının zedelenmesi ‘’ ‘’Genel ve soyut nitelikteki söz ve davranışlarla kişinin değersizleştirilmesi, rencide edilmesi ‘’ gibi 2 farklı şekilde oluşabilmekte ve söz konusu olay bu iki şekile de girmektedir. Vuku bulan bu olaylar doğrudan müştekinin birey olmaktan kaynaklanan kişilik haklarına saldırıdır. 125. maddenin 2. fıkrası ile yapılan düzenlemede; “suçun mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde X cezaya hükmolunacağı” açıklanmıştır. Buna göre mevcut olayda huzura eş hakaret sayılan bu araçlarla işlenen bu suçun ilgili madde kapsamında cezalandırılması gerekir. Aynı şekilde yukarıda izah olunan sebepler doğrultusunda Şüphelinin TCK gereğince Tehdit suçundan da cezalandırılması gerekmektedir.
HUKUKİ NEDENLER : 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuat
HUKUKİ DELİLLER :
SONUÇ VE İSTEM : Yukarda izah edilen ve re’sen nazara alınacak sebeplerle, şüpheli ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini, vekaleten saygılarımızla talep ederiz. tarih
0 Yorum