Haciz Nasıl Yapılır?
Genel haciz yolu; alacağı rehinle teminat altına alınmamış olan ve bir kambiyo senedine de bağlı olmayan herkesin başvurabileceği ilamsız icra yoludur.
Bu takip yoluna başvurabilmek için alacağın bir mahkeme ilamına ve bir belgeye (senede) bağlı olması dahi gerekmez.
Genel Haciz Yolu İle Takibin Konusu
Genel haciz yolu ile haciz nasıl yapılır? İlamsız icranın bir çeşidi olduğuna göre, bu takip yolunun konusunu da ancak para ve teminat alacakları teşkil edebilir. Para ve teminat alacağı dışında bir alacak için doğrudan genel haciz yoluna başvurulamaz. Bu çeşit alacaklarda öncelikle mahkemede dava açıp ilam almak ve ilamı icraya koymak gerekir.
Genel haciz yolunun konusunu teşkil eden para alacağından maksat, Türk parasıdır. Ancak Türk parası ile icra takibi başlatılabilir.
Alacak yabancı para ise, vade veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk parasına çevrilmesi gerekir. Para alacağının ise neden kaynaklandığının bir önemi yoktur. Özel hukuktan doğan her türlü para alacağı için ilamsız icra yoluna başvurulabilir.
Sözleşmeden doğan alacaklar veya haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacakları için ilamsız icra yoluna başvurulabilir.
Genel Haciz Yolu İle Takibin Aşamaları
Genel haciz yolu ile takip çeşitli aşamalardan oluşur. Bir başka deyişle bu takip yolunda, bazı aşamalardan geçilerek alacaklının alacağının borçlunun malvarlığından tahsil edilmesi yoluna gidilir.
Genel haciz yolu ile takibin aşamaları şunlardır:
- Takip talebi,
- Ödeme emri ve kesinleşmesi,
- Haciz,
- Satış (paraya çevirme),
- Paraların paylaştırılması.
Şimdi, sırasıyla takibin bu aşamaları incelenecektir.
Takip Talebi
Takip talebi, alacaklının yetkili icra dairesine başvurup, borçluya karşı takip başlatma isteğini ifade eder.
Bütün takip çeşitlerinde olduğu gibi, genel haciz yolu ile takip de, alacaklının icra dairesine yapacağı bir takip talebi ile başlar.
Takip talebini alan icra dairesi borçluya bir ödeme emri gönderir. Burada alacaklının takip başlatabilmek için alacağının herhangi bir belgeye (senede) dayanması da şart değildir. Takip talebi, yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılabilir.
Alacaklı başvurmuş olduğu icra takibinden vazgeçip onu geri alabilir; bunun için borçlunun rızası da gerekmez.
Takip talebinde bulunmak bir icra takip işlemi sayılmadığından, tatil ve erteleme (talik) hallerinde de takip talebinde bulunmak mümkündür.
Alacaklının kanuna uygun bir takip talebi bulunmamasına rağmen, icra dairesi kendiliğinden takip varmış gibi borçluya ödeme emri gönderirse, kamu düzenine aykırılık nedeniyle süresiz şikayet yoluna başvurulabilir.
Takip Talebinde Bulunması Gereken Kayıtlar
Kanuna uygun bir takip talebinden söz edilebilmesi ve icra dairesinin borçluya ödeme emri gönderebilmesi için, takip talebinin aşağıdaki kayıtları taşıması gerekir:
- Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklı veya vekili adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır.);
- Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri;
Bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı, soyadı, biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri;
- Alacak tutarı. Alacaklı, alacaklının Türk parası ile tutarını takip talebinde göstermelidir. Alacak yabancı para ise hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği belirtilmelidir.
Takip talebinde istenilecek olan alacak faizli ise, faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün ve faiz oranının da gösterilmesi gerekir.
Takip talebinde belirtilen alacak miktarı sonradan takip devam ederken değiştirilemez.
- Senet veya senet yoksa borcun sebebi. Takip talebinde istenilen alacak senede bağlı ise senedin tarih ve numarası ile özetinin takip talebinde yazılması gerekir.
Ayrıca senedin aslı veya onaylı örneğinin takip talebi ile birlikte icra dairesine verilmesi zorunludur. Alacak senede bağlı değilse, borcun sebebinin gösterilmesi gerekir. Örneğin, kira bedeli, ödünç alınan para gibi.
- Hangi takip yolunun seçildiği. Borçlunun iflasa tabi olduğu (yani tacir olduğu) hallerde, alacaklı, borçluya karşı haciz ve iflas yolu ile takip başlatmak hususunda bir seçim hakkına sahiptir. Bu nedenle alacaklı takip talebinde hangi takip yoluna başvurmak istediğini belirtmelidir.
Hatta başvurulan takip yolu yeniden harç ödenmeksizin bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir.
- Alacaklı veya vekilinin imzası
Alacaklı takip talebinde gösterdiği alacak miktarını sonradan değiştiremez. Ancak borçlunun isim ve adresinde yaptığı maddi hatayı düzeltebilir. Takip talebinde faizin işlemeye başladığı tarih yanlış gösterilmişse, bunun düzeltilmesi için borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi gerekir. Birden fazla borçluya karşı birlikte takip yapılmışsa her bir borçlunun adı, soyadı ve adresinin ayrı ayrı belirtmesi gerekir.
Takip Talebinde Bulunmanın Sonuçları
İcra dairesi, alacaklıya kendiliğinden takip talebinde bulunduğuna, talep ve takip giderlerini ödediğine dair karşılıksız olarak bir makbuz verir. Bu makbuzun verilmesi alacaklının talebine bağlı değildir. Alacaklı ayrıca borçlunun rızasına gerek olmadan başlattığı icra takibini geri alabilir.
Alacaklının takip talebinde bulunmasının, hem takip (icra) hukuku hem de borçlar hukuku bakımından bir takım sonuçları bulunmaktadır.
Ödeme Emri
Alacaklının takip talebini alan ve bunun kanuna uygun olduğunu tespit eden icra dairesi, borçluya bir ödeme emri gönderir. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılır.
Ödeme emri ile borçluya, borcu varsa ödemesi, eğer borcu yoksa buna itiraz etmesi aksi takdirde hakkındaki takibe devam edileceği bildirilir.
Ödeme emri bir icra takibinde ortaya çıkan birinci icra takip işlemidir. Bu nedenle, tatil ve talik hallerinde borçluya ödeme emri gönderilemez.
Ödeme emri kendisinden beklenen sonuçları ancak borçluya tebliğ edildiği takdirde meydana getirir.
Takip talebini alan icra dairesi 3 gün içinde bir ödeme emri düzenleyerek borçluya göndermek zorundadır.
Ödeme emri borçlu sayısından iki adet fazla olarak düzenlenir. Bunlardan biri borçluya tebliğ edilir, diğeri takip dosyasına konulur üçüncü nüsha ise alacaklı istediği takdirde ona verilir.
Alacaklıya ödeme emrinin bir örneğinin verilmesi herhangi bir resim veya harca tabi değildir.
Takip birden fazla borçluya karşı birlikte yapılıyorsa, ödeme emrinin müşterek borçlulardan her birine ayrı ayrı tebliğ edilmesi gerekir.
İlamsız icra bir iddia üzerine başlar. Bu takip yoluna başvurmak için alacağın bir belgeye bağlanması zorunlu olmadığı için, deyiş yerinde ise, herkes herkese karşı icra takibi başlatabilir. Kuşkusuz, takibin başarılı olması, alacaklının hakkını ispat etmesine bağlıdır. İşte bu nedenle, ödeme emri gönderilmesi üzerine borçlunun borçlu olup olmadığının kesin olarak ortaya çıkarılması; bir başka deyişle takibin (ödeme emrinin) kesinleştirilmesi gerekir.
Bu anlamda olmak üzere, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmezse takip kesinleşir. Borçlu ödeme emrine itiraz ederse, bununla takip durur.
Ödeme Emrinde Bulunması Gereken Kayıtlar
- Takip talebindeki kayıtlar. Takip talebinde bulunması gereken ve yukarıda belirtilmiş olan kayıtlar, aynen ödeme emrine de yazılır. (Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç)
- Borcun ve takip giderlerinin 7 gün içinde icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi
- Borçlunun 7 gün içinde ödeme emrine (imzaya ve borca) itiraz edebileceği
- Borçlunun 7 gün içinde itiraz etmemesi ve borcu ödemesi halinde, aynı yedi gün içinde mal beyanında bulunması gerektiği; mal beyanında bulunmazsa cezalandırılacağı
- Borcu 7 gün içinde ödemez veya itiraz etmezse hakkındaki icra takibine devam edileceği
- İcra müdürünün imzası
Görüleceği üzere haciz sürecinde dikkat edilmesi gereken birçok detay yer almaktadır. Haciz icra hukukunun en önemli uygulama alanıdır. Aslında icra hukukunun amacı “haciz uygulamak”tır. Gecikilmesinde ve detayların gözden kaçırılmasında büyük hak kayıplarına uğrayabileceğiniz bir alandır. Bu nedenle alanında uzman ve deneyimli bir icra avukatı ile çalışmanız son derece önemlidir. İcra avukatı Saim İNCEKAŞ bu alanda başvurabileceğiniz isimler arasında yer almaktadır. İletişim numarası: 0534 910 97 43 olmakla birlikte kendisi Adana merkezli çalışmaktadır.
0 Yorum