Banka Kat İhtarına Cevap Dilekçesi

Banka Kat İhtarına Cevap Dilekçesi

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

 

DOSYA NO:

DAVALI:  

VEKİLİ:

DAVACI: 

VEKİLİ:

KONU: Davaya cevaplarımızın ve itirazlarımızın sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR

Davacı banka, müvekkil aleyhine, X 2. icra Müdürlüğü’nün  2019/11880 Esas sayılı icra takibini başlatmış, müvekkil tarafından haksız ve kötü niyetli takibe süresinde itiraz edilerek, takip durdurulmuştur. Davacı tarafından, eldeki dava ikame edilerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile, icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmektedir. Davacı tarafın davası hukuki dayanaktan yoksun olup, REDDİ gerekmektedir. Şöyle ki;

DAVACI BANKA TARAFINDAN HESAP USULÜNE UYGUN ŞEKİLDE KAT EDİLMEMİŞTİR.

Davacı taraf dava dilekçesinde, müvekkil ile davacı banka arasında 49256595 başvuru numaralı İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkile 26.07.2019 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, 03.08.2019 tarihinde de ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ardından başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, işbu nedenle müvekkilin takibe itirazı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı taraf, hesabın kat edilerek, hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini beyan etmekte, ancak anılı ihtarnamenin TEBLİĞ OLUP OLMADIĞINDAN SÖZ ETMEMEKTEDİR. . Oysa ki, davacı tarafından, müvekkile USULÜNE UYGUN ŞEKİLDE TEBLİĞ EDİLMİŞ BİR HESAP KAT İHTARNAMESİ MEVCUT DEĞİLDİR. Hal böyle olunca müvekkilin yasal haklarını koruması da engellenmiştir. Müvekkil işbu icra dosyasından gelen ödeme emri ile takipten haberdar olmuşlardır.

Müvekkile hesap kat ihtarnamesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden, itiraz hakkı da engellenmiştir. Müvekkilin hesap kat ihtarnamesini tebliğ almaması nedeni ile, doğrudan icra takibine geçilmiş olması usule aykırı olmuştur.

DAVACI YANIN, İCRA TAKİBİNE KONU ETTİĞİ ALACAK MUACCEL OLMAMIŞTIR.

Davacı tarafından, müvekkil aleyhine icra takibi yapılabilmesinin şartı, vadesi gelmiş muaccel bir alacağın bulunmasıdır. Banka kredi sözleşmeleri yönünden de, borcun muaccel hale gelmesi için hesap kat ihtarnamesinin tebliği zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak davacı taraf, bu hususu göz ardı ederek, müvekkile hesap kat ihtarnamesini tebliğ etmeden icra takibine geçmiş, müvekkilin haklı itirazının ardından da itirazın iptalini dava etmiştir. İşbu nedenle, hukuki dayanağı olmayan davanın REDDİ GEREKİR.

İHTİYATİ HACZİN ŞARTLARI OLUŞMAMIŞTIR.

Davacı tarafından dava dilekçesinde, hiçbir delil gösterilmeden, yalnızca soyut şekilde alacağın muaccel hale geldiği ve müvekkil tarafından ödenmediği beyan edilmiş, davacının bir güven kuruluşu olduğu ve müvekkilin mal varlığı üzerinde kötü niyetli bir tasarrufta bulunması halinde davacının alacağına kavuşamayacağından bahis ile, müvekkilin mal varlığı hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur.  Davacı tarafın, henüz muaccel dahi olmamış bir alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunmaya kanunen hakkı bulunmamaktadır.

İcra İflas Kanunu’ 257. maddesine göre;

“….vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.

Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;

2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa…” Somut olayda, anılı durumların hiç birisi söz konusu olmayıp, davacı tarafın teminatsız şekilde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.

 Henüz muaccel olmamış bir alacağa ilişkin olarak, davacı yanın aleyhimize kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etme hakkı da bulunmamaktadır. İşbu nedenle de, davanın reddi gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER         : İİK, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER         : Yargılamanın ilerleyen safhalarında, davacı yanın sunacağı delillere karşı delil ve tanık bildirme hakkımız saklı kalmak kaydı ile,

  • 49256595 başvuru numaralı kredi sözleşmesi ,
  • Bodrum 2. İcra Müdürlüğü’nün 2019/11880 Esas sayılı icra dosyası,
  • Yemin,
  • Tanık,
  • Bilirkişi incelemesi,
  • Keşif,
  • Yargıtay Kararları,
  • Sair ve yasal her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda açıkladığımız sebeplerle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın REDDİNE, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz. tarih

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir