3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE (FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATI İLE)
TALEPTE BULUNAN:
VEKİLİ:
KARŞI TARAF:
KONU: Karşı tarafın, müvekkile ait tescilli tasarım hakkına yapmış olduğu tecavüzün, yerinde tespiti amacıyla delil tespiti istemli dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR
1-) Müvekkilimiz, ….. tasarlamış olduğu mobilya ayağını tescil ettirmek üzere; 28.12.2021 tarihinde Türk Marka ve Patent Kurumuna başvurmuş ve başvurusunun sonucunda: Tasarımı için … tescil numarası ile tasarımı tescil edilmiş ve bu tescile ilişkin bilgiler 24.01.2022 tarih ve 381 sayılı bültende yayımlanmıştır. Türk Marka ve Patent Kurumunun … tescil numaralı tasarımına ilişkin bilgiler ve müvekkilimiz tarafından Türk Marka ve Patent Kurumuna tescili yapılan tasarımın incelenmeye elverişli görüntüleri dilekçemizin ekinde mahkemenize sunulacaktır.
2-) Müvekkilimizin hak sahibi olduğu tescilli tasarım, karşı taraf olan, … isimli mağazada satılmak üzere müşteri sunumuna çıkarılmıştır. Aynı zamanda karşı tarafın adına kurulmuş olan internet sitesinde de yine görseller mevcuttur. Karşı tarafça bu tasarım kendilerine ait tasarımmış gibi tescilsiz olarak kullanılmıştır. Sınai Mülkiyet Kanunu madde 56’da ”yenilik ve ayırt edicilik’ kavramlarından bahsedilmiştir. Kanunda bir tasarımın, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Dilekçemizin devamında da görsellerini sunacağımız tasarımımız ve karşı tarafın kullanmış olduğu tasarımların birebir aynı olduğu ve hiçbir yenilik barındırmadığı gibi ayırt edici özelliğinin de bulunmadığını, müvekkilimize ait tescilli tasarımın şekil ve tasarım açısından birebir gasp edildiği görülecektir. SMK Madde 56 kapsamında; tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Kanunen aranan bu şartlar yerine getirilmemiş olup müvekkilimizin tescilli tasarımı resmen karşı tarafça gasp edilmiş ve hatta tasarım hakkına tecavüzde bulunulmuştur.
Haksız, hukuksuz olarak karşı tarafın mağazasında müşterilere sunulan ve internet sitelerinde kullanılan tasarımın görüntüleri işbu delil tespiti dilekçemizin ekinde mahkemenize sunulacaktır.
Yenilik ve Ayırt Edicilik
MADDE 56- (1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla
sağlanan haklar kapsamında korunur.
3-) SMK madde 59 kapsamında; Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. Yapılan bu hukuksuzluk müvekkilimizin tescilli tasarım hakkına SMK md. 81-1/A bendi çerçevesinde, müvekkilimize ait tasarımları kendilerine ait imalathanede üreten ve satışını yapan karşı taraf, müvekkilimizin tasarım hakkına tecavüzde bulunmuştur. C bendi çerçevesinde müvekkilimizin tasarım hakkına gasp etmiştir. Kanunen müvekkilimiz, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.
SMK md.81-1: ) Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır:
A BENDİ: Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, hak sahibine tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açma yetkisi tanınmıştır.
C BENDİ: Tasarım hakkını gaspetmek.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda karşı tarafça müvekkilimize ait tasarımın satışı yaparak belkide üretimini yaparak ve internet sitesinde yayınlayarak SMK md.81kapsamında tecavüz edildiği açıktır.
4-) 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55. maddesinin 4. fıkrasına göre, kanunun tasarımlara bahşettiği korumalar kural olarak tescille birlikte doğar. İlgili kanunun 81. Maddesinde tescil edilmiş bir tasarımın hak sahibinin tasarımına yönelen hangi tür tevacüz fiillerini önleme yetkisi olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda tasarım ile birlikte korunan diğer fikri mülkiyet haklarına ilişkin ortak koruma hükümleri olan madde 146 ilâ 165. hükümleri incelendiğinde özellikle tazminat başlıklı 150. maddesinin 3. fıkrasında hak sahibinin sınai mülkiyet hakkına dayalı tazminat davası açmadan önce delil tespiti istenebileceğini düzenlemiştir.
Tazminat
MADDE 150- (1) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak
sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
(2) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya
hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
(3) Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
5-) Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda müvekkilin tasarım hakkına yapılan tecavüzün tespiti, sona erdirilmesi, müvekkilimizin uğradığı zararlar için maddi, manevi ve itibar tazminatı istemli dava açılması gerekmektedir. Ancak delil tespiti yaptırılmadan doğrudan dava açılması durumunda karşı tarafça dava dilekçesi tebliğ alınır alınmaz müvekkilin markasına tecavüz oluşturan markanın kullanıldığı web sitesi, ürünler, ambalaj, ilan, broşür, basılı kağıtlar, kartonlar vb. ortadan kaldırılacak ve müvekkilin tasarım tecavüzünden dolayı uğradığı zararı ispat etmek zor olacak veya imkansızlaşacaktır. Bundan dolayı bu gibi durumların önüne geçilebilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 403. maddesi uyarınca karşı tarafa tebligat yapılmaksızın delil tespiti yaptırılmasına ve alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile birlikte ”……………… adresine ve yine söz konusu mağazanın farklı şubeleri var ise oralara da gidilerek bilirkişi incelemesi için keşif yapılmasına karar verilmesini mahkemenizden talep ediyoruz.
Delil tespitinin istenebileceği hâller
MADDE 400- (1) Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme
sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif
yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin
yapılmasını talep edebilir.
(2) Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça
öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri
sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır.
MADDE 403- (1) Talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk
bulunan hâllerde, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabilir. Tespitin
yapılmasından sonra, tespit dilekçesi, tespit kararı, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun
bir örneği mahkemece kendiliğinden diğer tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf tebliğden itibaren bir hafta içinde delil tespiti kararına itiraz edilebilir.
HUKUKİ SEBEPLER: 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, HMK ve ilgili yasal mevzuat
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, Bilirkişi, Keşif, Yemin ve her türlü yasal delil
TALEP SONUCU: Yukarıda açıklanan nedenlerden ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak sebeplerden ötürü, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın DELİL TESPİTİ YAPTIRILMASINA ve alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile birlikte ve inceleme esnasında varsa diğer şubelerine ait adresine gidilerek bilirkişi incelemesi için keşif yapılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.
EK: 1-) Müvekkile ait tasarımın tescil bilgileri
2-) Vekaletname