Eşin katılma alacağının tümüyle kaldırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebilmesi için; boşanmanın özel boşanma sebebi olarak zina veya hayata kast nedenine dayalı olarak gerçekleşmiş olması gereklidir.
Bu konudaki Yargıtay kararı şu şekildedir:
Davacı-davalı kadın, davalı-davacı kocasından katılma alacağı isteminde bulunmuştur. Katılma alacağı mal rejimi sona ermeden istenemezse (TMK. md.225) de; boşanma hükmü kesinleşmekle mal rejimi boşanma dava tarihinden geçerli olarak
sona ermiş olduğundan; dava dinlenebilir hale gelmiştir.
Mahkemece katılma alacağının Türk Medeni Kanununun 236/son maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Eşin, artık değer üzerinde pay oranının (katılma alacağının) tümüyle kaldırılmasına ya da azaltılmasına karar verilebilmesi için; boşanmanın özel boşanma sebebi olarak zina (TMK. md.161) veya hayata kast (TMK. md.162) nedenine dayalı olarak gerçekleşmiş olması gereklidir.
Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1 .maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması genel boşanma nedenine dayalı olarak boşanmalarına kararı verilmiş ve boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
Bu durumda, dinlenebilir hale gelen davacı-davalı kadının katılma alacağı istemiyle ilgili olarak; taraflara delillerini gösterme olanağı tanınması ve gösterdikleri takdirde toplanarak, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektirmiştir. (Y2HD, 18.07.2011, E. 2010/11719, K. 2011/12472)
0 Yorum