Çocuğun Üstün/Yüksek Yararı Ne Demektir?
Çocuğun yararına öncelik verilmesi, onun tarafının tutulması suretiyle onun yararına olan eylem ve işlemlerin yapılmasına “çocuğun üstün yararı” ilkesi denilmektedir. Kısaca, çocuğun yararı ilkesi Çocuğun yararının; Başka bir tanıma göre ise çocuğun yararı, çocuğun, kendi ayakları üzerinde durarak sorumluluklarını bilen bir birey haline gelmesini ve toplum bakımından da sorun yaratmayacak bir birey olmasını sağlamak için göz önüne alınması gereken menfaattir. Bu ilkenin tek ve her zaman için geçerli olan bir tanımı bulunmamaktadır.
Çocuğun Yararı İlkesi
Belirtilmelidir ki çocuğun yararı ilkesi, çocuğun kısa süreli, dar, Ayrıca bu ilkenin, sosyal, hukukî ve ekonomik yararları içerdiği de belirtilmelidir. Çocuğun yetişmesi, barınması, bakılması, eğitimi ve terbiyesinin gereği gibi yerine getirilmesi, temsili, ruhsal gelişiminin sağlanması ve kişiliğinin korunması da çocuğun yararı ilkesinin kapsamına giren unsurlardandır. Çocuğun kişiliğinin korunması için nazara alınması gereken her şey esasında bu ilkenin kapsamına girmektedir.
Çocuğun yararı ilkesinin işlevleri ise çeşitlidir. Bu ilkenin, anne ve babanın Hakimin, boşanmanın çocuklara ilişkin sonuçlarını düzenlerken göz önüne alacağı ilkelerden belki de en önemlisi, çocuğun yararı ilkesidir. Bu ilke Yargıtay ise kararlarında genellikle “çocuğun üstün yararı” ifadesini kullanmaktadır. Çocuğun yararı, çocuğun yaşına, zamana, mekana göre değişebilen; birden çok alanı ilgilendiren, somut koşullara göre değerlendirilmesi gereken, psikoloji ve sosyal bilimlerin verilerine göre yorumlanması icap eden bir kavram olduğundan, içeriğinden ne anlaşılması gerektiği hakimin takdirine bırakılmış, esnek ve göreceli bir kavramdır.
Hâkimin, çocuğun yararını belirlerken dikkate alacağı ölçütler kanunlarda belirtilmiş değildir. Bu durumda hâkimin her somut olay için ayrı ayrı değerlendirme yaparak çocuğun yararını ve gereklerini belirlemesi gerekecektir.
Çocuğun yararı ilkesi hâkime, boşanma davası sırasında, çocuğun yararını gözetme ve bu kapsamda çocuğun bedensel, fikirsel, duygusal, Hâkim için bu ilkeden sapmamak önemlidir. Zira boşanma davasında, anne ve Yargıtay’ın da boşanma davalarında çocukla ilgili karar verirken, annelik ve babalık duygularının tatmini yerine çocuğun yararını birinci sırada gözettiği görülmektedir.(1)
Sonuç olarak her ne kadar boşanma davasının tarafları eşler olsa da, verilecek hüküm Çocuğun Güvenliği İlkesi
Çocuğun güvenliği ilkesi de zaman zaman çocuğun yararı ilkesi ile aynı anlama gelecek şekilde kullanılmaktadır. Buna göre çocuğun güvenliği ilkesi, 1959 tarihli Çocuğun güvenliği çocuğun yararı ilkesinin özel bir görünümünü oluşturur ve çocuğun maddî ve manevî bütünlüğünün korunmasını; bu kapsamda beden ve ruh sağlığının korunmasını, psikolojisinin olumsuz durumlardan etkilenmesinin önüne geçilmesini, normal bir bedensel, ruhsal ve fikirsel gelişim evresinden geçerek yetişkin bir birey olmasının sağlanmasını ifade eder. Kaynak:
0 Yorum