ADANA 5. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
GÖNDERİLMEK ÜZERE
ADANA 4. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
DOSYA NO:
KARAR NO:
İTİRAZ EDEN SANIK:
MÜDAFİİ:
KONU: Memnu hakların iadesi talebimizin reddine karşı itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Müvekkil hakkında Adana Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığımız Memnu Hakların İadesi talebimizin reddi kararı gerekçeli bir şekilde 15 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir. Verilmiş olan usule ve hukuka aykırı olan bu kararın tarafımızca kabulü mümkün değildir. Bu karara karşı itiraz hakkımız doğmuştur. Yasal süresi içinde itiraz yoluna başvuruyoruz. Şöyle ki;
GEREKÇE VE KARAR KISMI GEREK KENDİ ARASINDA GEREKSE DAYANDIKLARI KANUNLA ÇELİŞKİYE DÜŞMEKTEDİR.
Ret kararında 5352 sayılı kanunun 13/A maddesi uyarınca yasaklama kararı verilen kişiye bu hakların iadesi için; cezanın infazının tamamlanmasından itibaren 3 yıl geçmiş olması ve bu süre içerisinde sanığın başkaca bir suç işlememiş olması gerektiği şartları düzenlenmiştir.
Ret kararının gerekçesinde müvekkil hakkında verilen daha önceki mahkumiyetin infazından itibaren 3 yıllık sürenin geçmediğinden bahsedilmiştir. Ancak verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği tarih olan 2006 yılından itibaren günümüze kadar 15 yılın geçmiş olduğu görülmektedir. Kararın kesinleşmesi ve hükmün infazından itibaren 3 yıldan fazla bir süre geçmiştir.
Her ne kadar kararın açıklandığı kısımda 3 yıllık sürede suç işlenmemiş olması şartının oluşmadığı gerekçesiyle ret kararının verildiğinden bahsedilmiş ise de itiraz dilekçemizin ekinde de sunduğumuz adli sicil kaydına göre müvekkilin 2006 yılından itibaren geçen 3 yıllık süreçte suç işlemediği görülmektedir.
Müvekkilin memnu hakların iade edilmesi için şekli unsurların tamamını oluşturduğu anlaşılmaktadır. İş bu durum göstermektedir ki verilen ret kararında dayanılan gerekçeler ve netice olarak verilmiş olan karar usule ve hukuka aykırı şekilde verilmiştir.
KANUNUN UYGULANMASI YÖNÜNDEKİ YARGITAY KARARLARI DA DURUMUN HUKUKA AYKIRI BİR HAL ALDIĞINI ORTAYA KOYMAKTADIR.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/5057 E. 2017/5055 K. 04.05.2017 T. “Somut olayda mahkemesince sanığın mahkumiyet kararında yasaklanmış hak bulunmadığı gerekçesi ile sanığın memnu hakların iadesi talebinin kabul edilmediği anlaşılmakla, her ne kadar sanık hakkındaki mahkumiyet kararında herhangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanık hakkında adli sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, sanığın cezasının infaz edildiği tarih olan 17.01.1998 tarihinden itibaren 5352 Sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde yer alan 3 yıllık sürenin geçmiş olduğu ve sanığın daha sonra yeni bir suç işlememiş olduğu cihetle; mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklamış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır” ilamında ve bir çok Yargıtay kararında da bu durumun usule ve hukuka aykırı olduğu tespit edilmiş olduğu sabittir.
Diğer taraftan talebimizin reddine karar verilmesi cezaların temel amacı olan ıslah edici olmaktır. Zira Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/992 Esas 2019/11543 Karar sayılı ilamında “Cezanın amaçlarından birisinin de mahkumun ıslahı olması karşısında; bunu ispat eden/gösteren kişinin ömür boyu hak yoksunluğuna muhatap olması, adil de değildir. İşte ortaya çıkabilecek bu gibi sakıncaların giderilebilmesi için, mahkumun belirli bir süreyi iyi halli olarak geçirmesi ve kanunda açıklanan diğer koşullara uymuş olması halinde yoksun kaldığı hakları tekrar kullanması, “yasaklanmış hakların geriverilmesi (memnu hakların iadesi) kurumu ile olanaklı hale gelmektedir. Bu yolla mahkûm, toplumsal yaşamın gerektirdiği etkinlikleri normal bir şekilde sürdürmesini sağlayan haklarına yeniden kavuşmanın yanı sıra, mahkumiyet sonucu yıpranan manevi itibarını da elde etme olanağına kavuşmuş olacaktır.” açıkça görülmektedir ki ıslah amacı ile verilen cezaların ıslah amacını aştığı hallerde kaldırılması ceza hukukunun ıslah ediciliğinin temelini oluşturmaktadır.
Memnu Hakların İadesi yönündeki talebimizin reddi ile mevcut ceza hukuku sisteminde cezanın ıslah ediciliği ortadan kalkmış zarar verici boyuta geçmiş olduğu açıktır. Zira müvekkil bu durum sebebiyle mağdur olmaktadır. Islah edici amacından sapan bu cezanın kaldırılması gerek kanuni gerekçe içtihadi olarak zorunluluk olmuştur.
TALEP VE SONUÇ: Yukarıda arz ve izah edilen ve mahkemenizce resen göz önüne alınacak sebeplerden ötürü Adana Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen Memnu Hakların İadesi talebimizin reddi yönündeki kararın kaldırılarak, talebimizin kabulüne karar verilmesini saygıyla ve vekaleten arz ve talep ediyoruz.
SANIK MÜDAFİİ