Kötü Muamele Suçu İstinaf Dilekçesi

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ’NE

Sunulmak Üzere

… ASLİYE CEZA  MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO        

İSTİNAF YOLUNA

BAŞVURAN/KATILAN    :

VEKİLİ                   :

SANIK                   :

D.KONUSU: … Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……sayılı dosyasının gerekçeli kararına karşı beyanlarımızı içerir istinaf  dilekçesidir.            

AÇIKLAMALAR

Yukarıda dosya numarası belirtilen …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….sayılı dosyasında, sanık hakkında, TCK m.232/1 maddesi uyarınca ”Kötü Muamele” suçundan yargılama yapılmış olup, sanığın beraatine karar verilmiştir. İş bu karar, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, eksik inceleme sonucu oluşturulduğu ortadadır. Şöyle ki;

Müvekkilim ve sanık,  Mayıs ayında evlenmiş olup, ……isimli bir çocukları bulunmaktadır. Sanık, müvekkile evlilik birliği içerisinde birlikte yaşadıkları süre boyunca bir çok kez fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamıştır.

Müvekkilin …….tarihli alınan ifadesinde de belirttiği üzere,  sanık, evlilik birliğinin başlamasından kısa bir süre sonra müvekkile şiddet uygulamaya başlamış, bu şiddet hareketleri gün geçtikçe artarak devam etmiştir. Hatta müvekkil ortak çocuğa hamile iken bile sanık tarafından kendisine şiddet uygulanmış, sanığın öfke sorunları nedeniyle çok zor günler geçirmiştir. Sanık tarafından uygulanan fiziksel ve psikolojik şiddet içerikli hareketler, sadece müvekkille sınırlı kalmamış, aynı zamanda ortak çocuğa da yönelmiştir. Müvekkil ise buna engel olmak isterken her defasında şiddet görmüş, ancak küçük çocuğunu korumak için her defasında kendisini siper etmiştir.

Müvekkil zaman zaman sanığın uyguladığı şiddet hareketleri üzerine ailesinin evine sığınmış ancak her defasında sanık bir daha olmayacağına müvekkili ikna ederek, eve dönmesini sağlamıştır. Ancak sanığın uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddetin bir türlü sonu gelmemiştir. Müvekkil ise severek evlendiği eşini kaybetmemek ve yuvasını dağıtmamak için olay gününe kadar olanları sineye çekmiştir.

Son olarak Sanık, ….günü, kendisi tarafından hazırlanan boşanma protokolünü müvekkilime zorla imzalatmak istemiş ancak müvekkilim boşanma protokolünü imzalamayı reddedince kendisini kolundan tutarak zorla evin dışına atmış ve kapıyı üstüne kapatmıştır. Müvekkilim de içinde bulunduğu çaresizlikle, komşusu olan kurum müdürünün evine sığınmış ve oradan jandarmayı arayarak durumu bildirmiştir.

Söz konusu olay nedeniyle yapılan yargılama sonucu, Sayın Mahkeme  sanığın atılı suçu işlediğine dair kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesi ile beraatine karar vermiştir.

Olaya ilişkin katılan-müvekkilin anlatımları ve tanık ifadeleri ile sanığın müvekkile sürekli olarak fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı sabittir. Her ne kadar Sayın Mahkeme tanık ifadelerinde sanığın atılı suçu işlediğine dair anlatımın bulunmadığına kanaat getirse de söz konusu kararın kabulü mümkün değildir.

Tanıklardan müvekkilin babası olan……; söz konusu olay günü müvekkilin kendisini arayarak durumu anlattığını, daha öncesinde de bir çok kez şiddete maruz kaldığını bildiğini ve bu sebeple pek çok defa katılan-müvekkil ile oğlunun evlerine sığındığını belirtmiştir.

Tanık ……..ise, sanığın müvekkile şiddet uyguladığı konusunda bilgisinin bulunduğunu beyan etmiş, hatta sanığın kendisi tarafından eşi aranarak ”kızınızı saçından başından tutarak dışarı attım” şeklinde beyanının bulunduğunu ifade etmiştir.

Tüm bu beyanlar ve savcılık tespitlerine rağmen; Sayın Mahkemece sanık tarafından atılı suçun işlendiğine dair delil elde edilememesi sebebi ile beraatine karar verilmesi,  kanuna ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmektedir. Öyle ki, müvekkile karşı yapılan fiziksel ve psikolojik şiddet hareketleri, ev içinde ve kapalı kapılar ardında gerçekleştirilmiştir. Müvekkil yaşadıklarının etkisi ve utancı ile olayları sadece yakın aile bireylerine anlatabilmiş, yaşananlar aile içinde kalıp üstü kapatılmıştır. Kadına şiddet hareketlerinin gün geçtikçe arttığı şu günlerde, Sayın Mahkemece olayların yeterince incelenmeden ve gerekli tüm araştırmalar yapılmadan, eksik inceleme sonucu delil yetersizliği gerekçe gösterilerek sanığın beraatine karar verilmesi, kamuoyu vicdanını derinden yaralamakta, hakka ve hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

Bu doğrultuda, Sanığın suç tarihinde müvekkili kolundan tutarak zorla evden dışarı atması ve evlilik birliği içerisinde sistematik olarak uyguladığı şiddet hareketleri biçiminde gerçekleşen, merhamet ve şefkatle bağdaşmaz nitelikteki eyleminin, TCK’nın 232/1. maddesinde öngörülen  kötü muamele suçunu oluşturacağı gözetilmeden, Sayın Mahkemece yetersiz gerekçe ile beraat hükmü kurulması nedeniyle iş bu kararı istinaf etme gerekliliği doğmuştur.

SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda açıkladığımız ve res’en bulunacak nedenlerle;

…… Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden yargılama yapılarak sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına ve diğer yasal sonuçlarına karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz.

Katılan  Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir