Hırsızlık KYOK(Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı)’na İtiraz Dilekçesi

Hırsızlık KYOK(Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı)’na İtiraz Dilekçesi

X CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

 

DOSYA NO               : 

 

MÜŞTEKİ                 : 

VEKİLİ                      :

 

ŞÜPHELİ                   :

 

TALEP KONUSU     : Sayın savcılığınız tarafından verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz dilekçemizin sunulmasından ibarettir.

 

SUÇ                             : Herkesin Girebileceği Bir Yerde Bırakılmamakla Birlikte Kilitlenmek Suretiyle Hırsızlık (TCK md 142-2-d)

 

SUÇ TARİHİ             : 

AÇIKLAMALAR     : Müvekkil, şüpheli X ile 3 sene önce beraber eğitim aldıkları X’nde tanışmıştır. Ancak tanışmalarından kısa bir süre sonra şikayete konu olmayan bir sebeple tartışmış ve de küsmüşlerdir. Müvekkil ile şüpheli X yılının Eylül-Ekim aylarında karşılaşmışlardır. Karşılaşmanın ardından şüpheli, müvekkili aralarındaki küslüğü gidermek adına evine davet etmiştir. Bu davetin ardından buzları eriten iki arkadaş iki gün boyunca beraber vakit geçirmişlerdir. Şüpheli bu süre zarfında toplamda 5 kişilik ülkücü bir grup ile ev arkadaşlığı yapmaktaydı.

Bu geçen 2 günün ardından müvekkil X dönmüştür. Daha sonra X ayı içerisinde müvekkil tekrar X dönerek ev aramaya başlamıştır. Bu arayıştan sonra X bir ev bulan müvekkil, bu eve yerleşmiştir.

Evine yerleşen müvekkil şüpheli Burak ile barıştıktan 2 ay sonra şüpheli ile tekrar kampüste karşılaşmışlardır. Sohbet esnasında müvekkilin tek başına bir öğrenci evi tuttuğunu öğrenen şüpheli, müvekkile; “kendisinin bir kız arkadaşı olduğunu, kaldığı evin çok kalabalık olduğunu ve ev arkadaşlarının böyle konulara çok tepkili olduklarını bu sebeple de kendi evine götürmediğini” söylemiştir. Şüpheli, bu kısa girizgahın ardından da müvekkile; “madem tek yaşıyorsun bende evine kız arkadaşım ile gidip gelebilir miyim? Hatta istersen ev arkadaşı bile olabiliriz.” demiştir.

Müvekkil, şüphelinin bu teklifine sıcak bakmamış “kendisinin de evlilik yolunda ilerlettiği ciddi bir ilişkisi olduğunu bu nedenle tek başına eve çıktığını, ayrıca da ev sahibinden evi tek başına yaşayacağını söyleyerek kiraladığını ancak kendisinin tedavi için her hafta X gidip geldiğini X olduğu süreler içerisinde kız arkadaşıyla beraber gelip evinde misafir olabileceğini” beyan etmiştir. Müvekkil ve kız arkadaşı evde yabancı bir erkek olmasını istememektedir. Ancak buna rağmen arkadaşını da kırmak istemeyen müvekkil arkadaşını kırmamak adına böyle bir yol izlemiştir.

Bu arada geçen süre zarfında müvekkil, şüphelinin ev arkadaşlarıyla arası bozulduğundan dolayı şüphelinin, kız arkadaşının evinde kaldığını öğrenmiştir. Şüpheli, “ev arkadaşlarım benim üzerime olan internet aboneliğinin faturalarını ödememişler” deyince müvekkil de “şayet istersen aboneliği benim evime aktaralım faturaları ben öderim, boş yere bende yeni abonelik ile uğraşmamış olurum” diyerek şüphelinin adına kayıtlı internet aboneliğini müvekkil, kendi evine aktartmıştır. Müvekkil, şüpheli adına kayıtlı aboneliğin faturalarını hiç aksatmadan düzenli bir şekilde ödemiştir.

Yukarıda ayrıntısı ile aktarmaya çalıştığımız arkadaşlık ilişkisinin boyutu hakkında sayın savcılığınız tarafından fark edilmesini istediğimiz ayrıntı MÜVEKKİL İLE ŞÜPHELİ EV ARKADAŞI DEĞİLDİR. Şüpheli kira, elektrik, su hatta kendi adına kayıtlı olan internete dahi para ödememektedir. Müvekkilin tek amacı kendisinden yardım talep eden arkadaşını geri çevirmemek adına arada sırada evinde misafir etmektir.

Müvekkile arada sırada misafirliğe gelen şüpheli, müvekkilin evinin zemin katta olmasından faydalanacağını düşünerek müvekkilin evinin balkon kapısının anahtarını müvekkilden gizli bir şekilde alıp kopyalatarak genelde X olan müvekkilin yokluğundan faydalanmak istemiştir.

Önemle belirtmemiz gereken husus; Müvekkilin yukarıda bahsettiğimiz üzere bu kadar sık Adana’ya gidip gelmesinin nedeni müvekkilin FİBROMİYOLOJİ (KAS HASTALIĞI) HASTASI OLMASIDIR. Zaten balkon kapısının anahtarını kopyalamış olan şüpheli, müvekkilin bu kadar sık X evinden ayrılıp X gitmesini fırsat olduğunu düşünerek, müvekkile ait evi izinsiz kullandığı yetmezmiş gibi evi günlük olarak başkalarına kiraya verdiğini de ayrıca öğrenmiştir. Ayrıca müvekkil, Adana’ya her gidişinde aracıyla gitmemiştir. Benzin parasını düşünen ve öğrenci olan müvekkil, arada sırada

aracını ve anahtarını evde bırakmıştır. Niğde’ye döndüğünde ise aracının park ettiği yerde olmadığını ve benzin miktarının azaldığını fark etmiştir. Bu olayların hepsine müvekkilin birden çok şahidi vardır. Tanık listemizdeki tanıklarımız iddialarımızı doğrular nitelikte bilgi vereceğinden şüphemiz yoktur.     

Yukarıda açıkladığımız şekilde müvekkil ve ev sahibinin planladığı olayı gerçekleştirmeye gerek kalmadan müvekkil şüpheli ile konuşmuştur. Müvekkil, şüpheliye bir daha evine gelmemesi yönünde telkinde bulunmuştur. Bunun üzerine şüpheli, müvekkile evde kendisinin bazı şahsi eşyaları olduğunu ve bir süre burada kalmasının bir mahsurunun olup olmadığını sormuştur. Bunun üzerine müvekkil de “2 ay kadar eve gelmeyeceğini şayet eşyalarını şimdi almaz ise 2 ay beklemek zorunda kalacağını” söylemiştir. Şüpheli müvekkilin 2 ay gelmeyecek olmasını sorun etmemiştir ve bekleyeceğini söylemiştir.   

Aradan geçen birkaç aydan sonra evine dönen müvekkil halen ayrıntılarıyla tespit edemediği miktarda eşyasının kaybolduğunu, şüphelinin kendi eşyalarını alıp götürürken, müvekkilin kendisine ait eşyaları da götürdüğünü tespit etmiştir. Hemen kapıcı ile görüşen müvekkil kapıcının; “Şüpheliyi birkaç kere yanında ve evinde gördüğünü bu sebeple şüphelinin kendisinin ev arkadaşı olduğunu sandığını bu yüzden de evden eşyaları götürdüğünü gördüğünde bir şey söylemediğini” söylemiştir. Bu olayları teyit etmek adına sayın savcılığınızın da uygun görmesi halinde şahsın bilgisine başvurulabilir. Şahsın tüm iddialarımızı tek tek teyit edeceğinden şüphemiz bulunmamaktadır.

Bu olayın üzerine karakola giden müvekkil “maddi kayıp için değil sadece evime izinsiz girildiğinden dolayı şüpheli X’tan şikayetçi olmak istediğini” söylemiştir. Karakoldaki memurlar ise müvekkile “dediğiniz doğrultuda şikayetinizi işleme koyarız ancak kaybolduğunu öğrendiğiniz en az bir eşyanızı söylemeniz gerekiyor” demesi üzerine müvekkil de amacı zaten maddi kayıp ihbarı olmayan müvekkilin aklına gelen ilk şey olan buzdolabını söylemiştir. Müvekkilin tek amacı şüphelinin kendisinden gelerek özrü dilemesini sağlamaktır. Fakat bunca şeye rağmen şüpheli müvekkilden bu özrü dilememiştir. Sadece şüphelinin babası müvekkili arayarak özür dilemiştir ve ayrıca müvekkilin uğradığı zararı gidermek adına müvekkilden hesap numarası istemiştir. Müvekkilin zararın ne kadar olursa olsun kendisi tarafından karşılanacağı yönünde söz vermiştir. Bunun üzerine şahsa hesap numarasını gönderen müvekkile para gönderen kimse olmamıştır.

Şüpheli 5 arkadaşıyla kaldığı evden ayrılırken kendisine ait olan buzdolabını da müvekkilin evine getirme talebinde bulunmuştur. Ancak zaten halihazırda buzdolabı olan müvekkil, şüphelinin; “Buzdolabını birkaç güne kadar bir arkadaşıma satacağım, o parayı getirene kadar buzdolabı senin evinde kalsın” talebi doğrultusunda müvekkil kabul etmiştir. Müvekkilin karakolda bahsini ettiği buzdolabı ile X C. Başsavcılığı’nın X Sor. Nolu dosyasında şüpheli tarafından faturası sunulan buzdolabı farklıdır.

Şüphelinin buzdolabını satmış olduğu arkadaşları eve gelip evden şüpheliye ait buzdolabını zaten almışlardır. Şüphelinin, müvekkilin yokluğunda izinsiz olarak girip eşyalarını alırken götürdüğü buzdolabı müvekkile ait buzdolabıdır. Bu bahsini ettiğimiz buzdolabı olayı ve diğer tüm olaylara şahitlik edebilecek kişi X’dur.

Sayın savcılığınız tarafından müvekkile gönderilen TAKİPSİZLİK KARARININ, müvekkilin X ikamet adresine gitmesi, müvekkilinde o hafta X bulunmasıX nedeniyle tebligattan haberi olmamıştır. Sayın savcılığınız tarafından gönderilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararın bulunduğu tebligatı müvekkilin babası tebliğ almıştır. Sorumluluk sahibi her ebeveyn gibi müvekkilin babası da, çocuğunun sınav haftası olması ve bölümünün Makine Mühendisliği gibi zor bir bölüm olmasını göz önünde tutarak sınavlara çalışan oğluna kafası dağılmasın mantığı ile hareket ederek, derslerine konsantre olması adına gelen tebligatı haber vermemiştir. Oğlunun evinden giden bunca eşyaya rağmen amiyane tabir ile “lanet olsun” diyerek oğlunun sınavlarının daha önemli olduğu kanaati ile hareket etmiştir. Hayatında daha önce mahkemelere veya savcılıklara hatta karakola bile yansıyan bir vukuatı olmayan müvekkil, şikayeti hakkında herhangi bir ilerleme olmadığını düşünmüştür ancak daha önce böyle bir tecrübesi olmaması, savcılıklardan ne zaman cevap geleceğine dair bir fikri olmaması nedeniyle bunca geçen sürenin işin gereği olabileceğini düşünerek hayatına kaldığı yerden devam etmiştir.

Müvekkilin bu kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan, şüphelinin, kendisi hakkında “iftira” suçlamasıyla savcılığa yapmış olduğu şikayet neticesinde haberi olmuştur. Müvekkil bunun üzerine derhal savcılığa giderek sayın savcı X’a maruzatını bildirmiştir. Mesleğini özverili ile yapan her ehil gibi sayın savcı da yaşanılan mağduriyeti fark ederek müvekkilden o tarihlerde sınavları olduğuna dair deliller ayrıca soruşturmayı etkileyecek yeni deliller istemiştir.

Ardından bu olayın kendi bilgi ve tecrübesi ile içerisinden çıkabileceği bir olay olmadığının farkına varan müvekkil tarafımıza gelerek dosya ile ilgilenmemiz talebinde bulunmuştur. Sonuç olarak işbu dilekçe ile yaşanılan tüm mağduriyetleri sayın savcılığınızın bilgisine tüm açıklığı ile sunuş durumdayız.

Müvekkil, şüphelinin bu eylemlerinden ötürü yüklü miktarda zarara uğramıştır. Bu zararların da tazminini ayrıca talep ediyoruz. Müvekkilin erzaklarının kullanılması, fatura miktarlarındaki fahişi artış, müvekkilin evinin günlük olarak diğer öğrencilere kiraya verilmesi, aracının kullanılması ve evinden kaybolan eşyalarla alakalı olarak şüpheliden 5.000 TL zararımızın karşılanmasına yönelik talebimiz vardır.

TANIK LİSTEMİZ

SONUÇ VE İSTEM  : Yukarıda arz ve izaha çalıştığımız ve re’sen nazara alınacak nedenlerle; Sayın savcılığınız tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz ediyor, iddialarımız ve taleplerimiz doğrultusunda şüpheli hakkında bir an evvel kovuşturmaya başlanmasını ve müvekkilin uğramış olduğu 5.000 TL zararın şüpheli tarafından karşılanmasını sayın savcılığınızdan bilvekale arz ve talep ediyoruz. tarih

 

                                                                                                                    MÜŞTEKİ VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir