Görevi Kötüye Kullanma Şikayet Dilekçesi

Savcılığa Görevi Kötüye Kullanma Şikayetinde Nasıl Bulunulur?

Görevi Kötüye Kullanma Suç Duyurusu/Şikayet Dilekçesi -1-


ADANA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

YAKINAN:

VEKİLİ: Adana – Avukat Saim İNCEKAŞ 

SANIK: 

SUÇ: Görevi Kötüye Kullanmak

SUÇ TARİHİ:

KONU : Adana İdare Mahkemesi X Tarih Ve X Sayılı Kararının Uygulanmaması

AÇIKLAMALAR:

1-) Müvekkilimin … adresindeki … isimli işyerine  … Belediyesi zabıta ekipleri tarafından … süreyle kapatma cezası ve … TL para cezası kesilmiştir.

2-)  Müvekkilim yasal süreler içinde … Belediyesine itirazlarını sunmuş, itirazının reddedilmesi üzerine … İdare Mahkemesine dava açmıştır. Mahkeme davanın kabulüne, ödenen para cezasının iadesine ve müvekkilimin işyeri hakkındaki kapatma cezasının geri alınmasına karar vermiştir.

3-) Davalı idare ve çalışanları mahkeme kararlarının kendilerine tebliğinden itibaren … süre geçmiş olmasına rağmen müvekkilime iadesi gereken para cezasını iade etmemiş ve mühürlü işyeri açılmamıştır. Bu nedenlerden dolayı dava açılması zorunlu hale gelmiştir.

HUKUKİ NEDENLER: TCK. m. 257, AY. m. 138 ve sair hukuki mevzuat

HUKUKİ DELİLLER: İdare mahkemesi kararı, ceza tutanakları ve sair deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarda açıklanan nedenlerle, sanık mahkeme kararınım uygulamamakla görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir. Sanık hakkında açıkladığımız nedenlerden ötürü Kamu Davası açılmasını saygıyla talep ederim.

Yakınan Vekili

Görevi Kötüye Kullanma Şikayet Dilekçesi -2-

ADANA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

MÜŞTEKİ:

VEKİLİ:

ŞÜPHELİLER:

KONU: Görevi ihmal ve kötüye kullanma suçlarını işleyen şüphelilerin suça uygun kanun maddesiyle cezalandırılması için kamu davası açılması talebimizdir.

SUÇ TARİHİ:

AÇIKLAMALAR:

Müşteki müvekkil N.D. B. Belediye Başkanlığı Sağlık İşleri Müdürü olarak görev yapmaktayken davacının kadrosu uhdesinde kalmak kaydıyla bu görevden alınarak aynı müdürlüğe doktor olarak görevlendirilmiş ve buna ilişkin ……… gün ve 6012 sayılı işlemin iptali için müvekkil tarafından İstanbul 354. İdare Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır.

X İdare Mahkemesi’nin …… sayılı ………. tarihli kararında (EK: 1):

X tarihli dava konusu işlemle Sağlık İşleri Müdürlüğü kadrosu uhdesinde kalmak kaydıyla bu görevden alındığı B. Belediye Müfettişi tarafından hazırlanan raporda ve B. Huzurevinde görevli hemşirelerin ifadesinde huzurevinde kalmakta olan kişilerin muayenelerinin hafta sonunda davacı tarafından yapılıp reçetelerinin yazıldığı fakat resmi kayıtlara o gün değil hemşirelerin hafta içinde sağlık karnesini getirdiklerinde girdiği olayın oluşumunda davacının herhangi bir kastı olmadığı sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarda X İdare Mahkemesinin ……… E- ……. K. sayılı …….. tarihli gerekçeli kararından yapılan alıntıdan da anlaşılacağı üzere davacı müvekkil lehine dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

X tarihinde idari işlemin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen şüpheliler görevlerini ihmal ederek ve kötüye kullanarak ……… tarihine kadar müştekiyi mahkeme kararına rağmen görevine getirmede bilerek ve kasıtlı olarak ihmalkar davranmışlardır.

Belediye Başkanlığı Personel Müdürlüğünün Sağlık İşleri Müdürlüğüne hitaben ………. tarih M.34.6.BAK.0.71/676 sayılı yazısında (EK: 2):

İstanbul 354. İdare Mahkemesinin …….. tarih ve ……. E- ……. K. sayılı kararını da belirterek, Sağlık işleri Müdürlüğü tabip kadrosunda olup, Sağlık İşleri Müdürü olarak görev yapan 419879 kurum sicil numaralı S.U.Y.’ın bu görevine son verilerek aynı müdürlükte kadro görevini yapmak üzere görevlendirilmesi ve Sağlık İşleri Müdürü kadrosunda olan 192931 kurum sicil numaralı Dr. N.D.’ın Sağlık İşleri Müdürü olarak görev yapması yukarıda anılan mahkeme kararı doğrultusunda uygun görülmüştür.

Bu karar ……. tarihinde davacı müvekkil N.D. tarafından tebellüğ edilmiş ve kendisi ……. tarihinde mahkeme kararı doğrultusunda 11 ay gecikerek kendisine tebliğ edilen karar uyarınca göreve başlamak üzere K. Cad. No:2000 adresindeki makama gittiğinde daha önce haksız ve kanunsuz olarak atanan sağlık müdürünün yerinde olmadığını, müdür odasının kilitlenmiş olduğunu, kapısındaki sağlık müdürü levhasının kaldırılmış olduğunu görerek çilingir vasıtasıyla kapı açtırılarak müdürlük makamına girilmiş ve buna dair tutanak tutulmuştur. (EK: 3-4)

Bu kez ……..tarihinde B. Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün M.34.6.BAK.0.71/813 sayı ………. tarihli Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne gönderilen yazısı ile Sağlık İşleri Müdürü kadrosunda görev yapmakta olan 192931 kurum sicil numaralı müvekkil N.D.’ın kadrosu uhdesinde kalmak kaydıyla Sağlık İşleri Müdürlüğü görevinden alınmasına karar verilmiştir (EK: 5).

T.C. YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 1994/4-190 K. 1994/209 T. 3.10.1994:

“…İdari Yargı iptal kararı hukuken geçerliliğini korumakta olup, idarenin mutlaka bu kararı yerine getirmesi gerekmektedir. Hukuki kesintiden sonra süregelen ve yinelenen sanığın eylemi, yeni ve ikinci bir suçu oluşturur…

…Kasaba Belediye Başkanı olan sanık 14/05/1990 tarihinde Encümen kararı ile şikayetçilerin görevlerine son vermiş, şikayetçilerin Konya Bölge İdare Mahkemesine açtıkları dava üzerine verilen iptal kararı 24/12/1990 tarihinde sanık belediye başkanına tebliğ edildiği halde, sanık karar gereğini yerine getirmemiştir. Bunun üzerine Hadim İlçe İdare Kurulunca 06/08/1991 gün ve 3 sayı ile sanık hakkında verilen yargılamanın gerekliliği kararı üzerine açılan davanın yargılaması sonucunda sanığın TCY.nın 240/1-3. md. uyarınca verilen 13/02/1992 gün ve 33/4 sayılı mahkumiyet kararı 17/03/1992 tarihinde kesinleşmiştir…”

Haksız ve hukuka aykırı bir şekilde, mahkeme kararına rağmen 11 ay süresince mahkeme kararını yerine getirmede keyfi davranarak görevi ihmal suçunu işleyen şüphelilerin cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını istemek zorunluluğu doğmuştur.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarda açıklanan ve re’sen görülecek nedenlerle keyfi davranarak görevi ihmal ve kötüye kullanma suçlarını işleyen şüphelilerin cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını saygı ile arz ve talep ederiz.

Şikayetçi Vekili

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma Şikayet Dilekçesi 3

ADANA CUMMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

ŞİKAYETÇİ:

VEKİLİ:

ŞÜPHELİLER:

SUÇ: İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma, Taksirle adam yaralama

KONU: Şüpheliler Hakkında Kamu Davasının Açılması Talepli Şikayetlerimizin Sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR

1) Müvekkil 1998 yılından beri behçet hastası olup hastalığın oluşturduğu doğal komplikasyonlardan biri olan gözde kanama problemini de uzun süredir yaşamaktadır.

2) Müvekkil gözünde kanama olması nedeniyle 02.03.2018 tarihinde Göz Hastalıkları Polikliniğinde görev almakta olan X’e muayene olmuş; doktor tarafından yapılan muayene sonucunda kendisine “gözdeki kan pıhtıları retinanın arkasına yapışmış” şeklinde teşhis konulmuş ve kan pıhtılarının düşmesi için yüksek dozda Prednol (Kortizon) kullanması gerektiği belirtilmiştir.

Müvekkil yüksek dozda Prednol kullanmak istemediğini doktora bildirmesine rağmen, doktor müvekkilin bu ilacı kullanması konusunda ısrarcı olmuştur. Müvekkilde ilacı kullanmaya başladıktan yaklaşık 10 gün sonra sağ bacağında şiddetli bir ağrı baş göstermiş olup ağrının belki biraz olsun azalması umuduyla hastanenin acil bölümünde birkaç kez iğne vurdurulmuş ancak ne oluşan ağrılar yok olmuş ne de retinadan kan pıhtıları düşmüştür. Şüpheli, müvekkilin gözlerindeki problemi için gerekli tetkik ve incelemeleri yapmadan kendince bir teşhis koyup, yapılması gereken uygun tedaviyi de müvekkile uygulamayarak ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmıştır.

3) Müvekkil sağ bacağında devam eden ağrılar nedeniyle yine Cerrahi Bölümünde görev alan Y’ye muayene olmuş, yapılan muayene sonucunda kendisine depomedrol (kortizon) kullanması gerektiği belirtilmiştir. Müvekkil kendisine reçete edilen bu ilacı da kullanmış ancak herhangi bir faydasını görmediğinden Y’ye tekrar muayene olmuş, MR çektirmiş yapılan işlemler sonucunda kendisine bel fıtığı teşhisi konulduğundan fizik tedaviye başlatılmıştır. Fizik tedavi sürecinde müvekkilde herhangi bir iyileşme sağlanamamış aksine müvekkilin sol bacağında da şiddetli ağrılar başlamıştır.

4) Müvekkil zamanla şiddetli artış gösteren ağrılar nedeniyle yine Adana Devlet Hastanesinde fizik tedavi, beyin cerrahi gibi bir çok bölümde muayene olmuş, gerekli tetkik ve tahlilleri yaptırmış ve elde edilen sonuçlar neticesinde X Üniversitesi Hastanesi Romotoloji Bölümüne sevki gerçekleştirilmiştir. Müvekkile sevk edildiği bu hastanede yine birçok tahlil yapılmış, MR çekilmiş, sonuç olarak kalça kemiklerinin eridiği anlaşılmış olup müvekkil burada ameliyat edilmiştir. Ancak ameliyat sonrasında yapılan cerrahi müdahale için aslında geç kalınmış olduğu anlaşılmış müvekkilin kalçalarına protez takılması gerektiği, protez işlemi için beklemesi gereken bir sıranın var olduğu, sırası geldiğinde kendisinin çağrılacağı şeklinde açıklama yapılarak müvekkil hastaneden gönderilmiştir. Ancak aradan uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen müvekkile herhangi bir çağrıda bulunulmamış ve bu süreçte müvekkilin ağrıları halen devam etmiştir.

5) Var olan ağrılarına artık dayanamayan müvekkil Adana’da X’e protezlerini taktırmıştır. Sağ bacak için yapılan protez işlemi başarılı şekilde gerçekleştirilmiş daha sonradan müvekkile sol bacak protez işlemi yapılmıştır. Ancak daha sonra aradan yaklaşık dört gün geçmesine rağmen yapılan işlem hiçbir şekilde kontrol edilmemiş, müvekkil bu süreçte şiddetli ağrılar çekmiştir. Sonrasında yapılan kontrollerde protez işlemi sırasında kemiğin çatladığı ve kaynaması için tel bağlandığı, bu sebeple en az bir ay kıpırdamadan yatması gerektiği müvekkile bildirilmiştir. Bu tarihten sonra bir aylık zaman geçmiş fakat müvekkilde herhangi bir iyileşme görülmemiştir. Daha sonra kemik çatladığı için bağlanan telin ucunun bacaktaki ete girmiş olduğu anlaşılmış ve yine aynı doktor tarafından tekrar ameliyat yapılarak tel bacaktan çıkarılmıştır. Tüm bu işlemlere rağmen müvekkilin problemleri son bulmamış, ağrıları devam etmiştir. ilgili şikayetler gerek müvekkil gerekse annesi tarafından bildirilmesine rağmen doktor, “çalışmayıp yatmak için numara yapıyor, onun problemi psikolojik” gibi söylemlerde bulunup her defasında çeşitli ağrı kesiciler vererek müvekkili geri göndermiştir.

6) Müvekkil, var olan sağlık problemleri halen devam etmekte olduğundan yine birçok doktora muayene olmuş ve son olarak Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi Bölümü müvekkile “protez vidalarının gevşek olduğu için yürüyemediğini” söylemiş, müvekkili 2020’nin kasım ayında kalçasından ameliyat etmiştir.

7) Yapmış olduğumuz bu açıklamalardan ve ekte sunulan rapor ve tetkik sonuçlarından da anlaşılacağı üzere X müvekkil üzerinde uygulamış olduğu tedavi sürecinde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmış, mesleki bilgi ve beceri açısından makul bir doktordan beklenilen tedbirleri almamış müvekkilin sağlığının daha fazla zarar görmesine sebebiyet vermiştir. Müvekkil tüm bu tedavi süreçleri sonunda %73 oranında engelli kalmış, kullandığı ilaçlar nedeniyle yüksek derecede uyku apnesi hastalığına yakalanmıştır.

8) X ve Y’nin dikkat ve özen eksikliğinden kaynaklı hatalı davranışları ve görevlerini ihmal etmeleri sonucu müvekkilde yaralanmaya ve zarara yol açmaları nedeniyle haklarında soruşturma açılarak cezalandırılmalarını talep etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK ve tüm yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER: Kimlik fotokopisi, Sağlık raporu, MR sonuç raporları, Hasta sevk formu, ilgili reçeteler

SONUÇ VE TALEP: Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar ve resen gözetilecek sair nedenlerle; şüphelilerin cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederiz.

Şikayetçi Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir