Emniyeti Suistimal Savunma Dilekçesi

Emniyeti Suistimal Savunma Dilekçesi

Emniyeti Suistimal Savunma Dilekçesi

ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

İLGİLİ DAİRESİNE

Sunulmak Üzere

ADANA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN

SANIK                           : S.A.

MÜDAFİİ                      :

TALEBİN KONUSU    : Adana Asliye Ceza Mahkemesinin …….. Esas- ……. Karar nolu, …….. tarihli kararı.

 

TEBLİĞ TARİHİ         :

 

KARARIN ÖZETİ       : Sayın Mahkeme, müvekkil sanık hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal ve hırsızlık suçundan cezaya hükmetmiştir.

 

BAŞVURU SEBEPLERİ VE GEREKÇESİ        :

Yerel Mahkeme ….. tarihli kararıyla müvekkile isnat edilen tek bir eylem için hem emniyeti suiistimal hem de hırsızlık suçundan hüküm vermiştir. Bu usul ve yasaya aykırıdır.

Müvekkilim polis tarafından yakalanmasından önce 2 gün boyunca müştekiler tarafından zorla alıkonulmuştur. Poliste vereceği ifade ile ilgili baskı altında tutulmuş ve işkenceye maruz kalmıştır. Müvekkil sanık suça konu eşyaları çaldığı izlenimi yaratılmış adeta bir komploya maruz kalmıştır. Müvekkilin son olarak Sayın Mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde suça konu pırlanta taşları S.E.’a sattığını, aldığı parayı da şirkete teslim ettiğini açık ve samimi bir şekilde ifade etmiştir. Bu satışın karşılığında fatura vermediğini de beyan etmiş ve bu dinlenen bütün diğer tanıkların da belirtmiş olduğu gibi Kapalıçarşı’da işlerin söz ve güven esasına göre yürüdüğü, hiç kimsenin mal alırken makbuz ya da fatura almadığı dile getirilmiştir.

Sayın Mahkemeye, olayın gerçek boyutunun kara para aklama, adam kaldırma, işkence ile gerçek dışı ifadeler dikte ettirme ve bu şekilde ifade vermeye zorlanma olduğu noktasında sunulan beyanlarımızla birlikte tanık isimlerimiz de bildirilmiş olmasına rağmen ………… tarihli oturumda bu hususların dava ile ilgisinin bulunmadığından bahisle tanık dinletme talebimiz reddedilmiştir. Yargıtay’ın da yerleşik içtihatlarında tüm kanıtların toplanmamış olması hatalı bulunmaktadır. Bu sebeple de usuli hata içeren Yerel Mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.

T.C. YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2001/1-289
K. 2002/148 T. 29.1.2002

ÖZET : Maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkartılarak uyuşmazlığın çözüme kavuşmasını ve gerekiyorsa ceza yaptırımı ile karşılanmasını sağlamak için yapılan ceza yargılaması faaliyeti sırasında başvurulan araçlardan olan “kanıt”ların bir türü de “tanık”lıktır. Yargılama makamı, suçun kanıtlanması konusunda olduğu gibi, suçu ve cezayı etkileyen hallerin var olup olmadığı hususunda da tanık anlatımlarından kanıt olarak yararlanabilecektir… Buna göre bir olayda, ifadelerin sanığın savunmasında geçen tanıkların aidiyetinin de tam olarak saptanamadığı gözetilirse, imza eksikliği de giderilmek suretiyle ve bu tanıkların koşulları bulunduğu takdirde yeminli olarak dinlenilmelerinden ve bu şekilde ceza yargılamasının amacına uygun biçimde tüm kanıtların toplanmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

Müvekkile isnat edilen tek bir eylem için hem emniyeti suiistimal hem de hırsızlık suçundan hüküm verilmesi yerinde değildir. 765 sayılı TCK’ya göre suça konu malın değerinin fahiş olması cezayı artıran bir hal olmaktan çıktığı için 522. madde gereğince artırıma gidilmesi de yerinde değildir. Müvekkil sanığın içinde bulunduğu durum da göz önüne alındığında cezada kanun maddesinde anılan alt sınırdan hareket edilmeli ve TCK.59/son maddesinin de uygulanması gerekmekteydi. Bu bakımdan da hatalı Yerel Mahkeme kararı bozulmalıdır.

Hüküm gerçek dışı ve zora dayalı beyanlar üzerine kuruludur. Müvekkilin hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal ya da hırsızlık suçu işlediğine dair herhangi bir delil yoktur. Kapalıçarşı’nın kendi teamülleri içinde gerçekleşen bir ticari olay müştekilerin komplosu sonucu bu duruma gelmiştir.

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda belirtilen sebepler ve gerekçelerle kamu düzeninden olan hususlar da dikkate alınarak yerel mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmasına karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz.

İstinaf Yoluna Başvuran

Sanık Müdafii

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir