Dolandırıcılık İstinaf Dilekçesi 1
ADANA İLGİLİ BÖLGE ADLİYE MAHKMESİNE
Gönderilmek üzere
ADANA 12. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO:
İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURAN SANIK :
MÜDAFİİ :
MÜŞTEKİ :
KONU: Adana Asliye Ceza Mahkemesinin Esas ….Karar sayılı ilamının bozulması , dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesi, mahkemeniz aksi kanaatte ise yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak müvekkil hakkında beraat kararı verilmesi istemidir.
AÇIKLAMA :
Müvekkil hakkında … Asliye Ceza Mahkemesinin … Sayılı dosyasında Basit Yaralamadan verilen adli para cezasının kesinleşmesi ile birlikte gönderilen ihbar yazısı ile daha önce Yerel mahkemenin … sayılı dosyasında verilen HAGB kararı 5 yıllık denetim süresine uyulmadığı gerekçesiyle … sayılı dosyasıyla tekrar yargılama başlanmıştır.
Yargılamaya konu eylem olan Dolandırıcılık suçu (TCK 157) 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesinin 6. Fıkrasıyla Uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Müşteki soruşturmanın ve kovuşturmasının her aşamasında şikayetçi olmadığını beyan edip son celseye de bizzat katılarak şikayetçi olmadığını zararın giderilmesi durumunda uzlaşmak istediğini açıkça ifade etmiştir. Müvekkil, müştekinin zararını karşılamaya hazır olduğunu beyan etmiştir. Ancak yerel mahkeme ihbar öncesi yapılan yargılama sürecinde sanığın uzlaşmaya tabi olmayan suç uydurma suçundan da mahkumiyetine karar verildiği mahkemece sanığın suç uydurma ve dolandırıcılık suçlarını birlikte işlediğinin değerlendirildiği anlaşılmakla ihbar sonrası yapılan yargılama sürecinde uzlaşma kapsamına alınan dolandırıcılık suçu yönünden suçun uzlaşma kapsamına alınmayan suç uydurma suçu ile işlendiğine dair kabul doğrultusunda uzlaşma hükümleri uygulanmaksızın hükmün açıklanmasına karar vermiştir.
Kanaatimizce müvekkil hakkında suç uydurma suçundan verilen hüküm açıkça hukuka aykırıdır. Müvekkil … Asliye Ceza mahkemesinin … Sayılı dosyasında kendini müdafii ile temsil etmemiş olup etkin bir savunma yapmamıştır. Yerel mahkemenin verdiği karar temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiştir. Verilen bu karar açıkça hukuka aykırı olup suç uydurma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı açıktır. Şöyle ki;
Suç uydurma suçu iki şekilde işlenebilir: Fail, polis, jandarma veya savcılık gibi yetkili makamlara işlenmediğini bildiği bir suçu işlenmiş gibi ihbar veya şikayet ederse, suç uydurma suçu meydana gelir. Suçun bu biçimine “şekli suç uydurma” denilmektedir. Çünkü, fail suça dair hiçbir delil uydurmadan sadece şeklen suçun işlendiğini ileri sürmektedir.
Fail, işlenmemiş bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurursa, yine suç uydurma suçu meydana gelir. Suçun bu biçimine de “maddi suç uydurma” denilmektedir.
Müvekkilin eyleminin suç Uydurma suçunun kanuni tanımındaki yasal unsurlarını taşımadığı açık olup ortada hukuki bir ilişkiye dayanan yasal alacağını alabilmek amacıyla müştekiden yarar sağlamaktır. Müvekkilin yetkili makamları işlenmemiş bir suçu işlenmiş gibi ihbar etme durumu söz konusu değildir. Eylem neticesi itibarıyla müşteki …’tan müvekkilin alacağını alma amaçlıdır.
Müvekkil soruşturma ve kovuşturmanın her evresinde samimi bir şekilde müşteki……… kardeşi….. ile ortak tekstil işi yaptıklarını …’ın kendisine … TL borcu olduğunu bunu kendisinin de bunu inkar etmediğini ailesinden para alabilmek amacıyla … böyle bir eylemde bulunulmasını talep ettiği mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde de bunu kabul ettiğini hatta birkaç kere kendisinin abisini aradığını beyan etmiştir. Ortada herhangi bir kaçırılmanın da olmadığı açıktır.
YARGITAY 15CD 11.09.2018 E.2015/9283 – K.2018/5486
Dolandırıcılık ve suç uydurma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, meçhul bir kişi ile birlikte canlı hayvan satacaklarından bahisle katılanı kandırdıkları ve parasını aldıkları, ayrıca soruşturmanın en başında katılanın sanık ile birlikte karakola gittiği ve sanığın kendisini de meçhul kişi tarafından kandırılmış gibi göstererek suç uydurduğu ve meçhul kişiden şikayetçi olduğu iddia edilen olayda;
1) Dolandırıcılık suçu açısından; Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
2) Suç uydurma suçu açısından ise; suç uydurma suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurması gerektiği, somut olayda ise sanığın beyanının savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve suç uydurma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 11/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ KARARI:
SUÇ: Suç uydurma
Y8CD 26.06.2018 E.2017/14334 – K.2018/7553
HÜKÜM: Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Suç tarihi itibariyle hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.nun 271/1 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 25 gün hapis cezasının TCK.nun 50/3. maddesi uyarınca, TCK.nun 50/1. maddesinde belirtilen adli para cezası veya seçenek tedbirlerden birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
HUKUKİ NEDENLER: TCK, CMK, Yargıtay Kararları, 6763 Sayılı kanun ve sair yasal mevzuat
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda izah ettiğimiz gerekçeler ve resen gözetilecek nedenler birlikte değerlendirilerek yapılacak istinaf incelemesi neticesinde;
-İstinaf başvurumuzun kabulüne,
-Hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine;
-Hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasını ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak müvekkilin beraatine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 2021
SANIK MÜDAFİ
Dolandırıcılık İstinaf Dilekçesi 2
İkinci dilekçemizde ise katılan tarafın istinaf ettiği bir dolandırıcılık dosyasıyla karşı karşıyayız.
ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’NE
Gönderilmek üzere
ADANA AĞIR CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO :
İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN KATILAN:
VEKİLİ :
SANIKLAR :
İSTİNAF KONUSU KARAR: Adana Ağır Ceza Mahkemesinin 13 Esas ve 12 Karar sayılı kararına ilişkin istinaf dilekçemizin sunulmasıdır.
TALEP KONUSU: Adana Ağır Ceza Mahkemesinin 11 Esas ve 12 Karar sayılı dosyasında, sanık hakkında verilmiş olan beraat kararı ile diğer sanıklar hakkında verilmiş olan eksik ceza tayinleri yönünden, kararın ortadan kaldırılarak, itirazlarımız doğrultusunda yeniden yargılama yapılması talebidir.
KARARIN ÖZETİ: Adana Ağır Ceza Mahkemesinin 11 Esas ve 12 Karar sayılı dosyasında, sanık hakkında beraat kararı; diğer sanıklar hakkında ise 2 yıl 5 ay hapis ve 150 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Söz konusu kararı istinaf ediyoruz.
İSTİNAF NEDENLERİ: Yukarıda esas ve numarası yazılı dava kapsamında, sanık hakkında beraat kararı; diğer sanıklar hakkında ise 2 yıl 5 ay hapis ve 150 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş ise de söz konusu karar usul ve yasaya aykırı olup anılan kararın kaldırılması gerekmektedir. Şöyle ki;
Sanıkların illegal yöntemlerle elde edilen, vade tarihinde karşılıksız çıkacağını bildikleri, daha önceden ödemelerini aksatmayan, çeki dönmeyen ve bankalardaki sicili temiz şirketlere ait çekleri kullanarak, cüzi bir miktar da nakit vermek suretiyle katılanı dolandırdıkları; sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgüt çatısı altında faaliyetlerinin olduğu; sanık Ahmet’in örgütün yöneticisi, diğer sanıkların da örgüt üyesi olduğu ve sanıkların yargılamaya konu olan “kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişilikleri ile bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu işlemek amacıyla, kurulan örgüt çatısı altında gerçekleştirdikleri sabittir.
Bu sebeplerle açılmış olan kamu davasında, dosya kapsamındaki tüm katılan ve tanık beyanları ile deliller ışığında verilmiş olan karar yerinde olmamakla birlikte, bu yönden kararı istinaf ediyoruz.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda belirtilen sebepler ve Sayın Başkanlığınızca resen dikkate alınacak hususlar doğrultusunda, istinaf talebimizin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılarak yeniden taleplerimiz doğrultusunda yargılama yapılmasını vekâleten, saygıyla arz ve talep ederiz.
KATILAN VEKİLİ